•KRALİÇENİN TOKASI•
Festival Gecesi
Acar, Ahmet ve Volkan Bey'ler Gölge'nin onlara meydan okumasının ardından soluğu Titrek Osman'ın yanında almıştı. Geceden erken ayrılmış olan Acar Bey'in o an aklında sadece Gölge'nin onlarla pişkin pişkin konuşması vardı, sinirinden Selin ve Gölge dansının aralarındaki münasebeti alelen gösterdiğinin farkına bile varamamıştı!
Şimdi gecenin bu saatinde üzerinde sadece iç çamaşırı olan Titrek Osman'ı karşılarına almış sorularını sıralıyorlardı.
"Söyle Osman, kim bu velet! Bizden ne saklıyorsun söyle!"
"A-Acar Bey size zaten hali hazırda bir dosya hazırlamıştım, Efe'nin kim olduğunu biliyorsunuz."
"Osman görmeyeli sana bir şeyler olmuş, ahmakça bir cesarete kapılmış gibisin!" Evinin salonunda bir sandalyeye oturtulmuş olan Osman'ın tam önüne geldi Acar ve ona doğru eğildi. Sesi fazla tehdit variydi. "Neyseki senin bu kendine güvenen halin bana sökmez, şimdi konuş Osman konuş ki seni affedeyim!"
_Osman'ın o an kulaklarında Acar Bey'in sesi değil Cingöz Recai'nin sesi yankılanıyordu.
"Konuşursan ben ve Cüneyt değil sen yanarsın Osman, ömrünün geri kalanını muhbirliğini yaparak hapse tıktırdığın adamların içerisinde geçirmek istemiyorsan susacaksın!"
"Beni çok hafife alıyorsun Cingöz, elinde kanıt yok olmadan nasıl içeri tıkacaksın beni!"
"Ben değil canım, bu tarz ufak işlerle alâkadar olmadığımı biliyorsun! Diyorum ki şu kliniğin sahibine bir haber göndereyim. Onu Cingöz'ün önüne kim yem diye atmış, kim organ mafyası olduğunu Cingöz'e yetiştirmiş söyleyeyim! Adam zaten ömrünü hapishanede geçirecek, yazık arkadaşsız kalmasın!"
Yutkundu Titrek! Cingöz'ü karşısına alması demek bütün hayatının bitmesi demekti! Ona en başında güvenip o bilgileri vermemeliydi ancak alacağı meblağ o kadar yüksektiki ister istemez kendini bu işin içinde bulmuştu.
_
"Acar Bey bakın, dosyada ne yazıyorsa o! Çocuk kendi halinde, üstelik yeni mezun olmuş iş arıyor! Bir ara arkadaşı iş imkanı var diye Fransa'ya çağırmış o kadar. Başka da matrak bir şeyi yok!"
Hızlı hızlı sıraladığı cümlelerde es vermeyi adeta unutmuştu ancak burada hayatı mevzu bahisti, işini şansa bırakamazdı!
"Ulan madem kendi halinde çocuk, senin bile bilmediğin işlerimi nasıl biliyor?"
"Ba-bakın yurt dışında işler böyle yürümüyor! Burada her şeyin üzerini örtmek kolay ancak orada saklı kalan bir şey olacağını sanmıyorum! Burada beni sı-sıkıştıracağınıza Efe'den nasıl kurtuluruz onu düşünün!"
"Sen bunları düşünme Osman, bunlar senin boyunu aşar!" Osman'ın görevi bitmemişti.
"Ne yaparsınız bilmem ama bu çocuktan yararlanmakta fayda var! Zehir gibi biri diyorlar çevresinde, bana bırakın siz, benimle çalışsın! Hem ben onun susmasını sağlarım!" Oradaki herkesin kanına girmesi işte bu kadar kolay olmuştu! Efe onların gözünde çoktan bulunmaz hint kumaşı olmuştu bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE | SelCün
Fanfiction"Gölge mi? Ne o kötü adamcılık mı oynuyorsunuz?" "Daha önce önce çok fazla kötü adam görmüş gibi konuşuyorsunuz!" ^ "G-Gölge! Napıyorsun sen?" Selin fısıldayarak konuşuyordu ancak bunun dahi adamda bıraktığı etkiyi bilmiyordu. Genç adamın parmakla...