"Gölge mi? Ne o kötü adamcılık mı oynuyorsunuz?"
"Daha önce önce çok fazla kötü adam görmüş gibi konuşuyorsunuz!"
^
"G-Gölge! Napıyorsun sen?" Selin fısıldayarak konuşuyordu ancak bunun dahi adamda bıraktığı etkiyi bilmiyordu. Genç adamın parmakla...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Selin, gecenin bu vakti burada ne arıyorsun?" Selin evlerinin bulunduğu muhitin yakınlarında ki parkta bir başına oturuyordu. Tek yaptığı ileride ki süs havuzuna bakmaktı, içinde ki karmaşa sanki akan su gibi içinden sökülüp gidecekmiş gibi hissediyor, o sebeple gözünü bile kırpmadan ileriye bakıyordu. Yanına yaklaşan ve ona burada ne işi olduğunu soran komşularına cevap dahi vermedi. O an bu Selin için karşısındakine git deme şekliydi ancak genç adam üzerinde ki pahalı takıma rağmen izinsiz bir şekilde hemen Selin'in yanına ,çimenlerin üzerinde oturdu . Genç kız bu andan sonra başını hafif çevirip Leven'te baktı. Levent 20'lerin sonunda, kendi halinde tek başına Selin'ler ile aynı muhitte yaşayan bir adamdı. Üstelik idealist bir avukattı da.
Çoğu sabah okula giden kız ile aynı anda evden çıkar ve karşılaşırlardı. Ancak her seferinde genç kıza selam vermesine rağmen Selin ruhsuz bir gülüş atar hiç konuşmadan servisine binip giderdi. O yüzen Levent, Selin'in onu tekrardan cevapsız bırakışını göz ardı etti. Genç kız Levent'in önce laciverte çalan mavi gözlerine baktı ardından bakışları kirli sakalında dolandı, adamın ilgisine anlam veremedi. Hiç bir şey demeden tekrar önüne döndü ve Levent Selin'in onu ilk kez, bu kadar uzun süre incelediğini fark etti ardından bundan güç alarak konuşmaya başladı.
"Biliyor musun benim de ailemle ilgili sorunlarım var. Babam şirketin başına geç diye tutturur annemse ne zaman evleneceğimi her gün sorar durur. Beni az çok tanıyorsun Selin, ben hovarda bir adamım her gün bir başka kızla günümü gün etmek varken neden tek bir kadına bağlanayım. Üstelik çoğu kadın benim devasa, ucu bucağı olmayan servetime göz koymuşken." Yanı başında gelen küçük kıkırtı ile Levent doğru yolda olduğunu anlamıştı.
"Size bir sır vereyi mi Levent Bey?" Levent kızın konuşması ile gülümsemesi büyüdü ve Selin'e döndü. "Sizin bir servetiniz yok. Kızlar da peşiniz de dolanmıyor."
Levent önce şaşırmış gibi davrandı ağzı açık bir şekilde Selin'e baktı. "Haklısın ben basit düz bir avukatım... Evet buldum Selin, ben gerçekten basit bir adamım. Sanırım hayatım çok berbat!" Selin'in gülümsemesi büyüdü ve mavi gözlerini açarak Levent'e bakmaya devam etti. "İnanın benim kadar olamaz!" Levent'in gülüşü şimdi solmuştu. "Ailem ile ilgili olduğunu nereden anladınız?"
"Tahmin diyelim." Arada bir babanla sana denk gelir ve arada ki soğuk duvarları fark ederdim diyemedi.
Selin sadece baş salladı ve önünde ki süs havuzuna bakmaya devam etti. Levent ise onun açılmasını bekledi. En sonunda dayanamadı Selin ve içinde ki her şeyi haykırdı.
