"Sonunda, sonunda, sonundaa!" diye çığlıklar eşliğinde mutlulukla gözümü açtım. Bugünün tarihi çok önemliydi 1 Haziran. Üstümdeki örtüye biraz daha sarılarak yatakta değişik mutluluk sesleriyle beraber yuvarlanmaya başladım.
"Ahh!" fazla yuvarlanmış olacağım ki kendimi yerde buldum. Ayağa kalkıp silkelendim,
"Bugün olmaz bugün moralimi hiçbir şey bozamaz" diyerek gülümsedim.
Aklıma 'Not Today' şarkısı geldi. Odadan çıkmadan son olarak yatağımda 'Not Today' eşliğinde çılgınca dans ettim. İçerde annemin deliye döndüğünü hissedebiliyordum. Sonuçta bu erken vakitte apartmanı ayağa kaldırmıştım neredeyse.Odadan çıkarak,
"Ey ahali, sıraya dizilin öpeceğim hepinizi" diye mutluluk nidaları atarken abim bana orangutan yavrusu görmüş bir iguana gibi baktı. Yani nasıl baktı bilmiyorum, ama ezikleyici ve umursamazdı. Bende onu umursamadım ve öncelikle onu ardından diğer aile fertlerini gidip kocaman öptüm.Annem,
"Almila hadi bir an önce kahvaltı yapalım da havaalanına geç kalmayalım" diyerek beni uyardı.Bu heyecan yüzünden uçağı kaçırsam deliye dönerdim sanırım. Annemi onaylayarak mutfağa koşup kolayıma gelen ne varsa bir güzel donattım sofrayı. Yani sayılır, buna donatma deniliyorsa eğer.
"Kahvaltı hazırr!" diye bağırdım.
Ömer Asaf üstünde uyku tulumu bir elinde çok sevdiği minion oyuncağıyla gözlerini ovuşturarak mutfağa geldi.
"Abla ya, niye bu kadar bağırdın sabah sabah uyuyamadım senin yüzünden" diye sitem etti.
Yanına gidip yanağından öptüm,
"Çünkü ablan çok mutlu bal küpüm" deyip burnunu sıktım."Ee ablamın mutluluğundansa sorun yok o zaman." diyerek gülümsedi.
"Hadi git elini yüzünü yıka da çabuk gel erken çıkacağız bugün"
Kafasıyla onaylayarak banyoya yürüdü. O sırada annem, abim, babam sofraya oturmuştu çoktan. Asaf'ta geldikten sonra başladık. Çabucak bitirdim çünkü bu heyecanla hiçbir şey yiyemiyordum neredeyse.
Odama çıkıp dar paça bir kot, üstüne v yaka beyaz t-shirt ve onun üstüne de ne olur ne olmaz diye çok da kalın olmayan dizime gelen krem rengi ceketimi geçirdim. Saçlarımı taramam yeterdi düz oldukları için şekillendirme gereği duymadım. Sırtıma da siyah seyahat çantamı alınca tamamdım. E tabi bir de valiz.
"Yiğitciğiim!" diye seslendim.
Odama girerken,
"Efendim" dedi gülümseyerek."Şu valizi alsana abi çok ağır" dedim nazlanarak.
Artist havasına bürünüp
"Bensiz ne yapacaksın bakalım prenses, hiçbir işini ben olmadan halledemiyorsun" dedi gülerek."Telefondan bile hallederim ben onu sen merak etme" dedim göz kırparak.
Gülümsedi,
"Ona ne şüphe."***
Havaalanına gelmiştik. Uçağın kalmasına 1 saatten fazla vardı. Babam gerekli prosedürleri hallederken biz de oturmuş veda faslını yaya yaya yapıyorduk. Asaf kucağımdaydı başını göğsüme yaslamış o minik elleriyle de sırtıma sarılıyordu.
"Abla?"
"Efendim"
"Sen şimdi çok uzaklara gidiyorsun ya beni unutup kendine başka prensler bulmazsın değil mi?"
Öyle tatlı sormuştu ki içimdeki mutluluk birazını özleme şimdiden bıraktı. Prensim diye severdim Asaf'ı. Daha küçüktü tek ablası olduğumdan olsa gerek o da bana fazla düşkündü. Ee ben de ona tabii.
"Aaa o ne biçim soru prensim senin yerini hiç başkaları doldurabilir mi?" diyerek öptüm onu.
Abim araya girerek,
"Başka prensi olsa abisinin bacaklarını kıracağını da biliyor, tabii o da bir etken" dedi ciddi ciddi.İlk şaşırdım ama haklıydı, onaylarcasına kafa salladım. Asaf abime hiç takılmadan,
"Dolduramaz değil mi abla?" diye sordu yarı mutlulukla.
"Dolduramaz tabii" dedim ve sıkıca sarıldım ona.
Anneme baktığımdaysa çoktan gözlerinin yaşardığını gördüm.
"Ah, hadi ama validem bak beni de ağlatacaksın" dedim gözyaşlarını silerken.
"Ne yapayım bir tanecik kızım var o da uzaklara gidiyor" dedi saçlarımı okşarken.
"Ya tamam biliyorum bir taneciğim, evin neşesiyim, gülüyüm, ev bensiz olmu-" abimin kafama vurmasıyla lafım bölündü.
"Abart abart az daha abart" dedi gülerek.
"Abartmıyorum bir kere bunlar hakiki doğrular. Kıskanma." diyerek dil çıkardım.
Bu dediğime annemde abimde güldü. Asaf ise saçlarımı parmağına dolamakla meşguldü.
"Hah şöyle validem sil bakayım gözyaşlarını" dedim anneme gülümseyerek dediğimi yaptı.
Sohbet muhabbet, eski anılar derken aradan 10-15 dakika geçmişti, babamın gelmeye pek niyeti yoktu anlaşılan.
"Abi" dedim.
"Hıh" diye ses verdi.
"Az yaklaşsana, hah şimdi biraz omuzlarını çöktür, hah tamam" diyerek kafamı omzuna yatırdım, babamın işi uzun sürmüştü.
Ee bizde insanız sonuçta kucağımda 6 yaşında çocuk boynum tutuldu yani."Hiç çekinme tabii rahatına bak" diyerek dalga geçti.
"Ne çekincem be benim abim, sen işine bak" diye atarlandım şakayla karışık.
Kolunu omzuma atarak,
"Ee sen de haklısın beni ne ilgilendirir ki sonuçta" dedi gülümseyerek.
Bende gülümsedim.***
Babam sonunda gelebilmişti. Uçağa binmem gerekiyordu artık. Anonslar yapılmaya başlamıştı.
Babama düşkündüm, fazlaca düşkündüm. Her kız çocuğunun olduğu gibi. Kocaman sarıldım babama, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Saçlarımdan öperek,
"Hadi kızım dikkat et kendine, çevrene, arkadaş seçimine, sana güvenimiz sonsuz. Çok özletme kendini, oralar da yapamazsan hemen ara dön, zorlama olur mu?" dedi. Canım babam be."Tamam babacım" dedim çok konuşmasam daha iyiydi yoksa ağlayacaktım.
Tekrar öptüm babamı ardından annemi, Asaf'ı ve en son abimi, bir süre de sarıldım. Biz zaten uzun uzadıya konuşmamızı babamı beklerken yapmıştık. İçime sinmedi hepsine tekrar tekrar sıkıca sarıldım. Bir türlü ayrılmak istemedim, veda faslını geciktirmek için uzatmalara oynuyordum, saçma bahaneler aradım. Tamam hayalime kavuşmaya gidiyorum ama bu da aile be, 'ha' deyince 3 ay bırakılmıyor. Dedikodu ses tonumu kullanarak;"Kız annee geçen bizim komşu Melahat'ın aldığı ayakkabıyı gördün mü?" e kadın sonuçta hemen dedikoduya başladık.
"Görmez olur muyum o neydi öyle sanki ölmüş olan büyük büyük ninesine almış" babam araya girerek.
"Hanım, hanım kız burada uçağı kaçıracak sen de destek ol" diye söylendi.
Annem farkındalıkla
"Doğru ya" dedi ve hepsine tekrar 5'inci kez sarıldıktan sonra yanlarından zar zor ayrıldım.***
Uçaktaydım. Uçağa en son binerek geç kalma anılarıma bir yenisini daha eklemiş bulundum.
"Sayın yolcular Güney Kore'ye yapılacak olan uçuşumuz 5 dakika içinde gerçekleşecektir. Lütfen kemerlerinizi bağlayınız. İyi yolculuklar diliyorum" diye anons yaptı pilot.
Uzun süredir tuttuğum nefesimi derince verdim ve;"İŞTE BAŞLIYORUZ"
Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar daha önce birçok kez kitap taslağım oldu fakat wattpadde yayımlamayı sürdüremedim. Bu kitabımı sizlerinde desteğiyle uzun süre yazmayı düşünüyorum umarım beğenirsiniz 😆. Kitabımın kapağını hazırlayan _punchie ye tekrardan çok teşekkür ederim 😆💞. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere 👋

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Canım!
Fiksi RemajaSadece bir hayal? Evet her şey bununla başladı. *** İyi okumalar ✨ 171018°