Cin Tonik

358 51 9
                                    

Fotoğraf Ali Ege :))

Günler geçiyor Ali Ege'nin yaraları da gittikçe iyileşiyordu. Sabahları ona okula gitmeden çorba, akşamları da Şevval'le pişirdiğimiz yemeklerden götürüyordum. Neşesi yavaş yavaş yerine geliyor, bu hali de ona yardım edebilmenin mutluluğunu yaşatıyordu bana. Ama yatakta olduğu için işe gidemiyordu. Arayıp durumu izah etti. Ama ne iş yaptığını hala bilmiyordum. Onu mutlu edebilmenin yollarını düşünmekle geçiyordu günlerim. Sonuçta zor günler geçiriyordu.

Bam!

Gözlerimi açmamla beraber aklıma gelen fikir güne zehir gibi başlamamı sağlamıştı. Tek sorun yataktan kalkmaktı ve bu saatte uyanmak işkencenin bir diğer adıydı. Son bir gayretle yerimden doğruldum. Yürü kızım hadi banyo seni bekliyor.

Ilık bir duş alıp üzerimi giyindim. Kahverengi bir etek ve siyah bir bluz. Saçlarıma şekil vermek için olağandan daha uzun bir süre harcamış ve çok çok nadir görebileceğiniz bir şey yapıp makyaj yapmıştım.

Çıkardığım sese uyanıp mavi pijamalarıyla odasından çıkan Şevval'i farkettim. Ağzı şaşkınlıktan bir karış açılmış şapşal şapşal suratıma bakıyordu. Bu hali beni her zaman güldürür.

"Vay vay vay vaaay." 

Ve her zaman aynı tepkiyi verirdi. Güzel yemek yaptığımda, iyi bir not aldığımda, güzel ayakkabılar satın aldığımda ya da bunun gibi durumlarda.

"Çok güzel olmuşsun. Buraya kadar tamam da neden çok güzel oldun?"

Gözlerimle kendimi  bir süzdüm. Sanırsam gerçekten güzel olmuştum.

"Ali Ege'yi dışarı çıkaracağım. Morali yerine gelir diye düşünüyorum."

Bu söylediğimle Şevval ağzını kapatarak gülmeye başladı. Neden böyle bir şey yaptığını anlayamamıştım. Soran gözlerle ona baktım.

"Ege'yle ilk defa dışarı çıkmıyorsunuz. Neden bugün?"

Bunları söylerken imalı imalı sırıttı. 

"Sapık!" Koluna vurup kapıya yöneldim. Oysa kahkahalarını serbest bırakmıştı. Ben kapıdan çıkmak üzereyken bağırdı.

"Eğer şansın varsa seni bugün öpebilir." Her söylediğiyle gülmesi daha da artıyordu.

Arkamı dönüp ona sinirli bir bakış atmaya çalıştıysam da gülmekten kendimi alamadım. 

Siyah ayakkabılarımı giyip merdivenlerden çıkmaya başladım. Ali'nin kapısına geldiğimdeyse heyecandan kalbimin çıkacağını hissediyordum. Tereddütle kapıyı çaldım. Şu an buradan kaçıp gitmek istiyordum.

Kapı açıldığında gözleri büyümüş bir Ali Ege'yle karşılaştım. Ağzı memnun olmuş bir şekilde açıldı.

"Şu an üzerine atlayabilirim biliyor musun?"

Dediği beni güldürse de cevap vermeden içeri girdim. Ah bu çocuk evini hiç temizlemez mi? Her yer cips, her yer kıyafet!

Bu çöp evin içinden zorlukla geçip odasına girdim. O da arkamdan geliyordu. Dolabını açıp beyaz bir gömleği ona uzattım.

"Giyin."

Benim giydirmemi istermiş gibi kollarını havaya kaldırdı.

Kollarını geçirip düğmelerini ilikledim. O sırada kendisi beni süzmekle meşguldü. Rahatsızlık verici.

"Bana öyle bakmayı keser misin?" 

Arkamı dönüp dolabından pantolon aramaya başladım. 

GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin