Kısır bir döngüde geçiyordu ömer için hayat. Her sabah uyanıp o haftayı zeynep acaba evden bugün çıkarmı diyerek evlerinin önünde biraz soluklanır zeynep çıkamyınca okula giderdi. Ve haftanın son günü olmuştu okul bugün bu haftalık sondu. Ömer evden çıktı zeyneplerin oraya doğru yaklaşırken. Birde baktı kamil abisi işe gitmek için evden çıkıyor. Ömer günaydın abi dedi kamilbeyde günaydın ömer. Hayırlı işler kamil abi işin bu mübarek günde güzel geçsin temennisinde bulundu. Kamilde seninde derslerin inşallah ömercim derken gülümsüyordu. bu sözler hoş sözlerdi haşuna gitti kamilbeyin. Bu yaşta bir gencin helede böyle bir zamanda ahlaklı terbiyeli davranması çok içten bunları söylemesi çok anlamlıydı.. Ömerin sırtı kamil beylerin evine dönmüştü konuşma sırasında. Ve arkadan bir ses..! BABA HAYIRLI İŞLER.. İşte o an ömer arkasını bile dönemedi. Put kesilmişti kaç gündür sesini duyamadığı yüzüne hasret kaldığı zeynep. Tam arkasındaydı. Babası günaydın kızım sanada iyi dersler bak ömer bu kızım recep abinin oğlu. ÖMER ARKASINI DÖNECEKTE MERHABA DİYECEK. ama ömerden önce zeynep dedi merhaba ömer. Babasıda hadi ben gidiyorum çocuklar dedi ve uzaklaşmaya başlarken ömerde yüzünü dönmeye çalışıyordu. Başardı ama zeynep ömer yüzünü dönene kadar. Bakkalda merhabalaştığı çocuğun o olduğundan haberi yoktu. Sonra yüzyüze gelince zeynep bi duraksadı. Ömer zorbela cevep verdi günaydın ben ömer..! SENN SEN şu bakkalda selamlaştığım kişiii.. Demek ömer sensin dedi üzerinde biraz şaşkınlık vardı zeynebin. Sonra kısık bir ses tonu ile evet diyebildi ömer. Zeynep gülümseyerek hadi geç kalmayalım okula dedi. Ömerde hem utangaçlık hem bir sevinç vardı. Hava patlamak üzereydi yağmur atıştırmaya başlıyordu. Derken bir taraftan yürümeye başladılar. Ömerde ve zeynepte şemsiye yoktu. Biraz hızlandılar bir süre yürüdükten sonra okula az kalmıştıki hava patladı nereye sığınacaklarını bilemediler evede dönemiyor okulada gidemiyorlardı. Öyle bir yağıyorduki mübarek sanki gökyüzü yarılmıştı. Bardaktan boşalırcasına yağan yamurdan bir evin duvar kenerına sığındılar nihayet. Ve üzerlerinde ikinci dairenin balkon çıkıntısı onları bir nebzede olsa koruyordu ama orayakadar sırıl sıklam attılar kendilerini. Islanmışlardı zeynep yeni hastalıktan kurtulmuş haftanın son günü okula gitmek için çıkmıştı. Ömer hem şaşkın hem ıslak bir evin balkon altına sığınmıştı. Hemde hiç hayal bile edemeyeceği biri ile. Zeynebin montunda kuru biryer kalmamıştı. Ve titriyordu. Derken yeni hastalığımdan kurtulmuşken bu oldumu şimdi dedi. Ömerde konuşmaya çalıştı eee kolaydeğil sevdiği kız yanındaydı. Bir haftadır çok rüzgarlıydı bugünde yağdı sonunda belliydi ama ben hata bir şemsiye almazmı adam yanına dedi zeynebe. Bilmezdinki ömer dedi zeynepte cevaben. Ama ömer zeynebin titreyişine bakıyordu tüm bunlar konuşulurken bir taratan. Daha fazla dayanamadı. Dediki zeynep montunu çıkart:! Zeynep bir an affalladı. Nee ne montu çıkarması diyor ve ömere çatık bir gözle bakıyordu. Ama ömer o esnada kendi montunu çıkarmıştı bile. Al zeynep benim monttum seninkine nisbeten daha kuru. Zeynebin o çatık kaşları yukarı kalktı. Bunun karşısında aa yok alamam dedi zeynep. Ömer al zeynep senin tekrar hasta olmanı asla istemem. Zor atlattın kimbilir neler yaşadın! diyerek monttunu tekrar zeynebe uzattı alırmısın lütfen şunu! Zeynep şaşkındı ama bir taraftanda haklıydı ömer doğru söylüyordu. Elini uzattı aldı ömerin montunu. Ömerin güzel bir montu vardı kamel renginde içi tüylü ve sıcaktı nisbeten suda almıyordu. Derken ömer zeynep kendi montunu çıkarttı ve ömer onu bana ver zeynep dedi. Zeynep ama çok ıslak sakın giyiyim deme yoksa sende hasta olursun dedi. Ömerde gülümseyerek. Ne olacak sizde beni ziyarete gelirsiniz ailecek dedi:) bu arada zeynep ömerin montunu üzerine giydişti. Ne güzel hem sıcak hem kuru içi. Hıım dedi doğruya siz beni ziyarete gelmiştiniz. Sağol ömer hem mont için hemde ziyaretime geldiğiniz için. Özürdilerim ben odamdan çıkıp bir hoşgeldiniz diyemediğim için. Ricaederim ne demek lafı bile olmaz hem insanlık hem komşuluk böyle olmalı dedi ömer. Ama tüm bunları yaşarken efendiliğinden birşey kaybetmiyor oldukçada kibar bir kişilik ortada duruyordu. Ama yağmurda durmak bilmiyordu. Sokaktan kimse geçmiyor. Sular kaldırım taşlarından taşıp dökülecek yer arıyordu. Aslında bu ikisi içinde konuşma fırsatına dönüşmüştü bir taraftan muhabbet ederk zamanda geçiriyorlardı elbette böyle bir ordamda olmakta iyi değildi fakat yapacak birşeyde yoktu. Ömerin dilinin çözülmesi içinde bir fırsattı bu. Nede olsa okadar görmeyi konuşmayı istemiştiki zeyneple. Taktiri ilahi. Onları burda bu balkon çıkıntısı olan ve aşırı yağışlı bir cuma gününde konuşturdu görüştürdü. Zeynep ısınıyordu ömerin montu onu üşümekten koruyordu. Ama ömer üşümeye titremeye başlamıştı. Fakat gizlemeye çalışıyordu. Ayy şuraya bak ömer yaa resmen sokak kedisine döndük:) ömer güldü. Haklısın zeynep. Zeynepte güldü bu söylediğine:) ama ömer gerçekten hasta olacaktı birazdaha yağar ve eve dönemezse kötü olacaktı bu onun için. Zeynepte havaya bakıyor kesilmeyecek bu yağmur diyordu. Ömer zeynepe bekarak üşümeyi unutmaya çalışıyordu. Ama mutluydu olumsuzluklar bazen bazı insanlar için olumlu sonuçlarda doğura biliyordu. İşte ömer bu haldeydi. Ve ömer zeynep dedi zeynep efendim diyerek ömerin yüzüne baktı. Ömer bu yağmur okuduğun bir şiiri aklıma getirdi dedi. Zeynepte hımm sen seviyormusun şiir? Evet ben okumayı çok seviyorum dedi cevaben. Nedir aklına gelen o şiir okurmusun ömer? Tabiki zeynep. Ömer titrediğini zeynebe göstermeden okumaya başladı. Dişleri bir birine vurmaması için yavaş okumaya çalışıyordu. YAĞMUR SAÇLARINA DEĞDİĞINDE ONU KISKANDIM. BEN BAŞARAMAMIŞTIM O BAŞARMIŞTI. BEN SANA DOKUNAMADIM O GÖZLERİMİN ÖNÜNDE BANA NİSBET YAPARCASINA SANA DEĞİYORSDU. BENSE ÖYLECE BAKIYORDUM. SENİ YOKSA BENDEN DAHAMI ÇOK SEVİYORDU. O SANA DOKUNUYOR BEN AĞLIYORDUM. nerden geldi bu aklına şimdi dedi zeynep. Bilmem geldi işte. Teşekkür ederim ömer. Bir kaç dakika sonra yağmur durdu nihayet. O bee sonunda kesildi diyerek havaya bakınıyordu zeynep ama ömer iyideğildi. Zeynep geri döndüğünde ömerin kireç kibi olmuş suratını gördü. Ömer sen iyimisin? İyiyim dedi ama hiçte öyle değildi. Zeynep üzüldü anlamıştı onun iyi olmadığını hemen eve gidelim ömer daha fazla zaman kaybetmeyelim dedi zeynep. Ömerle birlikte yürümeye başladılar. Ama ömer öksürmeye başlamıştı bile kapıyı çalacaktı hastalık bu belli idi zeynep yeni iyleşmiş biri olarak bunun bilincindeydi.