Doğum Günü Sürprizi

81 3 3
                                    

Hastaneden çıkalı 1 ay oluyordu. Ağırılarım geçmişti. Taşınma iptal olmuştu. İşlerdeki aksaklık çabuk giderilmişti. Şirkete gidemesem de işleri evden yapıyordum.İki gün sonra eve gelip dikişimi alacaklar ve beni eski hayatıma geri döndüreceklerdi. Herkesin keyfi yerindeydi. Şerolar işlere tam gaz devam ediyor ailedeki torun baskısını kapamaya çalışıyordu. Ablamlarda evlilik sürecini asker olayı bitene kadar askıya almış nişanlı şekilde rahatça her yeri geziyorlardı. Abim ailemle geri dönmüştü. Herkes kendi yerindeydi.Ji Yongla ben ise eskisi gibi eğlenceli bir çift değildik. Habire endişeli ve ciddi bir adam olmuştu ve benim canımı sıkıyordu. Bir de CL olayı vardı. Olayın sorumlusu olduğu öğrenilince kimse zapt edilememiş CL tekme tokat dövüpmüştü. İşin tuhafı ne bizimkileri polise şikayet etti ne de ölüm meselesi için benden özür diledi. Şin de Ji Yongla barıştığım için benimle konuşmuyordu. Okul arkadaşım Gamze ve Jimin de arada kaynaşıp sevgili olmuşlardı. Bizden özgür takılıyorlardı. Komik ve geleceği parlak bir çiftti. Doğum günüme 6 gün vardı. Korede 21 Türkiyede 20 yaşıma giriyordum. Çok yaşlı hissediyordum. Gereksizdi hissettiğim ama yapacak birşey yoktu.
( GD gelir)
GD: Ben geldim!
C: Hoş geldin!
GD:( Hemen kontrol edası ile): Bir yerin ağırıyor mu?, Doktora gitsek mi? Dikiş ne durum...-
C: Ben iyiyim.
GD: O zaman yemeğini ye.
C: Aç değilim.
GD: Cemre!
C: Yalan söylemiyorum.
GD: " Serumdan suratın şişmiş çok kötü gözüküyor " dediğimden beri düzgün yemek yemiyorsun!
C: Ben yemek konusunda hassasım. Yemeği çok severim ama aç değilim.
GD:( Sinirli bakış): Et?
C:?
GD: Sana biftek aldım ona bile mi aç değilsin?
C: Hayır aç değilim.
GD: İyi ( Mutfağa gider)
Aslında çok açtım. Ama pislik bana resmen şişko demişti. Zaten çocukluktan takıntım vardı. Bir de üstüne böyle derse olacağı bu. İnat yemiyordum. O yanımda olsun olmasın yemiyordum. Gerçi suratım inmişti ekstra kilo bile vermiştim. Ama aç olsamda üşeniyordum yemeğe.
GD: Doktor ne zaman çıkaracak sargıları?
C: 2 Gün sonra
GD: Sen kalksana bi.
C( Kalktım): Ne oldu?
GD: Kaç kilo oldun?
C: Iyyy yeter ama! Suratımda indi şişko demeyi kes!
GD: O dediğim şeye alındın değil mi?
C: Ne yapacaksın kilomu?
GD: 30 olmaman için dua edeceğim. Git tartiya bak da gel.
C: Öf gıcık!
GD: Hadi.
Banyodaki tartıya gittim. 30 olmam imkânsızdı. Olsa olsa 49 olurum. Tartıya bakmamla çığlığım bir oldu. Sevinç çığlığı.
GD: Ne oldu?
C:40 Kilo olmuşum!!!!
GD: Neyyy !( Tartıya baktı)
C: Ney derken?
GD: Sen buna seviniyor musun?
C: Evet en son buraya ilk geldiğimde 40' tim sonra 50 olarak kalmıştım.
GD: 50 ol çabuk
C: Hayır!
GD:?
C: Sen bana şişko dedin bu da vücudumun sana cevabı. Beni kışkırtma neyse uykum geldi ben yukarı çıkıyorum
GD: Ama bi.... Cemre!!!

ÖZGÜRLÜĞE İLK ADIM:
Dok: Pekala işimiz bitti. Yarana iyi bakmışsın. Ama yine de dikkatli ol. Geçmiş olsun.
C: Çok teşekkür ederim.
GD: Çok saolun doktor.
( Beni kucağına aldı ve döndürmeye başladı)
GD: Yaa Cemre!
C: İçine Gu Junpyo mu kaçtı ne?
GD: Çok hafifsin!
C: Eee güzel işte.
GD: Hayır güzel değil ve ( İndirdi)
C:?
GD: Kabul eder misin veya bahsettiğim kişiyi tanır mısın bilmiyorum ama bu bir hediye.
C: Söyle.
GD: Seni doğum günün için topluca Justin Bieber ile tanıştırmaya götüreceğim.
C: Neyyahihahnihii( Çığlık,)
GD: Onu tanıyorsun anlaşılan.
C: Sen.... Seni şuan ahhh Justin! Küçükken hep onun posterini öperdim her gece ayyyy.
GD: Ya ben? Benim posterim?
C: Ben o zaman Junstinle hayal kurardım. Sen daha yeni çıkış yapmıştın.
GD: Ablana da haber ver. Ben kalan işleri halletmeye gidiyorum.
C: Kıskandın mı?
GD: Sence?
C: Doğru Justini herkes kıskanır.
GD: Yaaa Cemre!
C: Yaaa Justin!!!!
İLK AŞKA YOLCULUK:
Uçağa binmek için yoldaydık. Ablamla saatlerdir Justini konuşuyorduk. Şero abla çok tepki vermiyordu. Ama bizim suratımız heyecandan kıpkırmızı olmuştu. Justinin resmini bakıyorduk.
MY: Bu renk değişikliği ne kadar sürecek?
GD: Siz bizimle tanışırken böyle heyecan yapmamıştınız. Bari biraz sakin kalın. Nerede o eski havalı kızlar.
MY: Vurdumduymazlığınıza ne oldu?
C:A: Ay bi susun dikkatimiz  dağılıyor!
Çok sinirli bakıyorlardı. Pek mühim değildi. Yani Justin Bieber sonuçta yakışıklı kusursuz adam!!!
A: Cemre
C:?
A:Çilekli parlatıcı olayı( Gülmeye başladı)
C: Ben getirdim bol bol süreriz.
Ş: Niye ki?
GD:?
MY?
C: Justin bir röportajda " Eğer bir kızın dudağında çilek aromalı parlatıcı varsa benden kurtulamaz" demişti. Ona özel aldım.
A: Bana da aldın mı?
C: Ah tabiki yoğun aromalı hemde.
LMH: Baldizlar
A:C:?
LMH: Azıcık sakin yani bir bakın karşıya.
İki küplere binmiş cici tatliş ama biz;
A:C: Gelmişiz gidelim.
GD: MY: Yaa!
Ş: Bana bakın kocamı özenmeyi kesin. Azıcık yaratıcı olun. Sırf ben değil her türlü yaratıcı....
Koşa koşa uçağa bindik. Şero ablamlar yorgunluk tan uyudu. Ablamlarda ufak atışmalar vardı.
MY: Parlatıcı nerede?
A: Ay sanane!
MY: Ne demek sanane?! Sinir etme beni!
A: Sinir olma o zaman alt tarafı Justin Bieber!!!
MY: Bana bile böyle bağırmıyorsun!
A: E bağırınca kızıyorsun!
MY: Cemre poster öpüyormuş. Se peki?
A: Ooo duvarların Justinle kaplıydı. Onunla ilgili dosyam vardı. Ahhh hala duruyorlar. O benim ilk aşkım. Ve ideal tipin romantik,dövmeli,kaslı, yakışıklı kısaca mükemmellik abidesi.
MY: Yok ya benimde dövmem var!
A: Daha çok çalışman gerek. Justin çok özeldir herşeyi ile..
MY ( Bozuldu): İyi öyle olsun.
A: Kıskandın mı?
MY: Rümeysa!
A: Tamam hadi uyu.
MY: Sen bana hiç uyu demezsin bu ne ya ne biçim çocuk bu Jungkook bile ona tapıyor.
A: Herkes ona tapıyor.
MY: Daha fazla övme bana da sövdürttürme!
A: İyi tamam....

My Dream/1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin