Fena Çattık!

30.Bölüm

İyi okumalar ♥

Hayallerimi,umutlarım paramparça batıyor şurama,sol yanıma...

Seni ayrı gülüşünü ayrı seviyorum.

Elif, mutfaktan elinde patlamış mısır kâsesiyle gelince Yezda melul melul bakıyordu.

Koltukta yerini alan Elif, üzerinde ki bakışların sebebini çözememişdi.
Ağzına attığı bir avuç patlamış mısır yanaklarını dolu dolu gösteriyordu.

Yezda elinde ki kumandayı Elif'in kafasına atmaya hedeflerken Elif çoktan farketmiş yastık siper etmişti.

Yezda
"Vay hayın arkadaş bi tabakta bize getireydin. Koca yanaklı!"

Elif mütevazı bir tavır takınarak.
"Hop dur orda bir.
Ben bunları patlatana kadar neler çekiverdim biliyin mi sen!!"

Yezda, kafasını televizyona çevirip ekranda boy gösteren İbrahim Tatlıses'e duygulu duygulu bakıyordu.

Ardından Elif'e dönmüş bezmişce;
"Lahmacun yemeye mi gitseydik ya! Şöyle içine domates, yeşillik ay soğan birde. Bak cancağzım çekiyor."

Elif gözlerini devirerek;
" Diğer kızlar kafeleri ele geçirirken biz lahmacunculardan çıkmaz olduk. Daha yemeye devam edersek İbrahim Tatlıses'e dönüşeceğiz bil istedim."

Yezda kaşlarını çatmış eline yastık alıp ayağa kalktı.
Elif ürkek bakışlarını yollarken Yezda oldukça öfkeliydi.

"Anlayamadım. Sen şimdi yediğimiz lahmacun'a o güzel müthişimsi nimete laf mı ettin.
Algılayamadım da."

Elif, elinde ki kaseyi koltuğa bırakıp ayağa Yezda'nın önüne dikildi.
"Sen ki lahmacun arası baklava yiyecek insan.
Sen ki 3 lirayı haketmiyor en az 5 lira vermek gerek diyen sen.
Kandil gününde Eyüp gibi mübarek bir yerde lahmacun dağıttın ben ne desem boş.
Boş olan birşey daha var....."

Elif koltuktaki kaseyi eline alıp geri geri gitmeye başladı.
Ardından yarım bıraktığı sözüne şöyle devam etti;
"Bu sevdalar boşuna...!
Bo-şu-na.!"

Elif tabana kuvvet diyerek kaçışıyordu elinde ki patlamış mısırların düşmesine aldırmayarak.

Yezda
"Bak dur bi dursana Elif...!
Elif diyorum. .!"

Kızlar odaklandıkları kendilerince eylencenin etkisinde kalmış olacaklar ki kapınının çalmasını dahi farkedememişlerdi.

Kapı olağan bir güçle vuruldu.

Yezda
"Oha yavaş be! Haneye darbe teşebbüsünde bulunan kişi."

Elif elindekini masaya bırakıp başörtüsünü düzeltti. Yezda'nın arkasından ilerlemeye başladı.

"Yezda sakin ol.
Dur ben açayım hatta."

Elif elini kapı koluna götürüp usulca açtı.
Karşısında gördüğü kişiyle gözlerini büyüterek kafasını yere eğdi.
Kapı aralığını daha bi daralttı.
Akıl almaz şaşkınlığı her zerresinde hissediyordu.
Gözleri yerde sabitlemiş ne yapacağını bilmiyor vaziyetteydi.

Yezda kapının arkasında durduğundan kim olduğunu deli gibi merak ediyordu Elif'in koluna vurup;
"Hadisene bi izin ver kim gelmiş!"

Elif kafasını olumsuz anlamda sallayınca Yezda sıkıntıyla ofladı.
Hızla kapıyı kendine doğru çekti.

Yezda
"Alacaklı gibi vura...!!"

Sözleri yarım kalmış.
Dili konuşmak için başka diyarları keşfetmiş gibiydi.
Önüne düşen birkaç tutam saç yanağından süzülen yaşı kapamaya yetmemiş di.
Burnu yanıyor sesini arıyordu içinde.