Exxus, garip bir yerdi.
Yaklaşık beş kilometrekarelik bir alana yayılmış olan şehrin insanlarının içinde bulundukları durumdan rahatsız olmamalarını Eren'in aklı bir türlü almıyordu. Buraya sıkışmış olan insanlar, nasıl dış dünyaya dair hiçbir şey bilmeden kaderlerine boyun eğebilirlerdi?
Düşüncelere gömülmüştü yine. Bu garip şehirde geçirdiği iki hafta boyunca bunu çok yapmıştı. Elinde değildi. Gerçekten iki hafta olmuştu fakat Eren yine de buraya dair hiçbir şey bilmediğini hissediyordu.
İlk olarak, Avcılar'ın arasına katıldığı ona söylenmişti fakat onu ilk götürdükleri binadan dışarı çıkmasına izin bile vermemişler, onun yerine binanın içinde kalmasını sağlayarak fiziksel ve zihinsel yeteneklerini test etmişlerdi. Eren, kendini denek gibi hissetse de sesini çıkarmamıştı. Nasıl Exxuslu insanlar yaşamak için bu şehre bağlıysalar, Eren de bu kafesten şehirde hayatta kalmak için onlara bağlıydı. Eren'e dair hiçbir şey bilmeyen bu insanlar, onu yanına almış, ona kalacak bir yer vermiş ve onu beslemişlerdi. Sadece bunlar için bile Eren minnettardı.
Yine de Avcılar'a katılmasının kararı verildiğinden beri onu buraya getiren insanları bir daha görmemişti. Ara sıra Nyx yanına uğruyor, neler yaptığını onu çalıştıran kişilerden öğreniyor, yorumlar ve önerilerde bulunup gidiyordu. Eren hiçbir zaman ona nereye gittiğini veya kendisine ne olacağını sormamıştı. En son konuşmalarında bu şehir hakkında öğrendiklerine bakılacak olursa, dışarı çıkmadan önce kendini iyice eğitmesi en iyi seçenekti.
Kişisel antrenörü gibi davranan bir Exxuxlu ona nasıl bıçak fırlatılacağı konusundaki dersini bitirmek üzereydi ki Nyx bir anda çalıştıkları odaya dalıp başıyla adama, eliyle Eren'e işaret ederek dersin bitmesine sebep oldu.
Eren kalkık kaşlarla ona işaret veren kızı takip ederken bu ansızın gelişin nedenini merak ediyordu. "Nyx?" diye seslendi kızın arkasından. "Çabuk ol." diye cevapladı Nyx onu. Eren koşar adımlarla yürüyen kıza yetişmeye çalışırken etrafındaki insanlara çarpmamaya çalışıyordu. Avcılar, küçük bir binada toplanmış olabilirlerdi fakat bunun için fazla sayıda üyeye sahiptiler.
"Gidiyoruz. Şehirde küçük bir karışıklık çıkmış. Polis bizim halletmemizi istiyor." Doğru, diye düşündü Eren, buranın bir de polisi var. Exxus, güvenlik açısından birbirinden bağımsız iki koldan oluşuyordu. Biri asıl, büyük ve geniş çaplı istihbarata sahip polis teşkilatı diğeri ise ona ziyade küçük ve bireysel Avcılar. Polis, sıradan güvenlik olaylarıyla ilgilenirken, Avcılar polislerin dokunmaya çekindiği işler üzerine yoğunlaşıyordu. Şu sürekli bahsettikleri hayaletler gibi işlerle.
"Ne tür bir karışıklık?" diye sordu Eren. Bu sırada kaldığım odaya girmiş ve hemen içinde bana özel hazırlanmış -tercihen bıçaklarla- silah çantamı omzuma atmıştı. Kız, "Bir adam şehrin içinde hayaletlerin onu takip ettiğini söyleyerek koşuşturuyormuş." diye cevapladı Eren'in sorusunu. "Polis aslında neler olduğunu anlamamızı istiyor. Bu yüzden anında yola çıkmalıyız." Nyx bir yandan bunları anlatırken bir yandan da hızla binanın çıkışına doğru yürümeye devam ediyordu.
Sonunda binanın dışına çıktıklarında Eren suratına çarpan temiz hava ile afalladı. Ayağı toprak zemine basmayalı çok olmuştu. Dışarıda onları bekleyen büyük tekerlekli, dağ aracı görünümlü arabaya bindiğinde Age ve Porta'nın da arabada olduklarını gördü. Nyx arabaya atladığı gibi direksiyon başında olan Porta'ya, "Sür." emrini verdiğinde Eren kendini zar zor arabaya atmıştı. "Peki," diye başladı, "adamı gerçekten hayaletler takip ediyor muymuş?" Nyx sarı-yeşil gözlerini Eren'e çevirdi ve sadece "Evet." demekle yetindi. "Şunu bilmelisin Eren. Bu görev yeni başlayanlara göre bir şey değil. Hele, senin için -Exxuslu olmayan biri için- hiç değil. Yine de Mordo senin uzakta kalmanı, incelemeni ve Avcılar'ın işlerini nasıl hallettiklerini görmeni istedi, bu yüzden buradasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
obeson
Science Fictionobeson by MarvelousAnnabelle (Türkçe) farklı kaynaklardan aynı hapları alan insanların bu haplar sayesinde geçtikleri paralel evrendeki hikayeleri