Fena Çattık!

"DÖNGÜ"

İlla ki seni sevdiğimi söylemem için dudaklarımın kıpırdaması mı gerek.

Sıraç ve Zeynep telaşla aşağı indiler.
Sevil'in haykırışları Zeynep'in kalbine işliyordu.

Ömer'e birşey olması deli ediyordu.

"Ulan Sıraç!! Gel lan buraya!"

Sıraç,duyduklarıyla salona koştu.

Cemal,Sevil'i esir almıştı resmen.
Zeynep ve Sıraç gördükleriyle şoka uğradılar.

Peki ya Ömer.
Ortalıkta gözükmüyordu.

Sevil neden Ömer diye bağırmıştı ki.

"Bırak lan kızı!!"

Cemal alayla gülümsedi.
Yaşı ne kadar ilerlemiş olsa da dinçliğinden birşey kaybetmemişti.

Zaten adamları ile gelmişti.
Salon da ürkütücü bir kaç adam vardı.

"Gel de al karını."

Ne saçmalıyorfu ki.
Sevil'i Sıraç'ın karısı zannetmişti.

"Ömer nerede!?"

Zeynep'in bağırışı tüm salonda yayıldı.

Sıraç Zeynep'in önüne geçti.
Kapıdan içeri giren uzun boylu,takım elbiseli adam;

"Çocuk kaçmış"dedi.

Zeynep dayanamayarak kapıdan dışarı fırlattı güçsüz bedenini.

Makbule hanım bir köşeye sinmiş feryat figan ağlıyordu.
Üstelik onu tutan adamdan kurtulmaya çalışıyordu.

Sıraç'ın hiçbir adamı gözükmüyordu ortalıkta.
Onlar neredeydi?

"O benim karım değil!!"

Cemal duyduklarıyla gevşemiş olan yüzü tekrar eski halini aldı.

"Bana torunumu getir!"

"O senin torunun falan değil!!"

Sıraç ceketinin cebinden çıkardığı kimliği Cemal'e doğru fırlattı.

Adamlardan biri öne atılıp yerde ki kimliği Cemal'e verdi.

"Ömer senin oğlunmu?"

"Evet! Ayrıca tuttuğunda benim karım değil! "

Cemal, Sevil'i serbest bıraktı.
Makbule hanım koşarak kızına sarıldı.
Yeterince korkmuştu zaten.

"Bu burada bitmez CEMAL!!"

Sıraç aklına gelenle açık olan kapıdan çıktı.
Ev ormanlık alana yakın olduğundan Ömer'in oraya kaçmış olduğunu düşündü.

Tıpkı Zeynep gibi.
Ağaçların arasına girdi.
Burada Asım amcanın kulübesi vardı.

Asım amca kesin bilirdi.

********

Zeynep ^ ^

Koştukça koşuyordum.
Yorulmam umrumda dahi değil.

Ömer'in kokrkup kaçması muhtemeldi fakat nereye gidebilir ki.

Nefes nefese etrata gezdirdim gözlerimi.
Ağaçlardan başka kimse yoktu ki.

Allahım sen yardım et.
Ömer kimbilir nerede?

Ya başına bir iş gelirse.
Elimi başıma dayayıp sertçe sıktım.

Sevil'i o halde bırakmaya ne kadar razı gelemesemde Ömer'e birşey olacak gerçeği deli ediyordu.

Yorgun bedenim sarsılarak yürüyordu.
Aniden yeri boyladım.