Jisoo erkenden uyanmıştı ertesi gün. Geç yattığı hâlde böyle olmuştu üstelik. Tıpkı gece uyumaya çalışırken yaptığı gibi bir sola döndü, bir sağa. Kimi zaman koyunları saydı, kimi zaman seksi danslar eşliğinde gözlerinin önünde dönen Jennie'leri. Ve işte bu tam da uyuyamama sebebiydi. Hem gece, hem de sabahın köründe. Hayır, bir önceki gün başkasıyla seviştirmeye çalıştığı idolünden tahrik olması değildi mesele. Mesele başlı başına Jennie'ydi.
Onun yüzünden her geçen gün shipinden uzaklaşıyordu ve yavaş yavaş bunun bias sevgisinden çıktığını da hissedebiliyordu. Örneğin aklına bir önceki gün yaptığı şey geldiğinde kendisini berbat hissediyordu. Sonuç başarısız olduğu için değil, böyle bir şeye yeltendiği için.
Ve işte yine düşünceler beynine hücum ediyordu. Kurtulabilmek adına telefonunu eline aldı ve Wattpad'e girdi. Bildirimlerin çokluğu bir anlığına onu afallatsa da, hatırladı bunun sebebini. Çok fazla JenLisa fici vardı ve uzun zamandır hiçbirine bölüm yazmamıştı. Bildirimler yeni bölüm isteyen okurlarla doluydu. Ve o an çılgınca bir şey yaptı Jisoo.
Someone who is a coward
Yeni bölüm
...."Üzgünüm Jennie...Seni öpmek istememiştim. Hem benim zaten bir sevgilim var..." Lisa yaptığı hatadan utanarak kafasını yere eğdi.
Jennie ise gözündeki yaşları saklamak için kafasını yere eğmişti. Zorlukla gülümsedi. "Sorun değil. Bu konuya bir açıklık getirdiğimize göre...sana hayatta başarılar."
Ve işte bu kadar kolay bitmişti. Hangi kitap, hangi film, hangi insan inandırdıysa sizi her hikâyenin mutlu biteceğine; unutun gitsin onu. Jennie ve Lisa, aynı hikayenin ana karakteriydiler ama birbirlerini asla sevmediler.
SON
Yayımla'ya bastı. Normalde nefret edeceği bu son, garip bir şekilde hoşuna gitmişti Jisoo'nun. Güncellemediği başka bir fice geçti.
I Don't Think I'm Gay
...Lisa heyecanla Jennie'nin ona verdiği günlüğü okumaya başladı. Belki, belki...Jennie de sonunda gay olduğunu ve Lisa'yı sevdiğini itiraf etmişti? Ama öyle olmadı.
'Üzgünüm Lisa...Ben seni hep kardeşim gibi gördüm. Başlarda sana kötü davrandım çünkü cahildim. Şimdi eşcinselliğin bir sorun olmadığını biliyorum ama sana karşılık veremem. Ben gay değilim.'
Ve Lisa ağlamaya başladı.
SON
Bundan giderek daha da zevk alıyordu. Fakat zevk aldığı şeyin JenLisa'yı ayırmak mı, yoksa fanlardan yiyeceği hakaretlerden ötürü bir mazoşistlik belirtisi mi olduğuna bir türlü karar veremedi.
Whimper
Yeni bölüm
"Ben seni aldatıyorum..." dedi Jennie, nişanlısı Lisa'ya. Lisa'nın kanı donmuştu. Her ne kadar Jennie ile istemeyerek nişanlanmış olsa da, gururu duyduklarını kaldıramıyordu.
"K-kiminle?"
"Bunu ben de bilmiyorum...Bir kez bile maskesini çıkarmadı..."
"Ne?!"
Jisoo maskesini çıkarmış, çalıların ardında onları izliyordu.
Duraksadı. Jisoo mu? Ama bu onu iyi hissettirmişti. Yine de, adını bilen okurları tarafından alay konusu olmamak adına Jisoo'yu Sooji olarak değiştirdi.
..."Beni hatırladın mı Jennie?" Sooji maskesini çıkarıp önündeki kızın kendisine şaşkınca bakan yüzüne odaklandı. "Hani sana âşık olduğu için dalga geçtiğin kız?" Bir adım yaklaştı. "Ve hâlâ seni sevmekten vazgeçemeyen..." Daha da yaklaştı. Dudakları birbirine temas edecekti az daha. "Ayrıca senin de bilmeden ona karşılık verdiğin kız?" Böylece Sooji dudaklarını birleştirdi...
Öte yandan bu satırları yazan Jisoo çıldırıyordu. Kâh yatağında tepiniyor, kâh odasının içinde hızlı hızlı tur atıyordu.
***
Xxx : YAZAR HAY BEN SENİN YAZACAĞIN FICE S*ÇAYIM
Yyy : Sooji kim a*k? Suzy ve Jennie'yi mi shipliyorsun?
D : Bunu beklemiyordum...
F : Bunca zaman JenLisa shipper diye koynumuzda yılan beslemişiz
Jisoo gelen yorumlara bakıp gülümsüyordu. Gerçekten de mazoşist olabilirdi ama tüm bu sövgüler onu mutlu etmişti. Aşkı için dağları delen Ferhunde gibi hissediyordu, ya da çöllerde gezen Mesude; belki Aslı'sı için mücadele eden Kerime...Aslında tek yaptığı ficlerinin sonlarını sıçıp sıvamak olmuştu ama sonuçta shipperlığından kurtulmuş, duygularını kâbullenmişti. Jennie'den hoşlanıyordu.
Sınıfa girdiğinde çoğu kişinin henüz gelmemiş olduğunu fark etti. Ama güneşi, orada oturmuş parlıyordu. Jisoo günaydın demeden evvel gülümsedi.
Ama Jennie soğukça ona baktı. "Konuşabilir miyiz?"
***
"Bak, hiç mâsum ayaklarına yatma. Dünkü de sendin değil mi?" Jennie konuya adeta bodoslama daldığında Jisoo afalladı. Bahçeye çıkarlarken hayal ettiği konuşma bu değildi. Belki biraz fazla romantik şeyler hayal etmişti, kâbul, ama şu an dönen muhabbet de aşırı ciddiydi.
"Neyden bahsediyorsun?" Gerçekten anlayamamıştı.
"Dün getirdiğin içeceklere bir şey attın değil mi? Daha önce Lisa ve beni odaya kilitleyen de sendin..."
Yaptığı aptallıklar Jisoo'nun yüzüne tokat gibi çarpıyordu. "B-ben..."
"Sen bana yalan söyledin. Eminim ahmak JenLisa ficleri de yazıyorsundur. Ama biliyor musun Jisoo, senin hasta olduğunu düşünüyorum. Grup arkadaşımla beni shiplemeni anlardım eğer o ahmak fanficlerinle sınırlı kalsaydın. Ama sen çok ileri gittin. Lisa ve benim aramda asla bir şey olmadı, olmayacak. Bu yüzden ağlar mısın bilmiyorum ama shipin ölü ve ağlaman umrumda değil. Senden iğreniyorum..." Adeta nefes almadan sıraladığı cümlelerin ardından duraksadı. Sanki başı ağrıyormuş gibi bir elini başına götürdü. "Aslında kilit olayını tolare etmeyi deniyordum...Hatta dünkü olayın seninle ilgili olduğunu bile düşünmemiştim başta...Ben...ben sana değer vermiştim. Ama gördüm ki hak etmiyormuşsun. Sen ve hasta zihniyetin...grubumdan uzak durun tamam mı?" Son kez tüm olumsuz hislerle dolu bakışlarını Jisoo'nun üzerinde sabitledi. Ardından arkasında yıkılmış bir kız bırakıp oradan uzaklaştı. Ve arkada kalan için daha da yıkıcı olan, yediği tüm hakaretleri hak etmiş olmasıydı.
Gözleri de bunu biliyordu sanki, hiçbir damla yaş akıtmadılar. Jisoo'nun salaklığı için canlarını acıtmadılar. Ağlayamadı Kim Jisoo.
Ve Kim Yerim ise arkada onu cıkcıklıyordu. Jisoo yorgunca ona baktı. Yeri güneş gözlüğü takıyordu ve üzerinde siyah bir kürk vardı. Niye böyle giyindiğini Jisoo anlayamamıştı.
Ardından Yeri kötü kadın kahkahası attı. "Vah vah bizim Chu pek üzgün...Ama keşke beni kandırmadan önce düşünseydi bunu...Sooyoung'un pornosu hakkında yalan söylemeden evvel...Seni ispiyonladım. Hahahahahahahahahaha."
Daha da çok gülebilirdi. Eğer müdür yardımcısı ortama dahil olmasaydı. "Kim Yerim! Bu kılığınız ne? Formanız nerede?"
Az önceki kötü kadın taklidi yapan kendisi değilmiş gibi, durumu açıklama telaşına düştü Yeri. Müdür yardımcısı ise tatmin olmamıştı. "Annenizi arayacağım küçük hanım."
Sonra onlar da gitti.
Kim Jisoo aptallığıyla başbaşa kaldı.Bölüm Sonu
Bu ne biçim bölümdü ayol?
Jisoo'nun fic olayını fark edenlere saygılar, özellikle Whimper'ı ^^