Mahmurlaşan gözlerini ovuşturup etrafına bakındı, yeni bir güne daha başlamıştı. Dünden kalma baş ağrısı ve yorgunluk, bünyesinde tarif edilemez bir sızıntıya neden olumuştu. Etrafı daha net görmeye başladı ve ayağa kalktı. Maviye çalan ev terliklerini ayağına geçirip, lavaboya doğru ilerledi.
Lavaboya varmadan önce, duvarda asılı duran bir fotoğrafa gözü ilişti. Uzun bir süre, duvarda asılı duran fotoğrafa baktı. Sessiz bir şekilde, fotoğrafı eline aldı.
Gözlerinden süzülen yaşlar, fotoğraf çerçevesinin camına düştü. O duygulu ve donuk bakışlarıyla, fotoğrafa bir kez daha baktı ve çerçeveyi aldığı duvara yerleştirdi.
Bir iki adım attıp, lavaboya girdi.
Karşısındaki aynaya bakarak, gözündeki yaşı sildi. Paslanan musluktan akan kireçli suyu, bir kaç kere yüzüne vurdu. Kendine gelmek üzereydi. Yüzünden akan suyu, sağ tarafında duran havluya kuruladı.
Lavabodan çıkıp odasına döndü, duvardaki fotoğrafa hiç aldırış etmeden. Odasına girip taş gibi yatağına oturdu. Odanın bir köşesine bakıp, düşünmeye daldı. Artık hayat ve hayal arasındaki o derin boşlukta kaybolmuştu. Sadece düşünüyordu...
-8-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Kadar Temiz Ol
عشوائيbazen sadece huzur istersin... bazen de bir dost. Hüznü, öfkeyi, mutluluğu, neşeyi birlikte yaşayabilecegin birisini istersin. kimi zaman yanında kimse olmaz, derdini sayfalara dökersin. mutluluğunu onunla yaşar, hayalini onunla kurarsın. öfkeni ona...
