Multimedya: Kolpa- Beni aşka inandır (Kesinlikle dinlemenizi öneriyorum, bölümü bu şarkıyı dinleyerek yazdım.)Ancak, dokunmadan da sevebilirdi insanlar.
■
Elfida'dan
Gelen mesaj seslerine gözlerimi açmak istemesem de, kimden geldiğini biliyordum. Zaten kargalar bile uyanmadan bana mesaj atabilecek tek bir kişi vardı.
5 gün önce ona yazdıklarım geldi aklıma bir anda. Evet, belki de canını acıtmıştım ama olması gereken de buydu zaten. Ben ona karşıma çıkarsa şans verebileceğimi söylemiştim fakat o anlamamıştı. Asıl amacım anonimden değil de, yüzüme karşı beni sevdiğini söylemesini istemekti.
Çünkü buna ihtiyacım vardı. Hangimizin yoktu ki?
Belki ona mucizevi bir şekilde aşık olamazdım ama aşktan daha önemli olan sevgi değil miydi zaten?
Zorlukla gözlerimi açarak telefonu elime aldım. Gelen sayısız mesajı görünce şaşkınlık geçirsem de, bunu üzerinde duramayacak kadar uykum vardı.
Mesajlarını okudukça kalbime bir yük oturmuştu. Hissettikleri miydi oturan bilmiyordum ama beni etkilediği kesindi. Büyüktü sevgisi, benim hak etmeyeceğim kadar büyüktü hem de. Nasıl sığardı ki bir insanın kalbine bu denli büyük bir sevgi?
Ağladığımın farkında bile değildim. Hislerinin karşısında ezilen ruhum, bana hissettirmeden akıtmıştı göz yaşlarını.
Gözlerimi silerek yataktan kalktım. Kapıyı açıp salona doğru adımlarken bir yandan da etrafı kolaçan ediyordum. Salonun kapısından içeri baktığımda etrafta kimse yoktu. Rahatlayarak dış kapıya varıp derin bir nefes aldım. Demir kapıyı açıp yere baktığımda yerde siyah, orta boy bir kutu vardı. Kutuyu alıp ayağımla ses çıkarmamaya çalışarak kapıyı kapattım.
Odama girdiğimde aceleyle yatağıma oturdum. Kutuyu açtığımda ilk birbirine yapışmış iki fotoğraf gördüm. Fotoğrafın birinde benim kafenin balkonunda habersiz çekilmiş bir fotoğrafım vardı, diğerinde de aynı yerden çekilmiş fakat yüzü gözükmeyen bir erkek.
Neden iki fotoğrafı birleştirdiğini anlamamıştım. Kaşlarımı çatarak fotoğrafı ters çevirip arkasında başka bir şey var mı diye baktığımda bir yazı gördüm. El yazısıyla yazılmıştı.
"Biz seninle, hiçbir zaman aynı fotoğraf karesinde olamayacağız."
Neden bu kadar imkansız olduğumuzu düşündüğünü anlamamıştım. Sonuçta kalpsiz bir insan değildim. Evet daha önce hiçkimseyi sevmemiştim ama bu sevmeyeceğim anlamına da gelmiyordu.
Kutunun içinde başka bir şey olup olmadığına baktığımda ikiye katlanmış bir kağıt ve üzerinde dört yapraklı gonca olan bir bileklik bulunuyordu. Bu benim bikekliğimdi. En sevdiğim aksesuarımdı ve kaybettiğimde çok üzülmüştüm. Gülümseyerek bilekliği alıp taktım. Daha sonra kağıdı alıp açtığımda bunun bir mektup olduğunu anladım. Fotoğraftakiyle aynı el yazısıyla yazılmış, bazı yerlerinde mürekkep dağılmıştı. Derince soluyup mektubu okumaya başladım.
"Sevgili sevdiğim,
Bu kağıt parçası sana yazdığım ilk mektup değil, bil isterim. Gerçi, hiçbir kağıt sana olan aşkımı anlatmam için yeterli değil, orası ayrı.
Bu gün seni görüşümün 2. yılı. O gün seni gördüğümde nasıl nefesim kesilmiş, kalp atışlarım hızlanmışsa, hâlâ aynı duyguları yaşıyorum. Belki, daha fazlasını. Hem, ben artık alıştım yüreğimdeki doluluğa. Kalbimde kocaman bir yer edinen varlığın, benim var olmama sebep oluyor. Bazen canımı acıtıyor sevgin, bazen seni sevmeyi bile seviyorum. Neden? Neydi beni sana bağlayan? Güzelliğin miydi, ya da benim gözüme mi güzeldin? Bilmiyorum. Tek bildiğim, sağ yanımı, senin doldurman için bekletmem.
Söylesene Elfida, bir gün sarılır mıyız?
Kollarını sardığın o kişi olmak için bekliyorum, hep bekleyeceğim. Yıllar geçse de, aramıza kilometreler bile girse ve yüzümün her bir milimi kırışsa bile, seni hep bekleyeceğim. Çünkü ben kalbimi sana emanet ettim. Biliyorum, sen avuçlarındaki kalbi görmüyorsun ama, lütfen ona iyi bak, olur mu?
Her mektubu bitirdiğim gibi bitireceğim, ve sen yine bilmeyeceksin. Olsun, senin için değer.
"Elfida,
Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın.
Elfida, hep aklımda kalacaksın."
'30.04.2017' "
Gözyaşlarım bile akmayı durdurmuştu, sözlerinin karşısında. Mektubu yerine geri bırakıp kutunun kapağını kapatarak yatağın altına attım. Telefonumu elime alıp whatsapp a girdim. Henüz kaydetmediğim numarasının üzerinde durup bir kaç saniye bekledim. Elimi klavyeye uzattığım sırada aklıma başka bir şey geldi.
Ses kaydetme tuşunun üzerinde basıp ne yaptığımı anlamaya çalıştım, ancak artık çok geçti.
"Şimdi bana öyle bir şeyler söyle ki durup dururken.
Tam hayattan vazgeçerken, beni aşka inandır."
■
Nasılsınız güzellerim?
Bugün 40k olduk! 40 bin kere Maşallah :))) Heeeer şey için teşekkür ederim. Umarım daha nice binler görürüz beraber.
Bu arada, Kurban bayramınız mübarek olsun! Bu bölüm benden size bayram şekeri olmuştur umarım.
Sizi seviyoruuuuuum ♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elfida | t e x t i n g
Teen Fiction"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." diyor Tolstoy. Şehrime bir yabancı gelmemişti ve kimse yolculuğa çıkmamıştı. Benim hikâyem, bilinmeyen bir numaradan aldığım mesajla başlamıştı...