Türkiyeden döneli bir hafta olmuştu. Ama Ji Yong hala konuşmuyordu. Bugün son bir kez şansımı denemeye şirkete gidecektim. Önce çiçekçiye uğrayıp Orkide aldım. Sonra da yaptığım kurabiyeleri sevimli bir kutuya yerleştirdim. Hepsinin üzerinde onu şımartıcak övgüler ve özür mesajları vardı. Arabaya koydum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Kıyafetim) Evde artık yalnızdım. Gamze tatile gitmişti. Aslında onu Jimine ile tanıştıracaktım ama olaylar fırsat vermemişti. Ji Yongun sevdiği parfümü sıkıp yola çıktım. Kapıda CL vardı. Arabayı parkedip gitmesini bekliyordum. Ondan hoşlanmıyordum. Evet güzel bir sesi vardı, harika rap yapıyordu. Herkes onu çok seviyordu. Ama ben bir türlü sevemiyordum. Sonunda arabaya binip gitti. Ben de hızla içeri girip Ji Yongu bulmaya gittim. S: Evet bebeğim yandı buralar!!! C: Sen nere- ! Ahhh Ji Yong nerede?! S: Onlar ne? C: Sanae Ji Yong Nerede?! S: Ben kas yaparsam bana da yanar mısın? C: Hayır! Seni yakarım!! Dae: Stüdyoda 8 numaralı. C: Çok saol. Dae: Hareketlerine dikkat et. Boyunun ölçüsünü iyi al. C: Anladım özür dilerim. T: Bize değil. TOP: Git ondan özür dile. çabucak 8 numaralı odaya girdim. Uyuyordu. Başucunda süt. C: Ji Yong... Bak lütfen beni affet. Bedenimin,çenemin,ruhumun ayarını bilemedim. Daha önce hep ayrılacağımı bildiğim kişilerle çıktım. Sen harika bir Kralsın,yakışıklısın,seksisin.... Ne biliyim beni heves olarak görüyorsun sandım. Bu yüzden sana bağlanmamaya çalıştım. Ama sana nasıl görmeden yani gerçekte görmeden yıllar evvel aşık olduysam. Şimdi sırılsıklam aşığım. Söz ne istersen yapacağım lütfen artık affet.
Hediyeleri koyup gidecekken kolumu tutup kendine çekti. Sarıldı pis numaracı. GD: Sonunda Azıcık sen itiraf et. C: Affettin mi? GD: Evet bu hediyeler ne ? C: Aç bakalım. Orkideleri kokladı. Sonra hediye paketini açtı. G-D: Kurabiyeler!!! Sütümde var yaşasın!! Aaa yazılar var. GD: Sen mi yaptın? C: Evet senin için. Hepsini okudu. Sütüne bandırıp yedi. Sonra koltuktan kalkıp yaklaştı. GD: Bu koku... C: Sen seviyorsun diye ... İyice yaklaştı.... S: Hadi artık öp!! GD: Ne ? C: Sen? S: Yahu romantizmi bozmayın hadi mesafe kapansın! GD: C: Çık dışarı! S: Bari kurabiye? GD: Çık dışarı Mal!!! Sapık helif! S: Aman be! Neyse bir gün basarım sizi. C: Basıcam şimdi sana!. S: Aaaa Cemre " Sırılsıklam aşığım " C: Seni döverim! S: Tamam ya öf! Kaldığımız yerden devam ediyorduk. Şuan bu şeye hazır değildim. Suratımdan anlamış olacak ki yanağımdan öptü. GD: Şuan gerçekten istemiyor musun? C: Doğru zaman değil. Ayrıca yanlış. GD:?? C:Müslümanlar ancak nikahlı eşlerini dudağından öpebilir. Öbür türlü bunun günahı çok ağır. GD: Ama Şerolar? C: Onlar neredeyse evli sayılır. Nişanlılar birşey olmaz. GD: Yani seni öpmem için bu şart ? C: Evet GD: İyi öyle olsun. Arkamdan sarıldı . Bir süre öyle kaldık sonra. Süt şişesini çıkartıp sinsice Suratıma gülerek; GD: Bunu içersen seni tamamen bağışlarım. C: Hepsi mi? GD: Evet! C: Şimdi mi? GD: İç C: Ama ben sütten nefret ederim. GD: Banane en azından ilk öpücük... C: Ne? GD: Kutuyu sabahtan beri ağızımda taşıyorum. Sen de içince öpüşmüş olucaz. C: Tamam içecem ver. Hepsini içtim. Allahım kusucam. Tadı berbat. Bu çocuk bunu nasıl içiyor? C: Tamam karnım ağrıyor ben gidiyorum. GD: Hayır gitme gel. Ji Yongun kasları ve ekstra güçlü kolları seni kavrayıp okşar iyileştirir. Beni kucağına yatırdı. Karnımı ovmaya başladı. Elleri çok iyi iş çıkarıyordu. Yavaş yavaş uykum geldi. Elimi öptü. GD: Tatlı rüyalar yandı buralar bebeği...
