8. Bölüm

457 15 3
                                    

"Aylin, kızım" diye seslendi Cafer Amca. Kafamı ona çevirdiğimde "Hava kararmadan gitmeliyiz bir barınak bulmalıyız." dedi. Kafamı evet dercesine yukarı aşağı salladım. Cafer Amcaya olan güvenim tamdı. Hem eski nişanlım Yiğit'in babası olması, hem de ailem zombiye dönüşmüşken beni kurtarması beni çok etkilemişti. Onu olaylardan önce de kendi babamdan ayırmıyordum fakat olaylardan sonra beni korumak için verdiği çabayla, ona çok daha fazla saygı ve sevgi duymaya başladım. Onunda bana karşı aynı şeyleri hissettiğinden emindim. Çünkü karısını ve en yakın arkadaşını zombilere kurban etmişti. Yanında sadece biricik oğlundan yadigâr ben kalmıştım. Oğlundan ümidini hiç kesmedi ama ben onun için aynı şeyleri düşünmüyordum. Yeni Dünya'da hayatta kalmak için fazlasıyla iyi kalpli ve vefalı bir insandı çünkü Yiğit.

         "Geceyi burada geçirebiliriz" dedi tok sesiyle Cafer Amca.

Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir ışığın görüntüsü vardı gözlerimde. Yavaş yavaş kendime gelmemle bu ışığın tavandaki lambadan ibaret olduğunu anladım. Etrafıma dikkatlice baktığımda Gamze'nin de benimle aynı şekilde bir sandalyeye bağlı baygın halde oturduğunu gördüm. İçinde bulunduğumuz oda Arka Sokaklar dizisinde ki sorgu odasını andırıyordu. Tek eksiği ses geçirmez camlardı. Kapının sürgüsünün çekilme sesi geldi ve kapı gıcırtıyla açıldı. İçeri giren Jean Christophe Grange tipinde 45-50 yaşları arasında saçları büyük ölçüde beyazlaşmış bir adamdı. Belinde ki silahı çekerek kafama doğrulttu. Tehtidkâr bir ses tonuyla "Ne istiyorsunuz?" diye sordu. "Kalacak yer arıyorduk sadece isterseniz gidebiliriz" dedim. O sırada Gamze daha yeni kendine geliyordu. Kapı yeniden açıldı. Bu sefer içeriye giren bembeyaz saçlarıyla yaşlı bir amcaydı. Silahını indirmeden devam etti genç olan "Size tek bir soru soracağım eğer istediğim cevabı bilirseniz bizimle kalabilirsiniz". Tamam diye atıldım. "Kahve içmeyi severmisiniz?" diye sorup ardından bir kahkaha atmaya başladı adam. Çok şaşırmıştım. Elinde ki silahı kafama kararlılıkla tutan bu adamın espri yapıp gülmesi, benim insanları yorumlama konusunda beceriksiz olduğumu gösteriyordu. "Kusura bakmayın gençler sizi bağlamak zorunda kaldık, bazı kötü insanlar eve yağmalamaya çalıştığından beri bu tip önlemler alıyoruz." dedi Yaşlı adam.

Gün BatımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin