31.Bölüm~Yolculuk 2

3.1K 168 26
                                    

Geldim, patlama! Sinirle kalktığım kahvaltı masasından çalan kapıya doğru ilerliyordum. Bu saatte ki saat daha 8 idi, kim gelmiş olabilirdi ki? Göz devirip kapıyı kıracak gibi çalan kişiye kapıyı açtım.

"Ne var? Bu saatte kapımı kırmaya çalışmanda ki amaç? "

"Günaydın! "

"Höst! Ne işin var lan burada?"

Gözlerini devirip içeri geçti. Hay ben! Ulan evime gelip kapımı kırma mücadelesi veriyor ve bir de rahatlıkla evime girebiliyor yani bodoslama dalıyor pardon! Kapıyı hızla çarpıp bende girdim içeri!

"Sana diyorum ne işin var burada?"

"Otur."

Bana emir verilmesinden nefret ettiğim için onu dinlememezliğe gelip mutfağa yarım kalan kahvaltıma doğru ilerledim.

"Gel buraya Damla!"

Acaba söylesem mi ki daha çok bekleyeceğini! Mutfakta iştahla mamasını yiyen Maya'nın başını sevip masaya oturdum.

"Sen, beni dinleyeceksin!"

Mutfağın kapısında kendini paralayan ve sinir küpüne dönmüş şahsiyeti ben gram umursamıyordum. Yani onu umursayıp napcam ki?

"Damla! Konuşmamız lazım."

Ağzımdaki zeytinin çekirdeğini çıkartıp tabağımın kenarına koydum. Konuşmayacaktım.

"Damla bana böyle davranmayi kes! Olaylar hiç hoş yere gitmiyor!"

Bıla...bıla! Peh! Umursamazca masadan kalkıp buz dolabına ilerledim. Kapağını açıp masanın üzerinde duran kahvaltılıkları yerleştirmeye başladım. Ta ki buz dolabının kapağını hızla kapatana kadar.

"Dinle!"

''Ne var be! Konuşmak istemiyorum seninle anlamıyor musun? Kusura bakma Şeftalice bilmiyorum!"

Tek gözünü kapatıp,

"Şeftalice?"

"Aman her neyse ne! Şimdi evimden çık! "

Bana doğru bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattı.

"Damla. Lütfen sakin olur musun?"

"Boğaç niye geldin?"

Göz devirip uzaklaştı benden. Ne bekliyordum ki? Oturma odasına doğru ilerlemeye başladı. Göz devirip Maya'ya baktım o ise iştahla yemeğini yiyordu. Burukça gülümseyip bende gittim peşinden.

"Anlat hadi! Dinliyorum."

"İki gün önce Damlasu okulu satın almak istedi. Neden istediği bende kalsın. Buraya kadar seni ilgilendirmiyor ama bundan sonrası seni ve beni ilgilendiriyor."

"Nasıl yani? Hem evi nereden buldun?"

"Orası bende kalsın. Sen benim dediklerimi yapacak mısın? "

"Benim elime ne geçecek? Sonuçta Şeftalinin aklıyla suya iniyoruz."

Şirince sırıtıp gözlerine bakmaya devam ettim. Ne o çekiyordu gözlerini ne ben. Ama Maya'nın üzerime atlamasıyla bir kaç saniyelik bakışmamız son bulmuştu. Yumuşacık tüyleri kirlenmişti. Halbuki daha buraya gelmeden banyo yaptırmıştım. Düşünmen gereken başka şey daha var hatırlatırım. Boğaç. Ah doğru ben onu unuttum. Kucağımdaki Maya'yı yere indirip yerimden kalktım. Ve uzun koltukta oturan Boğaç'ın az ilerisine oturdum.

"Seni dinliyorum."

Düşünceli hali her ne kadar beni korkutsada umursamadan ona bakmaya devam ettim.

TEHLİKELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin