İçimdeki Canavar

Los Angeles

Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Yorum ve vote bekliyoruz iyi okumalar

Evet. Onca şehirden sonra Los Angeles. Haberlerde çok duyardım burayı.

Annem Mariana ile tartışmıştım. 'Neden kendi ülken varken yurtdışında okuyacaksın 'diye. Ama ben yeni şeyler görmek istiyordum, farklı şeyler yaşamak. 4 saatlik uçak yolculuğundan sonra ancak varabilmiştim ABD, Los Angeles'a. Uçaktan indiğimde ilk işim kalacak bir yer bulmamdı. Yurtta kalmayı düşünüyordum. Hemen bir taksiye atladım. Tanrım gideceğim yer oldukça uzaktı ve benim gözüm sürekli taksimetredeydi. Neyseki annem beni iyi beslemişti o yüzden para sıkıntım yoktu. Sonunda yurda gelebilmiştim. Hemen yurt müdürünü bulmak gerekiyordu. Oldukça büyük olduğu için sora sora buldum. Yurt müdürü zayıf kıvırcık siyah saçları olan ve kendini beğenmişlik havası olan bir bayandı. Açıkçası çirkin sayılmazdı.

"Benim kalacak yerim yok buraya daha yeni geldim daha okulumu görmedim ve şey... ya-ni yurdunuza kayıt olmak için geldim".

Tanrım kekelemiştim uzun bi süre diksiyon dersi almama rağmen kekelemiştim.

"Pekala isminiz nedir bayım?"

"Leo Markhovic"

"Tanıştığımıza memnun oldum bay Markhovic. Ben de Susan. Sadece şu formları doldurmanız yeterlidir."

"Burayı pek bilmem bildiğiniz iyi bi lise var mı?"

"Ah , evet hem de buraya oldukça yakın Ruthless Lisesi, adresini mesaj olarak atarım , başka bir şey?"

"Teşekkür ederim"

Kadından pek hoşlanmamıştım egosu baya bir büyüktü. Yurttan çıktığım anda mesaj gelmişti. Pek uzak sayılmazdı. Yürüyerek gidebilirdim. Birkaç sokak sonra gayet güzel ve büyük bir okul vardı. Okul 2 hafta sonra açılacaktı ve benim hemen kayıt olmam lazımdı. Neyseki okulun bahçesinde içinde okul krokisi olan okul broşürleri vardı.

Nakil dosyaları bir hafta içinde gelirmiş. O sırada bende şehri gezerdim. Ama sonra kaybolma korkusuyla - ki çocukluğumdan beri korkarım - salla dedim ve yurda döndüm. Odam iki kişilikti. Tam kapıyı açacakken

"Hoop,Ağır ol bakalım"

"Merhaba ben yeni oda arkadaşın Leo, Bayan Susan senden bahsetmişti sen Pitt olmalısın"

"Desene artık yalnızlık çekmeyeceğim"

İkimizde gülmüştük. İyi birine benziyordu. Uzun sivri sarı saçları vardı. Bana dairemizi göstermişti. 3 oda 2 banyo ve 1 salonu vardı. Oldukça güzel döşenmişti. Tam o sırada annem aradı.

"Oğlum vardın mı , okula kayıt oldun mu , peki yurt, orada rahat edemezsen sana para yollar bir ev tutarsın kendine"

Annem beni soru yağmuruna tutmuştu.

"Evet anne herşeyi ayarladım burası güzel ama biraz soğuk."

"Dikkat et canım neyse hadi görüşürüz tatlım baban gelmek üzere güle güle."

"Güle güle"

O sırada Pitt yanıma gelmişti

"Hadi şehri gezelim hem yollarıda ögrenirsin."

Çok yorgundum fakat iyi bir fikirdi . Üstümü değiştirip çıktık. İlk önce atari salonuna geçtik daha sonra alışveriş merkezine uğrayıp birkaç kıyafet ve yiyecek aldık. Eve geldiğimizde ayaklarım beni öldürüyordu. Hemen sıcak bir duş aldım ve kendimi koltuğa attım. Pitt DVD player a bir film koydu.

"İzleriz diye düşünmüştüm" dedi. Ben hemen yatmayı planlıyordum fakat Pitt i kırmamak için tamam dedim. Film güzeldi, bir aksiyon filmiydi. Film bittikten sonra kendimi direk yatağına attım.Gözlerimi 1-2 kapatmayla uykuya dalmıştım.

"Sen... sen o sun" ve aniden gelerek beni boynumdan ısırmıştı.

Korkuyla uyanmıştım. Lanet olsun ilk günden kâbus görüyordum. Hemen elini yüzümü yıkayıp geri yatmıştım fakat boynum müthiş acıyordu.