Pazartesi. Gün ağarmıştı saat altı olmuş çalar saati sesi ile uyandı ömer hava biraz soğuktu ekim ayı artık hissetiriyordu kendini. Kapalı bir gün yağmur yağsammı yağmasammı diyordu sanki. Geceden biraz üşümüştü battaniyesine sarılıyor ama kalkması gerektiğinide biliyordu. Ve doğruldu yatağından. Lavobo faslından sonra üniformasını giydi. Odasından çıktı. Ammesi mutfakta ona sıcak bir bardak süt hazırlamıştı bile çoktan. Kocasını uykudan uyandırmak üzereydi. Ömer babasından önce uyanırdı. İçti annesinin hazırladığı o sıcacık sütü içi ısındı biraz kendine geldi teşekküretti annesine öptü yanağından. Sonra montunu aldı üzerine ayakkabılarını giydi vedelaştı annesi ile. Apartmandan çıktı. Gerçektende hava soğuktu üşütüyordu esen rüzgar. Her adımda yere bakarak başını hiç kaldırmadan elleri ceplerinde yürümeye başladı. Okula gidiş istikametinde zeyneplerin oturduğu apartman vardı önünden geçerek gitmeliydi. Oraya geldiğinde başını yukarı kadırdı belki olur ya zeynebi görebilirdi. Ama göremedi. Bir iki adım geçmiştiki arkasından bir ses ömer günaydın! Birde baktı kamil abisi günaydın abi okula sanırım evet dedi ömer. Hangi lise dedi kamil ömere. İstanbul lisesi dedi. Aaa benim kızda orda okumaya başladı bu sene kaydını oraya yaptırdık. Hıım dedi ömer bilmiyorum abi tanışmadık biz hiç. Dur istersen oda birazdan çıkar beraber gidersiniz malum tek gitmesin daha yeni bu okulda dedi kamil. Kaçıncı sınıfta okuyor abi 11a dedi babası. Sen dedi ömer. Ben 11b dedi kamil abi bizim okul malum büyük bir okul. Tamam biraz bekliyim madem aynı okula gideceğiz. Tamam ömer çok sağol benim gitmem lazım servisi kaçırmamalıyım dedi kamil. Kızımda şimdi çıkar hadi hoşcakal başarılar dedi kamil ve yürümeye başladı. Üç dört dakika geçmişti ama kamilin kızı halen çıkmamıştı dışarı. ömer saatine baktı geçkalmaktan korktu. Nerde kaldı bu kız diyordu okula geçkalacağım oda geç kalacak diyordu kendi kendine. Ama çıkmadı hiç bir kız apartmandan dışarı sadece işe giden bir kaç insan dışında. işin garibi ne ismini biliyordu nede nasıl biri olduğunu. Hiç sormadıda zaten kamil abisine. Üşümüştü iyice. Ellerini ovuşturdu bir kaçkere. Hayatında hiç okuluna ne geç kalmışlığı vardı nede keyfii gitmeyişi istisnalar dışında. Baktı olmayacak yürümeye başladı yürürken bir yandanda saatine baktı hızlanmaya karar verdi. Okula varmıştı nihayet istiklal maşı okunmak üzereydi yetiştim şükürdedi. Hemen sıraya girdi ve istiklal marşı okunmaya başladı. Hava rüzgarlıydı hem öğrenciler hemde öğretmenler üşümüştü. Biter bitmez hemen sınıflarına yöneldi herkez. Ders başlamıştı ve sınıfın kalerüferleri yanıyordu herkez buna çok sevinmişti. Ogün güzel dersler çıkardı ömer. Hocalarının her kaldırışında cevap verebiliyordu sordukları sorulara. Matematik fen türkçe vesaire. Hocalarının taktiri herdaim alıyor buna mutlu oluyor ama hiçbir zamanda böbürlenip hava atmıyordu arkadaşlarına. Sınıf arkadaşlarıda bunu biliyorlardı. Mütavazi bir kişilikti kendisi. Ve ogün okul bitmiş eve dönüyordu artık. Ama aklında yine zeynep vardı. Bir taraftanda kamil abisinin kızı acaba okula gelmişmiydi? acaba kamil abisi akşam işten geldiğinde kızına ömerle tanıştınızmı beraber okula gittinizmi diyecekmiydi? Nede olsa ona kızımı beklermisin diye sormuştu oda evet beklerim demişti ama apartmandan çıkan bir kız öğrenci olmayınca ve saatin ilerlemesi yüzünden kızı ile okula gidemeyiş olmasından kamil abisi bunu öğrenip sitem edermiydi kendisine? Ama o beklemişti olmadı. Sorarsa söylerim durumu izah ederim dedi kendi kendine. Ve sokağa girdi ömer. Tekrar baktı aşşağıdan yukarı hafiften. Yine kimse yoktu. Hava soğuk bugün zaten denk gelmek birar zor açıkcası. Diyerek geçti zeyneplerin apartmanının önünden. Derken aklına bu sabah kamil abisininde bu apartmandn çıktığı aklına geldi afyonu yeni patlamıştı sanki. Acaba kamil abisinin kızı zeynebi tanıyormuydu? Acaba arkadaş olabilirlermiydi diye ampul yandı bi anda. Gülümsedi kendi kendine. nihayet eve vardı zile bastı annesi kapıyı açtı hoşgeldin oğlum. Hoşbulduk anne. Üşümüşsün dedi hemen sana bir tas çorba vereyim daha ocakta sıcak dedi annesi yeni yaptım. İyi olur dedi ömer üşüdüm. Odasına gidip üzerini değiştirdi kitaplarını yerleştirdi çıkarkende zeyneplerin evine bakmayı ihmaletmedi. Ama alışıyordu sanki zeynebi camda balkonda görmemeye sanki gene ümitsizce baktı görse baya güzel olur süprizde olurdu bu durum. Ahh keşke görebilseydi. Dolu dolu iki gün geçmişti aradan. Özlemişti bunu yüreğinde hissetmişti umutsuzca görebilme hayali ile zeyneplerin balkonuna bakarken:(