Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lobiye indim. Yakışıklım ellerinde güllerle beni bekliyordu. Koluna girip yemek alanına gittik. Kimse yoktu kesin kapattı. Güldüm. GD: Bugünkün beklentileri anlamaya başladın? C: Evet. Yerimize oturduk. Siparişler hazırdı. Yalnız yemekte içki yoktu. Ji Yongun içkiye karşı sempatisi vardı? Merak edip sordum; C: Ji Yong hani senin şarabın? GD: Bugün diyeceklerimi ayık bir şekilde dile getirmek istiyorum. C: İyi peki nasıl istersen. Yemek tuhaf derecede sessizdi. Ama Ji Yong gergindi. Suratı kendini ele veriyordu. Yemeğimiz bitince hemen beni kaldırıp; GD: Gidelim sana göstermek istediğim birşey var. C: İyi de ne? GD: Gidicez şimdi görürsün. Otelin çıkış kapısına fayton geldi. C: Heheh atlar çok güzeller. GD( Güldü): Senin kadar değil. Faytona bindik içinde bir sürü kartpostal vardı. Onun çocukluk resimleri benimkiler... Beraber çekindiklerimiz ve bir de mektup onu bana uzattı; GD: Gecenin sonuna kadar okuma çantana koy. Dediğini yaptım. 1saat sonra fayton durdu. Panayıra gelmiştik. Kimse yoktu. C: Panayırı bile mi kapattın? GD: Hepsi senin için. Oyuncakların adına baktım. Hepsinin adı değişmişti" Çarpışan Cemreler,Cemre gondol.... vb" Hepsine tek tek bindik. Sonra da mola vermek için kâğıt helva yedik o pamuk şeker yedi. İkisinin paketinde de " C ve J" yazıyordu. Birde fotoğrafımız zevkten dört köşe vaziyette yedim. Sonra da oyuncaklara binmeye devam ettik. Korku tünelinin adı " Çirkef Cemre Tüneli" olmuştu. Güldüm. Tünel sırf benim kızgın hallerimle doluydu. Bir ara düşündüm bu kadar mı sinirliyim? Ama " Banane" deyip eğlenceye devam ettik. En son dönme dolaba bindik en yükseğe çıkınca ( Ji Yong işaret yaptı) alet durduruldu. Manzarayı izlemeye başladık o gözlerini kaparken ben de onun yapmak istediği şeyi sezip. Eğildim rujumu tazeledim. Yapacak birşey yoktu. İddiayı o kazanmıştı. Ben de uzun zamandır istemem yan cebime koy yapıyordum. Elleriyle saçımı okşamaya başladı. Yavaş yavaş mayıştım. Gözlerim kapanmaya başladı. Bu benim ilk öpücüğümdü kalbim yerinden çıkıcaktı. Onunsa kim bilir kaçıncı öpücüğüdü? GD: Kimseyi öpmek için iddiaya girmedim. Sana gerçekten aşığım. Yavaşça yaklaştı. Önce narince dudağını değdirdi. Sonra hafif hızla devam etti. Ben bu işleri hiç bilmediğim için o ne yaparsa aynısını yaptım. Bayağa yoğun ve uzun bir öpücük oldu. Gözlerimiz açıldığında suratı parlıyordu. GD: Ömrümde bekledigim en güzel şey . Dedi tekrar gözünü kapadı ve öpmeye devam etti. Bu daha da uzun sürdü. Sanki doymuyordu. Kendini ileriye gitmemek için zor tutuyordu. Birden ufak balonlar etrafımızı sardı. " Sana Aşığım Güzellik " yazıyordu. Tüm oyuncaklar parlamaya başladı. Ben etrafa ağzım açık bir şekilde bakarken o gururlu ; GD: Bu daha hiçbirşey ben sana daha neler yapacağım. Beni sertçe kendine çekti havai fişekler patlarken öpmeye devam etti . Resmen kana kana su içer gibi.... Anlaşıldı bu öpücük burada bitmeyecek.
