Gün akşam olmuştu artık. Eve dönme zamanı hadi dedi ömer mustafa ya. Akşam yemeğine yetişmem lazım öyle demişti evden çıkarken annesine ve babasına ömer. Ve dönüşe geçtiler ilk gelen minübüse bindi iki arkadaş. Yolda bir cumartesi gününü nasıl geçirdiklerinden nasıl keyif aldıklarından bahsediyorlardı. Mustafa ömere bu tip gezmelerini tekrarlamak gerekir diyordu ömerde halklısın yapalım arada sırada benim içinde iyi oldu bu biraz değişiklik iyi geldi bana mustafa. Minübüs sonunda mahallenin yol ağzına vardı. İndiler ve ayrıldılar herkez kendi evine ilerlemeye başladı. 3 dakika sonra ömer eve varmış apartmandan içeri girip daire kapısı çalmıştı artık. Annesi hoşgedin ömer dedi. Hoşbuldun anne. Nasıl geçti günün diye sordu oğluna. Baya güzel bir gündü mustafa ile iyi vakit geçirdik anne dedi ömer. Ve salona girdi babası yoktu babasını sordu ömer annesine. ANNE BABAM NERDE? Baban kamil arkadaşına gitti banada gel dedi ama ben seni bekledim onun için gitmedim oğlum dedi. Kamil kim anne? Az ötede oturan geçen sene mahallemize taşınan komşumuz var biliyormusun işte o kamil. Bugül sen gittikten bir kaç saat sonra baban araçı ile ilgilenirken kamille öyle selamlaştıktan sonra koyu bir sohbette daldılar oda babanı akşam çay içmeye çağırdı tabi benide ailecek ama ben dediğim gibi swn olmayınca gitmek istemedim. Hem yemeğe biraz zaman var bende bir kaçşey daha hazırlayacağım. Dedi oğluna. Tamam anne bende üstümü değiştireyim duş alayım bari bu arada dedi ömer. Ve gitti bi zaman sorna eşortmanları giymiş bir vaziyette mutfağa annesinin yanına gitti. Hımmm çok güzel kokuyor anne ellerine sağlık. Birazdan baban gelsin geçeriz sofraya. Tamam anne ben pek açta değilim zaten bugün epey yedik içtik mustafa ile. Aradan yarım saat geçti baban halen ortalıkta yok. Annesi gidip bak istersen babana. Yemek oldu zaten dedi. Gidip çağırmak hoş olmazdı ömerde bu tip birşey yapmazdı. Telefonundan aramak daha isabetli olurdu. Ve öylede yaptı aradı babası tamam ömer yemeğe geç kalmam meraketme annenin kuralları sadece sana değil banada geçerli dedi. Ve çok geçemeden geldi babası. Kapıyı ömer açtı hoşgeldin baba. Hoşbulduk oğlum. Annesi seslendi hadi bey ellerini yıka gel. Tamam hanın geliyorum. Ömer sofraya oturdu annesi ile babası iki dakika kadar beklediker babasıda geldi sofraya. Bir taraftan yemek yemeye başlayan babası bir taraftanda komşusundan bahsetmeyi ihmal etmedi. Keşke sizlerde olabilseydiniz. Ne iyi bir adammış şu kamil bey. Iyiki tanıştık dedi babası. Anneside biz gelemedik ama onlarıda ailecek ağırlamak icabeder dedi annesi. Bu arada ömer yemeğini yiyor bir taraftanda anne babasını dinliyordu. Evet hanım doğru diyorsun bizimde onları davet etmemiz icabeder dedi babası. Ve yemek bitmişti sofra toplanmış bulaşıklar makinaya konulmuş sıra güzel bir çay içmekde idi. Ama ömer biraz yorulmuştu. Baba ben içmeyeceğim gidip biraz dinleneyim dedi. Tamam oğlum dinlen sen. Ama bu gün nasıl geçti mustafayla nereleri gezdiniz yarın anlatırsın unuttum sana ömer. Ömer gülümseyerek tamam baba pek bişey yok ama anlatırım tabikide dedi babasına. Ve odasına çekildi. Odaya girer girmez ilk işi balkona çıkmak oldu. Eee bugün saatler sonrada olsa belki görürdü belki zeynebini. Çıktı baktı zeynep malesef ne camda ne balkonda. Olsun bu sabah onunla aynı havayı tenefüs ettim ya bunada şükür dedi ömer kendi kendine. Gün doğmadan neler doğar belki yarın görebilmek umudu ile geçti uzandı yatağına. Bu cumartesi onun adına müthiş bir gün olmuştu adeta. Ve yumdu gözlerini pazar sabahı açmak üzere gözlerini..