-1-

8.8K 224 183
                                    


DÜZENLENDİ

Bu ilk bölümü beni sırtımdan ittirerek bu kitabı yazdıran Jelibon'lu FURUYA'ma ithaf ediyorum.

NOT: Bu kitap Momoyama Predators'ın dağılmamış halidir. Ayrıca bazı Japon geleneklerini yokmuş gibi varsaydım. (Eğilip selam vermek gibi.)

Bölüm Şarkısı; Knotlamp - Across My World

MİKA NİSAN KILIÇ

Rüzgar bir kere daha vücuduma çarparken sıkıca üstümdeki formaya sarıldım. Ben antrenörün tam bir aptal olduğunu anlayamamıştım. Cezam da buydu.

Demir kapıdan sesler gelirken hızla ayağa kalktım. Duvara yaslandım. Antrenör Hiroomi demir kapıyı açtıktan sonra bana döndü.

"Cezan bitti Mika, ama bir daha saygısızlık istemiyorum. Zaten şurada bir günün kaldı. Ben ne dersem o." Kaşlarımı çatıp bakışlarımı yerden gözlerine çevirdim. Ne demek istiyorsun anlamında kafa salladım.

"Yakında anlarsın. Şimdi git." Lafını ikiletmeyip bu rutubetli küçük alandan çıktım. Cızırtılı lambanın sesine eşlik eden ayakkabılarım merdivenlere doğru yöneldi. Bodrum katındaydım ve yukarı çıkmam gerekiyordu.

"Dur!" Dediğini yapmadan ona meydan okuyarak aynı tempoda yürümeye devam ettim. Sonunun kötü olacağını bilerek ilerliyordum ve arkamı dönmemekte kararlıydım. Ama kolumdaki baskı kısa sürede kendini belli etti.

"Sana dur dedim!" Bağırmanın ardına gelen tokatla dudağımda keskin bir acı hissettim. Elimi yanağıma götürmemek için kendimi kasarken öfkeyle parıldayan gözlerimi gözlerine diktim.

"Yarın çok önemli bir maçımız var. İyice dinlen, sabah erken gel." Tuttuğu kolumu ittiğinde Türkçe tısladım.

"Şerefsiz." Bunu söylemek için mi vurmuştu?

Arkamı dönüp ilerleyecekken yumuşak sesini duydum.

"Dudağına ne oldu?" Sinirle nefes verip yüzümü ona döndüm. Gözlerinin içine baktım. Ebenin körü oldu!

"Antrenman yaparken kale direğine çarptım." Gülümsedi.

"Aferin." Arkamı dönüp kaldığım yerden merdivenlere ilerledim. Yukarı çıktıktan sonra kapıya ilerledim. Binadan çıkıp sahanın kenarından geçtim.

"Mika?" Yüzümü sese dönmeden konuştum.

"Evet?"

"Dudağına ne oldu?"

"Antrenman yaparken kale direğine çarptım." Önüme geçti ve dudağıma bakmaya başladı.

"Bu pek öyle durmuyor?" Yanından geçip adımlarımı atmaya devam ettim.

"Uzatma Yukio." Arkamdan geldi.

"Birlikte gidelim o zaman." Diyerek cebindeki mendili bana uzattı. Alıp dudağımı sertçe sildim.

"Bugün değil. Yarın görüşürüz." Adımlarımı hızlandırıp evime yönelttim.

Tanıdık sokaklardan hızlıca geçerken rüzgar yüzüme çarpıyordu. Bu şehir, bu ülke artık bana yabancı değildi. Altı aydan sonra artık alışmıştım.

Evin önüne geldiğimde zile bastım. Kapı anında açılınca beni beklediklerini anlamıştım. Bahçe kapısından girdikten sonra dış kapıya ulaştım. Kapı açılınca anneannemin güler yüzüyle karşılaştım.

"Hoş geldin." Başımla onayladım.

"Bu gün en sevdiğin yemekleri yaptırdım. Sonuçta uzun bir gün geçirdin." Dudaklarımı birbirine bastırdım. Yarayı görürse konuyu uzatırdı.

Victory Kickoff Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin