#iyiokumalar😍
#BalBöceklerimHâlâ bekliyorduk. Öylece şu lanet olası hastane sandalyelerinde oturmuş bekliyorduk. Sıkıntıyla nefes alıp ayağa kalktım. Gözlerimin önünde hepsi eriyordu. Anıl, Berke, Arda... hepsi hepsi çökmüştü. Ve bunların hepsi benim yüzünden olmuştu. Sıkıntıyla saçlarımı geriye atıp bileğimdeki tokayla topladım. Saçlarım dahil darmadağındı her yerim. Derin nefes alıp verdim. Bu koridor fazla mı boğuktu? Sanki aldığım nefes, kan kokuyordu. İrkilip ameliyathanenin oraya ilerledim. Hâlâ içerde can savaşı veriyordu Boğaç. Ben öylece bakarken amaliyathane kapısı ikiye ayrıldı. Doktor sanki hiçbir şey olmamış gibi yanımızda gecerken Atakan dayanamayıp durdurdu kolundan.
"Bir açıklama yapmayacak mısın doktor? "
Doktor başını iki yana salladı ve yüzündeki maskeyi çıkardı.
"Ben hemşirim beyfendi."
Atakan kafasını geriye çekip temrar yaklaştırdı adama.
"Ne hemşerim misin? Ne alaka lan!"
Adam göz devirip ameliyathane kapısını gösterdi.
"Doktor orada beyfendi."
Atakan bir ona bir de kapıda bize şaşkınca bakan adama çevirdi bakışlarını.
"Ulan doktor değilsen ne diye beni oyalıyorsun şerefsiz! "
Adam sabır çekip kolunu kurtardı Atakandan. Atakan ise aynı hızla gerçek doktorun koluna yapıştı.
"Doğru söyle doktorsun değil mi?"
"N-ne? Ne oluyor beyfendi?"
"Ulan hepiniz mi kibarsınız lan burada? Bir ben mi odunum?"
Doktor sinirle kolunu çekip etrafa baktı.
"Aranızda 1.derece akraba var mı?"
Sanki yoklama alıyor lan! Hemen yanımda telaşla etrafa bakan teyze kaldırdı başını.
"Ben! Annesiyim! Oğlum...o nasıl? "
Doktor gülümseyip yaklaştı bizim tarafa.
"Kurşun kalbini sıyırmış. Bazı damarları, sinir sistemleri zarar görmüş şuan için yoğun bakımda duracak."
Bir hıçgırık koptu kadından.
"Oğlumu görebilir miyim doktor?"
Hemen yanında eli kadının omzunda olan, saçları ağarmış adam konuştu. Doktor adama dönüp.
"Fazla yormamak şartıyla. Ve sadece 1 kişi. "
Hemen herkes annesine çevirdi başını. Annesi ise gözlerini kapatıp benim yanıma geldi.
"Kızım o şuan seni merak ediyordur. Eminim ki seni görmek istiyordur. Sen gir. Şuan önemli olan bizim onu görmek istememiz değil onun kimi görmek istemesi..."
Eliyle ağzını kapatıp geriye çekildi ve kocasına sarıldı. Öylece onlara bakıyordum. Tam o sırada Berke geldi yanıma.
"Damla...hadi."
Kafamı iki yana salladım.
"Sen gir Berke...hem o senin dostun."
Berke kafasını iki yana salladı.
"Dostum değil o! Kardeşim. Ve sen gireceksin."
Yutkunup beni sürüklemelerine izin verdim. Benim üzerime gerekli olan kıyafetleri giydirip yoğun bakımının oraya götürdüler. İçeri girerken emin misiniz bakışı attım bizimkilere ama bana elleriyle gir dememi söylediler. Omzumu yukarı kaldırıp derin nefes aldım. Kan kokan havayı çektim ciğerlerime...
İçeri girmemle beyaz odada tek yabancı Boğaçtı. Buraya fazla yabancıydı teni, yüzü her şeyiyle... Yattığı yatağa ilerleyip kablolardan geçtim. Fazla kabloya bağlamamışlar mı bu Şeftaliyi? Korkak adımlarımla yatağının dibine diz çöktüm. Parmağında mandala benzer bir şey takılıydı. Boşta olan parmaklarını tutup yüzüne baktım. Kahverengi gözlerini aradı gözlerim. Sanki...sanki açılmalarına ihtiyacım vardı.
Yutkunup eline çevirdim başımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ
Teen FictionGözlerimi silip rehberdeki ilk ismi aradım. Bana güven veren, aramızda her ne kadar dıştan belli olmasada koca bir kan bağı olan kişiyi, kuzenimi... "Alo?" Konuşamıyordum. Içimden seslenmek gelsede ağzımdan sadece hıçgırık sesi geliyordu. Telefonun...