İçimdeki Canavar

Eğitim

1659825I yani Konya'dan Aylin arkadaşımız hem en çok vote ve en çok yorum yapan arkadaşımız. Onu tebrik ediyorum ve büyük bir öpücük yolluyorum. Bu arada 57 kişi olmuşuz. Vay anasuını yaw...:-)  sizleri çok seviyorum. Muck muck:-)  Bu arada bölümleri uzun yazmaya çalışacağım.

Sizlere iyi okumalaaarr....

Kimdi lan bu çocuk. Yakışıklıydı ama benim kadar değil.

"Merhaba Martin bize kendini tanıtır mısın?" Robert bana bile bu kadar güzel konuşmamıştı. Şu ders bitsin görüşürüm ben seninle.

"Ben Martin Miss. Transylvania'dan geliyorum. Bana kısaca MM ( emem) diyebilirsiniz :-)  . Bunları sırıtarak söylemişti. Sınıfın bütün kızları "Ayhh" diye iç geçirdiler. Bu çocuktan hiç mi hiç hoşlanmamıştım.

"Pekala MM arka sıralardan biri boş. Oraya tezgah açabilirsin." Hadi ama Robert 'Tezgah açmak mı'  Çocuk bana pis bir bakış atarak yanımdan geçti. Bunun derdi ne böyle? Hiçbir kalem defter çıkartmadan direk telefonunu çıkardı. Vampir güçlerim sayesinde telefonunun markasını öğrenebilmiştim. Samsung Galaxy S Duos. Hah en azından telefonu kötüydü.  Biricik I-phone 5 seni seviyorum tatlım. Ama Amelia dan fazla değil.

"Ne düşünüyorsun"dedim Amelia ya çocuğu göstererek.

"Bence yakışıklı sayılmaz, aksine tam bir gösteriş budalası." Böyle düşündüğüne sevinmiştim. Tam o sırada Jason ve şapşalları sınıfa girdiler. Ulan sanki  ahıra giriyorlardı. Hey burası okul okul. Ben bile o kadar gücüm varken böyle davranmıyordum. Robert tuhaf tuhaf baktı. Neden mi? Çünkü hepsinin bir yerleri  sargılıydı. Kimisi bastonla girmişti.

Herkes sustu ve kitabına odaklanmaya çalışıyor gibi yaptı. Bense piç piç sırıtıyordum. Lan öğretmen olmasa öyle bir kahkaha atardım ki. Ni ha ha kötüyüm ben kötüyüm. Girdiklerinde teneffüs zili çalmıştı. Yanıma doğru geldi çetesiyle.

"O günkü şanstı bunu o göt beynine sok. Ve Amelia dan uzak dur!" Amelia dan uzak durmak mı? Hiç sanmıyorum.

"Senin canın dayak çekti galiba!"

"Bana bak! Seni tek elimle döverim ben anladın mı!" Asdffgdsa beni tek eliyle dövecekmiş? Neden tek el? Çünkü diğer kolu kırık.

"Gel dövsene" dedim. Bu sırada yeni gelen çocuk MM (!) bizi seyrediyordu Yanımıza doğru yaklaştı ve;

"Arkadaşlar burası okul. Buraya öğrenmek için geliriz. Dövüşmek için değil."

Jason ile aynı anda;

"Kes sesini" dedik.

Jason tek eliyle göğsümü çok büyük bir hızla ittirdi. Fakat ben yerimden 1 mm bile kıpırdamamıştım. Aksine etki-tepki kuvveti olarak onun omzu çıtırdamıştı. Acıyla inledi ve defolup gitti.

"Hahah ananın yanına git örgü ör sen" diye dalga geçtim. Tanrım aynı gangster gibi olmuştum. Düşünsenize kel, zenci, yüzümü kapatan bir atkı ve büyük bir dövme. Iyk iğrenç olurdu. Martin benim yanıma geldi;

"Sen bana kes sesini mi dedin?"

"Evet" dedim. Sanki süper kahramanım. Aslında olabilirim. Güzel bir tayt, bir pelerin ve bir maske. Suça karşı savaşırım. Yok olurmu ya. Ne saçmalıyom ben. Tamam sustum sövmeyin :-) .

"Kendine dikkat et KÖKEN" bu nerden biliyordu köken olduğumu? Acaba bu Claire ın dediği adammıydı? Ben bu sorulara yanıt ararken o gitmişti. Etrafıma baktım. Yoktu. Bende biyoloji dersine girdim. Amelia ile ayrı düşüyoruz demekti bu.