Özel Bölüm

71.7K 2K 66
                                    



Geniş tavayı avlunun ortasına kurduğu ocağın üzerine koymuş, içinde kaynayan salçayı karıştırıyordu.

Güneş geceye kavuşmak üzereyken, serinleyen havada, empirme entarisi dalgalandı, avluya giren kocasının gözünü üzerine çekti.

"Mahir, nerde bu oğlanlar? Bak akşam ezanı olacak hala yoklar.."

"Gelirler şindi meraklanma sen.."

"Nasıl meraklanma, sen de iyice gamsız oldun.."

Mahir avluda büyüyen cevizin irisinden koparıp cebindeki çakıyı çıkardı önce. Yeşil kabuğunu çakıyla çizip açarken Zeynep söylendi kocasına.

"Bırak şunu ben soyarım ellerin kapkara olacak şimdi."

Aksine çakıyla soyduğu için karartmadan yeşil kabukları kümesin oraya fırlattı. Karısının gözlerine bakarak iki iri parmağıyla cevizin sert kabuğunu parçalarken mırıldandı.

"Senin elin kararmasın asıl Zeyno'm.."

Üç çocuğu birden kucağına vermesine rağmen, Mahir hala daha karısını etkileme peşindeydi. Gücüne heybetine yandığını bilir gibi, gövde gösterecek, gücünü belli edecek her yolu deniyordu Zeynep'in karşısında..

"Hah!"dedi kadın "Bide bu Zeyno çıktı başımıza.."

"Ee beğenemedin mi yani?"

Bir yandan da taze cevizin beyaz yerini soyup avucunda biriktiriyordu.

Önündeki koca bir tava salçayı karıştırdı, cilveli cilveli adamın yanına sokularak güldü kadın..

"Daha iyi bir laf bulamadın mı? Biz sana onca methiye dizelim sen anca Zeyno de.. Oldu mu sen söyle?"

Mahir, karısının kiraz dudaklarına bir nefes kadar mesafede durup, soyduğu cevizlerden birini aldı. Kendi kalın dudaklarını, etkilenişinin sebebiyle yaladı. Cevizi önce Zeynep'in dudaklarına usul usul sürdü, sonra da bir kerede kendi ağzına atıp gülerek çiğnedi..

"Benim deli kısrağım.. Çok yoruldun mu?"

Bu sırada bir ceviz de Zeynep'in ağzına verip iyice sokuldu.

"Yapma şöyle bak anam görecek.."

"Görürse görsün kız.. Üç evladımın anası değil misin?"

"Ayıp oluyor böyle.."

"Olmaz ayıp kayıp.. Sen yoruldun mu onu de bana.."

Zeynep soracağı sorunun cevabını çok iyi bilse de, adama arkasını dönüp sürtünerek konuştu yine..

"Yoruldumsa ne olmuş?"

"Eyi madem, yoruldunsa geç gelirim kahveden, sen bekleme beni.."

Zeynep kaşlarını çatıp, eline sıçrayan sıcak salçayı parmağına alıp yaladı. Bilerek kocasının gözüne soktu bu hareketini..

"Eyi, ne vakit istersen o vakit gel. Ben senin bölükbaşın değilim geldiğin saati tutacak.."

Mahir bu terslenmeden sonra, karısını belinden tutup sertçe kendine çekti. O elini üstünden çekemediği kalçaları kasıklarına bastırıp kulağına inledi..

"Bu halde yorgun karımın yanına mı yatayım kız?"

Heyecandan göğüsleri inip kalkan kadın başını arkaya atıp fısıldadı..

"Çocukları erken uyuturum.. Gecikme sen."

Mahir bu laftan sonra pis pis sırıttı. Bir kere bile reddetmeden her isteğini karşılıyor, üstelik kendisi de her zaman istekli oluyordu..

Allı GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin