BK-6

27 3 0
                                    

Derin

Bazen kendimizi büyük seçeneklerin arasında kayberderiz. Bu seçeneklerden bazıları bizi hayatta ileriye taşırken bazıları da yerimizden oynatmaz bile. Ama daha beteri de vardır. Bizi dibe çeken seçenekler gibi.

Bu dibe çeken seçenekler o kadar fenadırlar ki... En iyi sonuç gibi gösteriverirler kendilerini... E haliyle kanan çok olur.

Ben de şu an birine bile bile kanmak üzereyim.

Acaba bu Sarp ibnesini öldürdükten sonra ruhuna eziyet etmek için leşini ortalık yere mi bıraksam?

Yoksa gömsem mi?

"Kızım brokoliyi de uzatsana arkadaşına."
"Yok toyzo doydom bon ortok."

Önümdeki fasülyeyle oynamayı bırakıp tip tip Sarp'a baktım. Ağzım doluyken konuştuğumda ben de aynen bu çeşit kelimeler kullandığım için ne dediğini anlamıştım. Durum annem için de farklı değildi hani. E benden biliyor kadın.

"Ne demek doydum ben artık? Hiç bir şey yemedin ki kuzum."

"Beni de yesin bari anne. Benden çok yedi be!"

Gözlerini sinirli sinirli kısan anneme baktım.

"Ben yiyince öküz oluyorum ama!" Bence gayette yerinde bir isyan.

"Çünkü sen her zaman öyle yiyorsun. Bir de şu çocukcağıza bak! Bir deri bir kemik kalmış."

Hayret ederek anneme baktım. Lan bunun sahip olduğu nasıl bir kemik?! Nasıl bir derisi var lan bunun?!

Yalandan savurduğu bir öksürüğün ardından konuşmaya başlayan Sarp'a annemle ikimiz aynı anda dönüp baktık. Ne hadle anne-kız tartışmasını bölüyor be bu?

"Ben bunu hakaret olarak algıladım yalnız."

Cidden ben bu detayı nasıl atladım?!

"Aaaa. Olur mu öyle şey Sarp? Düşündüm de, annem haklı aslında. Al sen benimkileri de ye hatta. Yazık sana..."

Önüne doğru uzattığım tabağı parmağıyla hafifçe itti.

"Yok sağol Derin'ciğim. Doydum. Gereksiz yere yemem zaten ben öyle."

Tek kaşımı kaldırıp cevap verdim.

"Oysa ki senin tüm hayatın gereksizlik üzerine kurulu."

Uzun ve saçma bir bakışmanın üzerine gülümsedi.

"Aslında evet. Haklısın. O yüzden bu kibar teklifini reddedemeyeceğim."

Uzanıp hala elimde tuttuğum tabağımı çekti. Noluyor lan?!

Blöf yapmıştım ben!

Şaşkın gözlerle bakan bana göz kırpıp fasülyemden bir lokma aldı. Benim fasülyemden! Gel de öldürme!

"Aferin bana. Ne güzel yetiştirmişim ben böyle çocuğumu. Örnek anneyim resmen."

Annemin egosuna göz devirme isteğim baskın gelince Sarp'a içimden bir küfür savurup yapılması gerekeni yaptım. Göz devirdim.

İlerleyen dakikalar boyunca Öküz Bey'den kurtarabildiğim bir kaç lokmayı yemiş, annemle Sarp'ın oldukça saçma konuşmasını dinlemiş ve sessizce sinir olmuştum.

"Aa! Bak aklıma ne geldi Derin! Bence bu sene bizim yazlığa Sarp oğlum da gelsin. Hem yemeğini paylaştığına göre yakın arkadaş olmuşsunuz. Bunun o Kıvanç denilen sümsükten ne eksiği var?!"

Annemin hangi cümlesine şaşırmam gerektiğini dahi şaşırıyordum artık!

"Anne! 1. si oraya sadece benim yakın arkadaşlarım gitmiyor kaldı ki ben bununla yakın bile değilim." dedim Sarp'ı işaret ederek.

BEŞTEN KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin