( medyadaki şarkı sırf yazarken dinliyordum diye ghghg Ama güzel şarkıdır, Ciki - Syndrome )
"Jennie, dur!" Ertesi sabah okula girerken yakalamıştı shipper, idolünü. Artık onunla gerçekten de konuşması gerekiyordu.
"Durdum, ne var?" Bilmese de aslında Jennie'nin de onun konuşmasına ihtiyacı vardı. Kızgın da olsa Jisoo'yu sürekli görmezden gelmeye çalışmak zordu. Fakat onun bakışları altında eziliyordu Jisoo. Diyecek bir sürü kelimesi vardı. Mesela çok fazla özür dileyecekti sonra seni seviyorum diyecekti. Karşılık beklemiyordu sadece tekrardan yüzüne bakmasını istiyordu, bunlardı söyleyecekleri. Ama öyle bir bakıyordu ki işte Jennie...Jisoo nasıl onu ilk görüşünde çılgınca âşık olmadığını merak etti.
"Hiç. Duracak mısın diye şey ettim." Gülümsemeye çalıştı, Jennie gözlerini devirip uzaklaşırken. İşte yine yapmıştı, boşa harcamıştı bir şansını daha. Bunun için kendine küfürler savurabilirdi fakat birisi sertçe koluna yapışınca o tarafa dönmek zorunda kaldı.
"Kim Jisoo! Dün Yeri dansıma bile bakmadan evden kaçtı! Kandırdın beni değil mi? Kesin sapık olduğumu falan düşündü. Mutlu musun şimdi?"
Park Sooyoung sinirle söylemişti bu sözleri. Fakat yanlış da olsa, gerçekten de Jisoo'nun intikamcı tarafını mutlu etmişti. Tek acı çeken âşık kendisi değildi en azından ve haine de dersini vermişti.
Yine de Sooyoung için üzgün hissetti, "Aslında sever öyle şeyleri...Niye öyle olmuş ki ya?" Mutluluğunu saklamaya çalıştı.
"Park Sooyoung." Uzun olan cevap veremeden üçüncü bir kişi dahil oldu ortama. Kim Yeri kafasını yerden kaldırmaksızın konuşmuştu. "Bugün okuldan sonra bana şu dansını göstermek ister misin? Eğer istersen çıkışta okul kapısının önünde beni bekle." Geldiği gibi de gitti, bir cevap beklemeden ve kafasını yerden kaldırmadan.
Jisoo'nun planı yine suya düşmüştü. Fakat iyi tarafından bakarsa uzun boylu olan kız için vicdan yapmasına gerek kalmamıştı. Çünkü Sooyoung şu an kendisine sarılıyor ve, "Kim Jisoo sen en iyisisin!" diye bağırıyordu.
"Umm eğer diğer kızlara böyle davranacaksan dansını görmek istemeyebilirim." Kim Yeri tekrardan sahneye girip ekledi. Ardından yine hızla uzaklaştı. Sooyoung hemen Jisoo'yu bıraktı ve ona doğru yürümeye başladı.
Kim Jisoo ise onları tatlı bulmuştu. Cidden de, pamuk şeker gibilerdi. Jisoo ve Jennie ise...bol acılı çiğ köfteydi. Ne yazık ki.
***
Matematik dersiydi. Taeyeon öğrencilerine süper sorular getirmişti. Fakat akıllı tahta bir türlü flaşını algılamıyordu. O bununla uğraşırken dersten tamamen kopuk olan Jisoo defterinden bir sayfa kopardı.
Sana söylemek istediğim birçok şey var
Öncelikle özür dilerim. Sen benim için gerçekten değerlisin. Artık fanın olarak bile görmüyorum kendimi. Yani onu demek istemedim tam olarak ama neyse, teneffüste son bir şans versen de açıklasam kendimi?
Kâğıdın içine hızlı bir şekilde yazdı bunu. Belki de konuyu böyle başlatırsa yüzyüzeyken çıkardı kelimeler ağzından. Kâğıdı uçak hâline getirip kanada ekledi, 'kâğıdı düzleştir'
Şimdi tek yapması gereken Jennie'ye atmaktı. Düşünmeden fırlattı uçağı. İlk defa şansı yaver gitmiş ve uçak tam da Jennie'nin önüne düşmüştü.
Kız uçağı eline alıp bir süre inceledi, ardından Jisoo'ya baktı. Jisoo tüm gerginliğine rağmen gülümsemeye zorladı kendini. Tekrardan uçağa döndü bakışları Jennie'nin. Fakat tam kâğıdı düzleştireceği sırada öğretmenin sesi duyuldu, "Jennie tahtaya gelir misin? Bir türlü yapamadım şu flaşı."
Jennie Taeyeon'un sözünü dinleyip ayağa kalktı. Bu sırada uçağı da Jisoo'nun gözlerine baka baka sınıfın başka bir tarafına atmıştı.
Jisoo kafasını sırasına gömdü utançtan. Yine başarısız olmuştu. Üstelik bu davranışı efsanevi bir ânı kaçırmasına neden olacaktı.
Flaşı çalıştırmayı başaran Jennie sordu, "Sadece bir tane dosya var hocam. Onu mu açayım?"
Taeyeon tahtaya bakmaksızın onayladı ve çantasından tahta kalemini çıkarmaya koyuldu. İki saniye sonra Jisoo hariç sınıftaki herkes gülmeye başlamıştı. Zira o tahtadaki eğlenceyi görmemişti.
"Hocam bunun olduğuna emin misiniz?" Jennie kahkahaya boğulmamak için kendini zor tutarak sormuştu.
Taeyeon kalem aramayı bırakıp arkasına döndüğünde gözlerine inanamadı. Bir screenshot vardı tahtada.
Tiff : Beni kucağına alıyorsun
Tiff : Ah seni çok özledim babacık
Taeyeon öteki mesajları okumaya katlanamayarak ayağa fırladı telaşla. Hemen ekranı kapatıp flaşını çekti tahtadan. Fakat bir defa rezil olmuştu işte. Artık tüm sınıf müdüreyle sexting yaptığını biliyordu.
Günün sonunda tek kaybeden Kim Jisoo değildi. Öğretmeni Kim Taeyeon'un izinden gidiyordu.
Bölüm Sonu
Hep dediğim gibi yorum yapın lütfen~
