(Y/N : Radio show diye bir JenSoo one-shot'ı yazdım. Smut da içeriyor. Bakmak isteyenlere duyurulur ^^)
***
"Öncelikle basit adımlarla yaklaşmalıyım diye düşündü shipper. Bir anda çok fazla üzerlerine gidersem bu hem çok dikkat çeker hem de ters tepebilir. İlk planım, herhangi bir yerde yanyana oturmalarını sağlamak olmalı. O zamaaan, fighting!"
Jisoo ficin yeni bölümünü bitirdikten sonra yayımlaya bastı ve bir süre düşündü. O aslında bu fice gerçekten yaptıklarını/yapacaklarını yazıyordu ama okuyanların hepsi, sadece basit bir kurgu olduğunu sanıyordu. Dalgınca gülümsedi. Ya gerçekten de kurguysa? Bu yapacakları hiçbir sonuç vermeyecekse? JenLisa diye bir şey hiç olmamışsa ve olmayacaksa? Kaşları çatıldı. Moralini düzeltmek için JenLisa moment videoları izlemeye karar verdi.
***
Öğle yemeğinde yemekhaneye indiler. Jisoo planını uygulayabilirdi. Rosé ve Lisa'nın yanyana oturmak üzere olduklarını fark edip adımlarını hızlandırdı.
"Durun!" Öte yandan arkasındaki, kendisine yetişmeye çalışan Jennie anlamsızca onu seyrediyordu.
"Şey..." dedi Jisoo üç kızın attığı tuhaf bakışları fark edince. "Ben Rosé ile oturabilir miyim?"Jennie hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu. Suratı asılmıştı. "Neden? Benimle oturmak istemiyor musun?" Bu tepki kesinlikle Jisoo'nun istediği ya da beklediği tepki değildi. Neden yalnızca Lisa ve Jennie yanyana oturmamıştı ki? Neden Jennie üzülmüştü? Tamam, aslında düşününce biraz kaba olmuştu Jisoo'nun sorusu ama Jennie'yi mutsuz edecek kadar ağır bir pot kırdığını da sanmıyordu.
Jisoo kalbinin kırıldığını hissetti.
İdolünü kırmak onu da kırmıştı. Ama elden ne gelir, o bir shipperdı. Geri adım atmak yerine bir yalan uydurdu. "Hayır o yüzden değil. Şu çocuğu gördünüz mü?"Yalnız başına oturan, inek tipli çocuğu gösterdi. "O benim peşimi bırakmıyor bir türlü. Eğer Jennie'nin yanına oturursam beni görür ve yine rahatsız eder." Yalandı. Kim Jisoo, Doyoung'un okuldaki en zararsız ve en efendi çocuk olduğunu biliyordu.
"Ne? Seni rahatsız mı ediyor?" Jennie yine Jisoo'nun beklemediği bir tepki verip elindeki tepsiyi hışımla masaya bıraktı ve Doyoung'un olduğu tarafa yürümeye başladı.
Jisoo büyük bir şok dalgasıyla sarsıldı. Neden yaptığı her şey ters tepmek zorundaydı ki? "Jennie, dur!"
Ama Jennie onu dinlemedi. Doyoung'un oturduğu masanın tam önünde durdu. İki elini masaya yerleştirip eğildi. "Duydum ki savunmasız, minik, tatlı, güzel, birazcık da seksi, çekici, hoş- Dur yani demek istediğim savunmasız kızları rahatsız ediyormuşsun!"
Jisoo onun kullandığı kelimelerden dolayı şaşkındı.
Zavallı Doyoung ise hiç tanımadığı birisinden ve hiç yapmadığı bir şey yüzünden gelen bu tepkiden dolayı şoka girmişti. Jennie masaya vurduğunda yerinden zıpladı."Bir daha bu kızı rahatsız etmeyeceksin, anladın mı?!" Sesi yüksek çıktığından bir an herkes onlara baktı.
Ve komik olan, Doyoung kendisini savunmadı bile. O kadar çok korkmuştu ki, "Bir daha yapmayacağım, söz." diyebildi sadece. Ardından ağlamaya başladı.
Jennie başardığını, arkadaşını koruduğunu sanarak neşeyle gülümsedi. Ardından ağzı hâlâ beş karış açık olan Jisoo'nun elinden tuttu. "Artık beraber oturabiliriz!" Gülerek söyledi.
*
Az sonra dörtlüye Yeri de katıldı. "Oturmamda bir sakınca yok değil mi? Sooyoung'un sağ kolu peşimde!"