Ertesi sabah Jennie sınıfa girdiğinde sırasının üzerinde bir hikaye kitabı buldu. Bir isim yazabileceğini düşünerek ilk sayfayı açtı. Fakat hiçbir şey yazmıyordu kitapta, altları çizilmiş harflerden başka. Her satırda bazı kelimelerin bir ya da iki harfinin altı çiziliydi. Jennie merak ederek harfleri birleştirdi:
Özür dilerim
Seni seviyorum
Seni görmek istiyorum
Beni affeder misin?Diğer sayfaları açtı. Bunlarda daha az altı çizili harf vardı.
Özür dilerim
Ve hepsinde de bu yazıyordu sadece.
Kitabı sıraya bırakıp iç geçirdi. Ardından bakışlarını, sırasından kendisini izleyen Jisoo'ya çevirdi. Göz göze geldiler. Fakat bu durum çok uzun sürmeden gözlerini kaçırdı öteki. Böyle olmuyordu, bir yere varamıyorlardı. Jennie hergün Jisoo'yu böyle özgüvensiz,yalnız ve depresif görmekten sıkılmıştı. Kafasını yere eğmiş olan kıza yaklaştı. "Hey. Teneffüste seni arka bahçede bekleyeceğim."
***
Dediğini yapmıştı cidden de Jennie Kim. Ağaçların altında beklemişti hoşlandığı kızı. "Konuş, seni dinliyorum." Jisoo sonunda yakınına geldiğinde söyledi. Kızın güç kazanmak için yumruğunu sıktığı da gözlerinden kaçmamıştı. Fakat yine aynı şey oldu, dakikalar geçmesine rağmen tek bir kelime çıkmadı Jisoo'nun ağzından. "Jisoo benimle düzgünce konuşmalısın. Aksi hâlde hiçbir özrü-" Ve o an cümlesi yarım kaldı çünkü beline sarılmıştı iki kol. Sonra da omzuna yaslanmıştı bir baş...
"Jisoo?" Bu tepkiyi beklemiyordu, hazırlıksız yakalanmıştı. Aslında bununla beraber konuşmasına gerek bile kalmamıştı Jisoo'nun. Çoktan erimişti Jennie'nin kalbi.
"Ö-özür dilerim ama gözlerine bakarsam konuşamam Jennie. Yaptıklarımdan çok utanıyorum ve senden..." Jennie gülümsedi. Kızın pişmanlığını hissetmek şimdi hoşuna gitmişti işte. Şu an, ona sarılıyorken bilmek güzeldi hislerini. Uzaktan okuyarak değil. Biraz rahatlaması için sarılışına karşılık verdi.
"Ben...evet dediğin gibi JenLisa ficleri de yazıyordum önceden. Ama sonra beni durduran bir şey oldu. Ben...senden hoşlanmaya başladım. Artık katlanamıyordum ship fikrine."
"Yani fic yazmayı sırf benden hoşlandığın için mi bıraktın?" Jennie bu soruyla kollarındaki kızı paniklettiğini fark etti. Fakat bu defa onu rahatlatmaya çalışmadı.
"Özür dilerim. Ancak sonradan fark ettim yaptığım şeylerin hata olduğunu. Ben iğrenç biriyim, belki de benimle konuşmamalısın. Hiç rahatsız etmemeliydim. Özür dilerim." Bununla beraber kollarını Jennie'nin bedeninden çekti. Fakat şimdi de Jennie ona daha sıkı sarılmaya başlamıştı.
"Fic yazman değildi sorun. Ama sen sınırları aştın. Yaptığın diğer her şey mide bulandırıcıydı. Ben seni daha ilk gördüğümde bir şeyler hissetmeye başladım. Hep seninle vakit geçirmek istedim. Fakat bu sırada senin aklında shipin vardı değil mi? Beni çok üzdün ve hayal kırıklığına uğrattın. Şimdiyse sana bir şans veriyorum ve kaçmaya çalışıyorsun. Böyle nasıl affedebilirim seni?" Birkaç saniye sonra tekrardan belindeydi Jisoo'nun kolları ve üstelik bu defa yüzünü gizlemek yerine Jennie'nin gözlerinin içine bakıyordu.
"Kâbul ediyorum suçumu. Yaptıklarım gerçekten kötüydü. Bunu senden hoşlandıktan sonra fark edecek kadar aptal olduğum için de özür dilerim. Ama sonuçta fark ettim. Öyle şeyler yapmayacaktım, bir daha fic bile yazmayacaktım. Sonra Yeri beni ispiyonladı ve hatamı fark etmemin bir önemi yoktu artık. Yüzüne bakamadım. Fakat şimdi bakıyorum, Jennie. Beni affeder misin?" Cümlelerini bitirdiğinde gözleri dolmuştu. Kendini berbat ifade ettiğini ve bunun affedilmek için yeterli olmadığını hissediyordu. Fakat yanağına bir öpücük kondu cevap olarak.
"Sakın seni tamamen affettiğimi düşünme. Bunu zamanla göreceğiz. Ama artık benden kaçmanı istemiyorum. Bunların hiçbiri yaşanmamış gibi davranacağız." Bir kez daha öptü Jisoo'nun yanağını ve kollarını geri çekti. Ardından onu beklemeden yürümeye başladı.
Jisoo ise sanki dondurucunun içine sokulmuştu. Her yanı buz tutmuş gibi, hareket etmeksizin kaldı orada. Sonunda buzları eridiğinde Jennie gözden kaybolmuştu ve Kim Jisoo onsuz bir saniye daha geçirmek istemiyordu. Okul kapısına doğru koştu fakat birisi onu duvarın dibine çekmişti.
"Aslında bunu yapmayacaktım ama..." dedi Jennie etrafı kontrol ederken. Ardından üçüncü öpücüğünü de Jisoo'nun dudaklarına bıraktı. Sadece üç saniye sürdüyse de Jisoo'yu tekrardan dondurma kıvamına getirmeyi başarmıştı. "Hatırlatayım, sakın seni tamamen affettiğimi düşünme." Gülerek söyledi Jennie, kızı içeri sürüklerken.
***
Bir Yıl Sonra
* yeni fic bildirimi *
"Rainy Day | JenSoo"
Tanıtım : Jennie, kalbinin etrafını buzlarla çevirmişti. Fakat o gün, tüm buzlar Jisoo'nun gülümsemesiyle eridi ve yağmurla birlikte akıp gitti.
Not : Wattpad'de yazılan ilk JenSoo ficidir
Jisoo yeni ficini yayımladığı anda onlarca bildirim geldi hesabına. Okurları onu uzun zamandır beklediğini söylüyordu başta. Ardından tanıtım için çok tatlı, hemen ilk bölüme uçuyorum yazıyorlardı. Bir de artık JenLisa yazmamasına içerleyen tayfa vardı fakat çok da önemsemiyordu Jisoo.
Nayeon JenLisa : Oha Jisoo artık JenLisa yazmayacak mısın ciddi ciddi?!
Örneğin bu, aldığı şikayet mesajlarından sadece biriydi. Aynı zamanda Nayeon'un eski arkadaşı olması hatrına cevap verdiği tek mesajdı.
JenSooperior : Kızım görmedin mi JenSoo'nun debut showcase'inde verdiği momentları? Bence Jennie bayağı âşık Jisoo'ya. Hani adaşım diye söylemiyorum, âşık olunmayacak gibi de değil. JenLisa ölü ship artık.
Biraz ego kasmanın kimseye zararı olmazdı, herhalde. Fakat olmuştu. Nayeon cevap vermek yerine engellemişti eski dostunu. Jisoo elinde olmadan güldü bu duruma. Hiçbir şey bozamazdı moralini bugün. Jennie'yle sevgili olalı altı, Yg'ye gireli dört ve idolleriyle beraber Blackpink olarak çıkış yapalı bir hafta olmuştu.
"Jisoo youtube izlenmelerini gördün mü?" Jennie heyecanla içeri girdiğinde telefonunun ekranını saklama gereği duymadı, shipper idol. Zaten sevgilisinin de dikkatini onun telefonunun ekranı çekmişti direk. Ekrandaki turunculuktan tahmin etmişti hangi uygulama olduğunu. Kızıl saçlı olanın yanına oturup başını onun omzuna koydu. "Rainy Day? Bu sefer ne yazdın? Cidden o kadar etkinliğin arasında fic yazmaya nasıl vakit buluyorsun?" Tanıtımı okumaya başladı.
Jisoo onun saçlarını öperken kıkırdıyordu. "Bu sefer ben yazmadım aslında. Jigeumun'dan izin alıp onun Golivia ficini bize uyarladım, sadece isimler farklı." Ardından ilk bölümü açtı ve okumaya başladı. Kısa süre sonra Jennie kollarında uyuyakalmıştı. Telefonunu kenara bırakıp bir süre onu seyretti.
Kim Jisoo Jennie Kim'i her şeyden çok seviyordu ve aşklarını anlatan tonlarca fic yazabilirdi.
~SON~
Son bölümler cidden kötüydü biliyorum ama eğer şimdi yazmasam bu fici asla yazamazdım sanırım. Yarım kalsın istemedim ve böyle oldu. Yine de umarım fici genel olarak sevmişsinizdir. Lütfen yorum yapın. Ayrıca yakın bir vakitte en fazla 7-8 bölümlük bir ChaeLisa ficine başlayacağım, geçen yıldan beri konusu aklımda dolanıyor. Takipte kalın!