26.Bölüm

4K 281 29
                                    

İyi okumalar ♥

Bazı vedalar hiç edilmedi bizler de veda dedik öyle mi?

Yezda'dan karşiim^^

Allahım Yarebbim,
Sabah sabah deli eden Reyhan teyzeye saygılarımı sunuyorum.

Neymiş efendim;
Ferhat'ı dağmadı oğluşuna,
Yiğit el koymuş.

Tövbe. Sanırsın el deymez ziynet eşya.
Geberisice.
Yataktan kalktığım gibi ayacıklarımı sürükleye sürükleye banyoya girdim.

Yüzümü altüst eden su birikintisi damlıyordu tek tek lavaboya.
Bakışlarımı aynada gezdirirken birdenbire kendimi keserken buldum.

Kendi kendime sulanmanın acayip ötesi saçma bir hareket olduğunu benimseyip çıktım banyodan.

Derin nefesler eşliğinde aynanın karşısına geçiverdim.
Saçlarımı taramaktan vazgeçip tepemde tutturuverdim topuzu.

Şu topuz var ya Mona Lisa ile kapışır anam. Hatta sollar.

Üzerime gelişi güzel geçirdiğim kıyafetler sırıtmıyor en azından.
Reyhan, teyzeciğimin olmadığı bir sabah zor olsa gerek.

Kahvaltı yapmamış olmam midem tarafından anons sayesinde tüm organlarıma sinyal veriyordu.

Portmanto'da unutulmuş bir adet anahtarı görmemle kaşlarımı çattım.

Tabi o telaşla çıktıkların hallice unutmaları normal.
Kapıyı açtığım gibi yerde ki paspasa doğru gülümsedim.

Karşımız da ki dairenin etrafını birde merdivenleri kolaçan ettim.
Kimsenin olmadığını tastikleyip mühürleyince elimde anahtarı paspasın altına atıverdim.

Gizlilik politikamız hakkında bilgi sahibi olmak epeyce sürecektir.

Kapıyıda çekip çıktım binadan.
Cadde oldukça kalabalıkdı.
Anlayacağımız trafik almış başını gidiyor.

Hazır arabalar durmuşkene geçiverdim karşı kaldırıma.
Kedinin biri kaldırımı sahiplenmiş güzel bi yaymış.

Kedi olmakda zor be kardeşim.
Yoldan geçenleri seyret falan zor iş.
Tebessümüm yüzümde genişlerken ilerliyordum koca meydanda.

Sami abinin dükkanına vardığım gibi hızla bekleme yapmadan girdim dükkana.

Yan yana bulunan iki dükkan biri döner diğeri çiğ köfte.
Allah aşkına sabah sabah çiğ köfte midemi altüst eder.
Kusura bakma Rıfkı abi umarım görmezsin beni.

"Heyt be hoşgelmişsin Yezo."

Ne bağırıyon emmi.

"Amman sessiz ol Sami abi!"

Ellerimle susmasını işaret ediyordum.

"Hahh..! Rıfkı mı?"

Rıfkı ile Sami abi kuzenler.
Amma ve lakin bilduğin düşman kuzenler.

Birde yanyana konmuş dükkanları cabası.
Biz kızlar her ikisine gideriz.
Tabi diğerinin haberi olmadan.

Napcin mecburuk.
İkiside işinde mükemmel ustalar.
Çiğköfte deyip geçmeyecen hele dönere ne demeli efsane.

Bu iki rakip abiye sevgiler.

Herzaman ki oturduğum masaya geçiverdim.
Masa dediğim de üç tabureli alçak oturak ve önlerinde bulunan sehpa.

"Kızlar nerde bakam!?"

Aman onlar bulmuş aşkı bıraktılar beni.

"Biri evli mutlu diğerini de biliyon zaten anasıyla."

Fena Çattık! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin