'Jennie yavaşça aralarındaki mesafeyi kapattı ve dudaklarını Lisa'nınkilerle birleştirdi.' Son cümleyi tekrar okudu ve gülümseyerek yayımla yazısına bastı.
Okurlarından gelecek yorumları heyecanla beklerken yeni ficini düşlüyordu. Ah, pardon önce onu tanıtmalıyım sanırım.
Bir anlığına tüm her şey durdu, kız gözleri kapalı bir şekilde dondu kaldı.
° İşte bu kız, Kim Jisoo.
° Basit bir lise öğrencisi.
° Pink Punk hayranı.
° Feci derecede JenLisa shipliyor.
° O bir fic yazarı.
Yavaşça telefonunun içine giriş yapıyoruz şimdi. Birçok uygulama yüklü telefonunda. Ama onun için en önemlisi, Wattpad. Bu uygulamayla öyle takıntılı ki, telefonunda sevgisini temsilen 'Watty' olarak kayıtlı, kafasından sayı atarak kaydettiği bir numara bile var.
Uygulamaya giriş yapıyoruz şimdi de. Taslaklarda beş, yayınlanmış on iki tane hikayesi var. Hepsi de...JenLisa...
Şimdi kendi hikayemize geri dönüyoruz...
Kim Jisoo gözlerini açtı ve odasında volta atmaya başladı. Kafasında yeni bir fic vardı. Onun kurgusunu oturtmaya çalışıyordu günlerdir.
Pink Punk üyeleri bir sebepten dolayı Jisoo'nun okuluna geliyor öğrenci olmak için.
Jisoo, Jennie ve Lisa'nın arasını yapmak için türlü türlü şeyler yapıyor
Ve en sonunda amacına ulaşıyor! JenLisa gerçek oluyor...
Kafasındaki kurgu tam olarak buydu. Heyecanla gülümsedi. İlk kez kendisini de kahramanlardan biri olarak yazacaktı. O da bir karakter olacaktı, shipini gerçekleştiren karakter. Bir an üzgün hissetti. JenLisa'nın gerçek olmasını her şeyden çok isterdi. Keşke her şey ficteki gibi olsa... diye düşündü. Keşke gerçekten de Pink Punk okuluna gelse, Jennie ve Lisa'nın arasını yapsa/gerçekte çıkıp çıkmadıklarını anlasa. Her şey ne güzel olurdu Jisoo için. Güneş daha parlak doğardı mesela ya da kuşların ötüşü bir ninni gibi huzur verici olurdu. Belki de dünya daha sevgi dolu bir yer hâline gelirdi.
Animelerde karakter mutlu ya da etkilenmiş olduğunda gözlerinin nasıl bir hâle geldiğini bilirsiniz. Evet, Jisoo'nun gözleri de öyleydi. Hayal dünyasının meyveleri onu bir anime kahramanı gibi mutlu etmişti.
Fakat gerçek hayata döndüğümüzde, bu imkânsızdı. Güneşin daha parlak doğması falan hepsi birer abartıydı. Ama, Jisoo için JenLisa'nın önemini anlamışsınızdır. O, shipini gruptan daha çok seven bir insan.
Bir an kaşlarını çattı. Yazarın çok fazla konuşması, sinirini bozmuş olmalıydı. Belki de yazarlık gururu incinmişti. Bir fic yazarı olarak, hikayenin başka bir fic yazarı tarafından yazılması tuhaf olmalıydı. Ama sonra tekrar gülümsedi ve telefonunu eline alıp kilidi açtı.
Wattpad'den bildirim gelip duruyordu. Popüler bir yazardı. Uygulamaya girmeksizin, şarjının yazdığı kısmın sol yanından geçmekte olan bildirimi okudu,
'@Chichu sen mükemmel bir yazarsın'
Otuz iki diş sırıttı. Herkes onun ficlerini ve yazım tarzını övüyordu. Wattpad'e JenLisa yazınca çıkan ilk ficler hep ona aitti. Acaba Jennie ve Lisa hiç kendilerine yazılan ficleri okumuşlar mıydı? Bunu düşünmek aklına yeni bir fic kurgusu getirmişti...
Jennie birgün Lisa'yı JenLisa fici okurken yakalar ve her şey başlar...
Hemen telefonundan notlara girip bu kurguyu oraya kaydetti. Unutmak istemezdi, smut içeren bir one-shot çıkabilirdi bundan.
Yüzündeki çılgın shipper gülüşü eksilmeksizin Wattpad'e girecekti ki, telefonuna yeni bir bildirim geldi. Bu bir mesajdı.
"Kimden : Nayeon Jenlisa (Wattpad'de tanıştığı bir shipper arkadaşıydı)
Jisooooo haberleri gördün mü?!"
J. : Hayır, ne haberi?
N. : Kızım nasıl görmezsin?! Sabahtan beri ağlamaktan bir hâl oldum ya
Jisoo korkuyla Naver'a girdi. Aradığı haber en üstteydi...
[HABER] Yeni yasaya göre, 19 yaşın altındaki idollerin, her türlü idol faaliyetleri yasaklanacak.
|Naver
1.[+13234,-13] İşte bu! Ülkenin yarısı idol oldu. Küçücük çocuklar kendilerini bilmedikleri bir yola atıyor! Buna dur demeliyiz!
2.[+9102,-59] ㅋㅋㅋ Üç büyüklerden sadece YG'de yetişkin olmayan idoller var değil mi? ㅋㅋㅋ Pink Punk'a ne olacak şimdi?
Jennie,Rosé ve Lisa yetişkin değildi. Bu...JenLisa'nın bittiği anlamına mı geliyordu? Yani grup dağılacak mıydı?
Jennie'nin yüzünde çıkan sivilcelerin çıkma süresi ve miktarıyla doğru orantılı olarak Jisoo'nun da yüzünde sivilceler çıkmaya başladı. Grubun ve shipinin geleceğini düşünmek onu depresyona sokmuştu.
Fakat birkaç gün sonra duyduğu dedikodu onu tekrardan mutlu etti. Fici gerçek olabilirdi, eline JenLisa'yı gerçek yapma fırsatı geçmiş olabilirdi.
Şöyle oldu, Nayeon ilerleyen günlerde tekrardan mesaj attı.
N. : Sasaeng arkadaşlarımdan öğrendiğime göre, JenLiChaeng bir yıl boyunca aktif olmayacağı sürede bir okula gidecekmiş.
J. : Vay canına hangi okul?
Jisoo o an Güney Kore'deki tüm bağlantılarını düşündü. Tek ümidi, tanıdığı birinin olduğu okullardan birisinin olmasıydı. Ama bilirsiniz, koskoca Güney Kore. O kadar okulun içinden, herhangi bir tanıdığının okulunun çıkma olasılığı-
N.: Seungri Lisesi. Tanıdığın var mı?
Bu.
Jisoo'nun.
Okuluydu.
Jisoo'nun gözlerinde şeytani bir ship ışığı parladı. Aslında okulunun çıkabileceğini düşünmeliydi. Herkes onları Kore'nin en düzgün ve en normal lisesi olarak biliyordu.
Jisoo yalan söyledi. Kendi okuluydu ama tanıdığı birinin olmadığını söyledi. Bu planı elinden geldiğince gizli bir şekilde yürütecekti.
N. : Yazık oldu :/ Benim de hiç tanıdığım yok orada. Öf lanet olası Seungri Lisesi! Başarı oranları yüksek, ders çalışmaktan başka düşündükleri bir halt olmayan ineklerin ve sevgili yapmayan rahibelerin okulu! Tabii ki de oraya gönderirler!
Jisoo gözlerini devirdi.
Herkes onları dışarıdan böyle görürdü. Ancak okulun içi hiç de sandıkları gibi değildi. Yine de okulun sahip olduğu bu imaj için ilk kez mutlu oldu. Belki de YG bu imaj yüzünden seçmişti okulunu?
Dudaklarında şeytani bir sırıtış oluştu. Eminim ayrı bir sınıf oluşturacaklardır onlar için.
En normal ve Pink Punk fanlığından uzak tipleri onların sınıflarına koyacaklardır. Baş parmağını çenesine yerleştirdi ve düşündü. Ben normal biriyim. Derslerim iyi...Tek yapmam gereken, fangirl ve shipper kimliğimi saklamak. Sonra...Bam! JenLisa!!!
İkonik bir hareketle pencereye süzüldü. Camı açıp dışarıya kötü kadın kahkahası attı. "AHAHAHAHAHA JENLISA!" Bu psikopatlığa daha devam edebilirdi fakat çamaşır asmakta olan üst komşuları, "Ne bağırıyorsun be?!" diyip elindeki donu Jisoo'nun yüzüne fırlatınca susmak zorunda kaldı.
Bölüm Sonu
Yorum yapın lütfen ^^
