Karanlık Aşk ( Yazılıyor)

Masum bir bakış

İyi okumalar 😊

~Masum bir bakış~
~bölüm müziği ; ~
~ Feride Hilal Akın - Sana sarılınca~

Beni bu düşüncelerden çıkaran Barış olmuştu.

"ne düşünüyorsun sevgilim ? "

"hiç "

Diyerek , düşüncelerimi bilmesini istemedim.
Ve birden ona sarıldım. Sımdı sıkı sarıldım.
Çünkü barış daha demin söylediğim tüm kötü şeyleri
yapmayacağından emindim.
Bana tüm o güzel düşünceleri
tek tek yaşayacağını da biliyordum.
O da belimden tutup bana
sımsıkı sarılırken yağmur
artmaya başlamıştı.
Ama umrumda değildi.
Kafasını boynuma gömmüş
kokumu içine çekerken
bende onun kokusuyla tüm
ciğerimi doldurdum.
Bi süre sonra hatırı sayılır
miktarda ıslandıktan sonra
ilk ayrılan o oldu.

" Eğer biraz daha burada kalıp ıslanırsak , üşütüp hasta olacaksın. "

İşte bu yüzden ona aşıktım ben...
Beni benden daha fazla
düşünen biri...
İşte , ben erkeklerden nefret
etmeme rağmen bana
kendine aşık edip , tüm
erkeklerin aynı olmadığını gösteren biri...
Telefonum ısrarla
çalarken kimin aradığı
tahmin etmek çok da zor olmadığı için Barış'ın kollarından
sıyrılıp.

" seans başlayacak galiba Banu arıyordur. "

Elimden tutup birlikte
sinemaya girdik.
Banu'ların yanına gidip oradaki koltuğa oturduk.
Banu da ;

" Kızım şu telefonu bi açsan. Biliyosun ki bu insanlar birbirine ulaşabilsin diye icat edilmiş ! "

"dışardaydık "

Dedim kısaca Barış'a bakıp.
Banu az çok anlayınca sustu.

" Neyse seans 15 dakika sonra başlayacak onun için haber veriyim demiştim. "

15 dakika sonra seans
başlayınca o kadar heyecanlamıştım ki...

İlk sinemam...İlk aşkımla...

Filmin bir yanında erkek
kızı üzdüğü için ağlarken ben de
duygulanmış ağlarken Barış da
ağladığımı fark edip , bir
peçeteyle göz yaşlarımı
teker teker ve hafif hafif
tampon yapar gibi silerken onun
da gözlerinin dolduğunu
fark etmiştim. Bu sefer
özenle sildiği yerleri bu hareketi yüzünden
tekrar ıslatırken.
Barış bu sefer kısık ve sadece
benim duyabileceğim bir
ses tonuyla konuşmaya başlamıştı ;

" cidden bu kadar mı
duygulandın
film için ? "

" İlk göz yaşlarım onun içindi.
Sonra ki damlalar da göz yaşlarımı
özenerek sildiğin için... "

Kulağıma eğildi ve sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla ;

" Ben senin bundan sonra sadece mutluluktan ağlamanı istiyorum... "

Gözleriyle gözlerime o kadar güzel bir aşkla bakıyordu ki...

Bana biraz daha yaklaşmıştı aramızda mesafe bırakmamak üzere. Sanırım büssürü kişinin içinde olduğumuzu hatırlayıp geri çekildi. Ve hemen yanında oturan Kaan'a bişeyler söyledi. Kaan kafa sallayınca da elimden tutup dışarı çıkarttı.

" Barış nereye gidiyoruz ? Daha film bitmemişti. "

" gel sen "

Diyip yeniden elimden tuttu
ve dışarı çıktık.
Birlikte yağmurun
altında el ele tutuşup
bi müddet yürüdükten sonra.
Kafe gibi küçük ama sıcak bi yere girdik.
Masaya oturunca kafedeki
şöminenin etrafa yaydığı
sıcaklık sayesinde dışarda üşüdüğümü fark etmiştim.
Masamız tam şöminenin
önündeydi ama karşılıklı
koltuklara oturmak yerine
Barış benim oturduğum
şöminenin tam
karşısında ki çift kişilik
koltuğa oturdu.
Bi eli omuzumda bana
sarılırken diğer eliylede elimi tutuyordu. Garson gelip ;