Bölüm 6

6.5K 240 250
                                    

•KRALİÇENİN TOKASI•

Bir  elinde Selin'in onun saçlarına taktığı siyah toka, diğer elinde Feridun ağabeyinin araştırmalar sonucu bulduğu Selin'in fotoğrafı yanında ise dedesi Acar Bey, yaklaşık bir saattir salonda ki tekli koltukta oturuyor, düşünceleri Selin, toka ve kendi ekibi arasında gidiyordu. O tokayı çok rahat bir şekil de alabilirdi, meyhanede ki ses kaydı sonrası tokanın evde bir yerde olduğu sonucuna önceden varmıştı, bir gece evde keşif yapar diğer gece de bulduğu tokayı alır ve Urla'yı terk ederdi. Ardına bile bakmadan giderdi...

Elindeki fotoğrafa tekrar baktı, Selin'in gözlerinde ki sevince,onunla ilk tanıştığı gün fotoğrafın aksine gözlerinde hüzün vardı , son zamanlarda beraber oldukları her an kızın gözlerinin içi gülüyordu ,bunun sebebi kendisi olabilir miydi? Selin'e iyi gelebilir miydi? Peki gittiği zaman ne olacaktı, ardında enkaz bırakarak yoluna devam mı edecekti? Üstelik onu bu kadar çok arzularken ve hatta daha ilerisini hissederken... Vicdan mıydı? Yoksa... Susturdu iç sesini şimdilik dinlemeyecekti vicdandan daha öte bir his olduğunu söyleyen o sesi.Daha önce yaptıkları her hırsızlık, illegal işler çeviren adamlara karşıydı, ilk kez birinin hiç bir suçu olmadığını düşünüyor, vicdanı sürekli bu işte kendini hatırlatıyordu.

"Nasıl yapacaksın,Cüneyt? Selin'e bunu nasıl yapacaksın?"

***
Selin, başını sağ tarafa çevirmiş, zarif bir şekilde dedesine el sallarken, Gölge'nin gözleri o an sadece Selin'in saçlarına tutturulmuş tokayı görüyordu. Bu nasıl mümkün olurdu? Selin, onun hiç bir şeyden haberi olmaması gerekirdi, bu değil miydi zaten Gölge'yi ilk kez vicdanıyla baş başa bırakan, bu değil miydi Cingöz ağabeyine karşı mahcup eden! Şimdi ise doğru bildikleri,sezgileri ve gördükleri birbirine girmiş, boynuna dolanan bir ip gibi boğazını sıkıyordu. Hayal kırıklığı hissediyordu, ancak neden böyle hissettiğini dahi bilmiyordu. Selin'i belli bir kalıba koyan, onu tanımadan hareket eden oydu, neyin sitemiydi şimdi bu?
Selin'in yüzünü taradı ve bakışları birbirini buldu, gözlerinin içi adeta parlıyordu genç kadının ancak Gölge'nin birden bire beyazlaması, yüzünün renk atması onu korkutmuştu, gülüşü yüzünde soldu.
"Gölge, iyi misin? Betin benzin attı!" Gölge kendine gelmeliydi, on sekizinden beri yalan söylemeyi meslek haline getirmiş biriydi, şimdi sakin olma zamanıydı. Selin'e bir büyük adımda yaklaştı, yargısız infazı bırakmalı ve gerçekleri birinci ağızdan duymalıydı. Şüphe insanı ölüme götürürdü, Gölge içinde filizlenen hisleri öldürmek istemiyordu, ancak bu hisleri kabul etmemeye devam ediyordu. Belkide kendince koruma mekanizması geliştirmişti, o üç harfli kelime geleceği ve getireceği acıları asla düşünmezdi, Gölge düşünmek zorundaydı!

"Merak etme iyiyim, sadece bir içkiye ihtiyacım var."

Bakışlarını Selin'in ardına yöneltti ve masaları dolaşan garson tam yanından geçecekken, elinde tuttuğu tepsiden iki kırmızı şarap alarak, birini genç kıza uzattı. Selin eline aldığı şaraptan bir yudum alacakken karşısında ki adama baktı, neredeyse kadehin içindeki içkiyi yarılamış ve kadehi dudaklarından çekecekken anlık olarak yüzünü ekşitmişti. Gölge'ye sadece şaşkınlıkla bakıyordu, onun kocaman açılmış gözleri ile kendisine tatlı tatlı bakması Gölge'yi açıklama yapma ihtiyacına itmişti. Bu kıza karşı nasıl kayıtsız kalınır bilmiyordu.

"Şarap içmeyi çok sevmem, tatlı aroması olan hiç bir içkiyle aram yoktur." Onun uzun açıklama yapması ile Selin tatlı tatlı gülmeye başladı, Gölge kulağına gelen kahkaha seslerini hem duymak istemiyor hem de ömrü boyunca bu sese mâruz kalmak istiyordu, bu nasıl ikilemdi böyle?

"İstersen başka bir içki getirtebilirim!"

"Hayır,hayır gerek yok, idare ederim."

Konuyu bir şekilde tokaya getirmesi gerekiyordu. "Bu gece için fazlaca özenmişsin. " Çünkü Selin bir karara varmıştı, Gölge ile gideceği yere kadar gidecek,kendini An'a ve O'na bırakacaktı. Uzun zamandır ilk kez sonunu düşünmeden hareket ediyordu. Levent'den beri...

GÖLGE | SelCünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin