♦26♦

70K 2.3K 122
                                    

"Yanisi teyze.. Gel şu dargınlığı bitirelim.. Bizim kızla Mehmet'i de baş göz ettik miydi tamam bu iş.."

Asık suratlı aksi kadın yeğenine ters ters baktı. Bütün akşam konuşmasıyla biraz olsun yumuşamıştı amma, yine de dargınlığı öyle aceleye getirip bitirmek niyetinde de değildi.

"Bak oğlum, seni severim bilirsin.. Ne anan ne Meryem.. Senden başkası gelip gitmedi kaç zamandır.. Amma benim derdim başka.. İnsan sırasına koyup kendi hakkımı vermediler bana.."

Mahir, teyzesinin derdini anlamıştı.. Hala tarla davasını güdüyordu içinde. Çayını yudumlayıp sakallarını şöyle bir sıvazladı.

"Tamam teyze.." dedi sonunda. "Ben o işi de halledecem.. Sen Mehmet'i ikna et, sor bakalım bi sevdiği var mıymış.. Eğer yok ise.. Hemen nişan edelim.. Hem bu küslük bitsin hem de ikisi de yuva kursunlar.."

Kadın başını sallayıp içeriden kızına seslendi Mahir'in çayını tazelesin diye.

"Gelin nasıl, gebeymiş herhal.."

Feride'nin yeniden koyup getirdiği dumanı üstünde çayına şeker atıp karıştırırken, karısının bahsi geçince yüzü aydınlanıverdi.

"İyi teyze.. Ağırlaştı baya.. Altı ayı geçti çok şükür.. Akşamaca yoruyorlar.."

"Yoruyorlar mı?"

"He ya.. İkisini bir verdi rabbim.."

"Amaaaan! Maşallah oğlum.. Hayırlısıyla kucağınıza da almayı nasip etsin.."

"Amin teyze.."

Bir süre sessiz sessiz çaylarını içtikten sonra, teyzesinin elini öpüp kapıya yürüdü Mahir.

"Teyze, Mehmet de tamam derse, haber ediverirsin.. Hayırlı işler beklemeye gelmez.."

Asık suratı yeğeniyle konuştukça yumuşayan kadın, Mahir'in sırtını sıvazlayıp onayladı.

"Tamam oğlum.. Sen merak etme.. Mahir, iyice çıkamaz olmadan karını da getir.."

"Olur olur.. Haydi selametle.."

Mahir içinden hayırlısını dileyip dua ederken çıktı teyzesinin evinden.. Şimdilik Zeynep'ten başkasına dememişti niyetini. Ve biliyordu ki acele etmezse, ya saf kardeşi yahut da Halil denen pezevenk başlarına iş açacaktı.. En iyisi bir an evvel baş göz etmekti Meryem'i..  Düşünceyle kahveye doğru yürüdü..

★★

"Yani öğrenemedin öyle mi daha?"

Cık, dedi Leyla.. Hararetle çekirdeklerini çitleyip nereye attığını bilmeden hırsla konuşuyordu..

"Zaten artık konuşmuyoz.. Nişan akşamı beni odasından kovduğundan beri laf atmıyorum. Havalar da ısındı ya, kahveden geç geliyor.. Yüzünü görmüyorum hiç.."

Zeynep şiş karnını ovalayarak düşündü..

"İnsan bi öğrenir şu Ayşe'yi de ondan sonra küser. Bana bak bu Ayşe dolduruyor olmasın Ali'yi. Ne demeye böyle aksileşti adam?"

"Öyle mi dersin? Hemde olur mu olur.. Nişan akşamı boş yere kaybolmamış demek ortadan.. Ayşe'sine gitmiş.."

İkizleri karnında dört dönüyordu Zeynep'in bu akşam.. Rahat edemeyince sırtına yastık dayayıp yeniden yerleşti.

"Köyde de saymakla bitmez bu Ayşe'ler. Kim bilir hangisi..."

"Çok umutsuz konuştu anlatırken.. Hiyh! Zeynep ben buldum kim olduğunu..."

Allı GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin