Dj ismini Ege olarak anons etmişti. Ama bana adının Ali olduğunu söylemişti.
Neden?
Düşüncelerimin gürültüsünden etrafın sesini duyamıyordum. Kendimi sorulardan ayırmayı başardığımda en sevdiğim şarkının en sevdiğim bölümü kulağımı doldurdu.
Yanacaksın söndür diyecekler
Yakacaksın döndür diyecekler
Seveceksin öldür diyecekler
Göreceksin kördür diyecekler
Onun dilinden bu sözleri duyunca kendimi garip hissetmiştim. Farketmeden onunla beraber ben de söylüyordum. Her şey sanırsam daha da güzelleşmişti. Allah'ım rap yapıyordu!
Şarkı söylerken etrafı inceliyordu ve kafasını bana çevirdiğinde gözlerimiz buluştu. Kalbim olağandan hızlı atmaya başlamıştı. Oysaki o hiç şaşırmış görünmüyordu. Bana göz kırptı ve kafasını başka yöne doğru çevirdi.
Şarkıları bittiğinde alkışlar sel olmuş akıyordu. Sahnenin arka kapısından çıktıklarında gözümü bir saniye olsun ayıramamıştım.
O sersemlikle başka pek bir şey dinleyemedim. Zaten birkaç dakika sonra Mert yanında Ali'ye yanımıza geldi.
"Nasıldı bayanlar?"
Mert yüzünden okunan heyecanıyla bize bu soruyu sormuştu.
"Harika" diye yanıtladı Şevval. "Olağanüstüydü."
Mert başını sence der gibi bana çevirdi.
"Beğendim" dedim. "Çok iyisin."
Mert sırıttı ve yanında duran Ali'yi gösterdi.
"Ege de fena değildi ama hakkını yemeyelim." diye takıldı.
Ege ha diye geçirdim içimden. Ege.
"Evet" dedim "EGE de iyiydi."
Ege kelimesini bastırarak söylemiştim. O da anlamış olsa gerek bana bakıp gülüyordu. Allah'ım bu çocuk neden hep gülüyordu?
Mert bir şeyler almak için gitti. Ali de Şevval'le konuşuyordu.
Görgüsüz. Bana tek kelime bile etmemişti.
Mert birkaç dakika sonra elinde kolalarla geldi.
"Kızlarla anlaşmışsın bakıyorum. Sarışın olan Şevval kıvırcık olan da Cemre. Tabi sana isimlerini söylemişlerdir."
Evet anlamında başını salladı Ali.
"Cemre." diye tekrar etti.
"Acaba arkadaşınızı azıcık kaçırsam olur mu?"
Ali bana bakarak bunları söylediğinde şok olmuştum. Geleceğimi mi sanıyordu?
Sorarmış gibi bana baktı Mert. Ben de sorun yok anlamında başımı kaldırdım.
Sonra bana döndü.
"Gelmek ister misin?"
"Nereye gideceğiz?"
Sorumu yanıtlamadı.
"Gelmek istiyor musun?"
Ben de Şevval'e sorun olur mu gibisinden bir bakış attım. Gülümseyerek yok dedi.
"Gidelim o zaman kıvırcık."
Beni beklemeden yürümeye başladı. Gerçekten sinir bozucu.
Kapıya geldiğimizde araba falan bakıyordum ama o yürümeye devam etti. Arkasından yetiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülümse
Romanceİçinden gelen, içinden gelen değil mi asıl olan? Pek bilmediğin Hiç görmediğin Bazen sevmediğin Ama senin olan..