Karanlık Aşk ( Yazılıyor)

Ne yapacağım ? (!)

Yanıma gelince yatağa oturdu ! Hayla yüzü karanlık oda da olduğumuz için gözükmüyordu. Kimdi bu ? (!) Hemen ;

"Kimsin ! "

Biraz durdu ve ;

"Benim Aşkım "

Ahhh Barış ! Seni öldüreceğim ! Sinirle birkaç yumruk attım omzuna. Tabiki işlemiyordu ama olsun ! Gülüyordu birde ! Daha hızlı vuruyordum ! En sonunda ona işlemeyen yumruklarımı tuttu ve ;

"Korkuttum mu ? "

"Birde soruyor ! Yüreğim ağzıma geldi sayende !"

"Özür dilerim aşkım. Ama seni özledim. Bekçi de işini iyi yapıyor zor girdim "

Güldü. Bende güldüm. Kıyamam ! Beni görmek için herşeyi göze almış! Bekçi gelirse olay polise kadar gider... O yüzden kızmadım. Ama intikamımı alacağım o ayrı ! Ben de ;

"Neden geldin ? "

"Seninle uyumak istiyorum "

"Barış sen ciddi misin ? "

"Evet. Neden olmaz mı ? "

"Bilmiyorum "

"Lütfen ! Buna ihtiyacım var..."

"Bişey mi oldu ? "

"Babam "

Yutkundu ve ;

"Bugün doğum günü ! Yanımda değil ! Yine !... Özledim onu Deniz... Çok özledim.."

"Ya aşkım gel buraya "

Kendime çektim onu. Sarıldık. Bi kaç dakika boyunca sarılmamız sürdü. Ve kafasını çekip ;

"Yanında uyuyabilir miyim ? "

"Annen seni merak etmez mi ? "

" Haber verdim. Arkadaşım da kalacağım dedim "

Gözleri dolmuştu. Benim de öyle. Yana kaydım ve ;

"Gel hadi "

Ayakbılarını çıkardı ve yanıma yattı. Bu doğru muydu bilmiyorum ama o bu haldeyken istediğini yapmazsam kötü hissederdim. Göhsüne yattım ve ona iyice sarıldım. O da bana sarıldı ve ;

"İyi ki sen yanımdasın "

"Sen de öyle "

Bi kaç dakika boyunca sessizce durduk ve onun kalp atışlarının eşliğinde uyuya kalmışım...

Barış

Bugün babamın doğum günüydü ve ben 2 yıldır olduğu gibi bu senede perişandım. Yanımda değildi! Onu çok özlemiştim. Ama hayat bir sevdiğimi almış , bir başka seveceğim insan vermişti... Deniz'imi... Arabayla U dönüşü yapıp Deniz'in kaldığı yurda sürdüm. Onun yanında daha iyi hissedeceğimden emindim. Yurdun önüne geldiğimde arabayı durdurdum ve indim. İnmemle bekçiyi görmem bir oldu. Hemen saklandım. Bi kaç dakika boyunca gitmesini bekledim ama gitmedi. Bende arkadan dolaşıp o öndeyken içeri girdim. Hemen Deniz'in kaldığı odaya gittim. Kapıyı açtım ama kapının açılma sesi çıkmıştı. Umarım kimse duymamıştır. Içeri girdim. Etrafa bakıp Deniz'i aradım. Ve en sonunda gördüğümde yanına gittim. Ama neden bana korkan gözlerle bakıyordu ? Büyük ihtimal beni hırsız sanmıştı. Yanına gidince bana vurmaya başladı. Ona olanları anlattım. Yatağında kenara kaydı ve bana yer verdi. Bende ayakkabılarımı çıkardım ve hemen yanına sokuldum. Bi kaç dakika sessizdik sonra ben ;

"Seni seviyorum Deniz'im... Ve ben sensiz yapamam... Nefes bile alamam...Seni o gün görmek istiyorum... Beyaz gelinlikli halini... Ben seninle evlenmek istiyorum... O yüzden beni hiç bırakma olur mu ?"

Cevap gelmeyince Deniz'e baktım uyuyordu. Ne kadar da masumdu öyle. Ben de onu seyrederken uyuya kaldım...

Deniz

Sabah nedensiz şekilde saat 5'te uyandım. Barış yanımdaydı , ve çokta masum uyuyordu. Kıyamam ya... Ama birazdan müdüre hanım gelirse bize kıyacaktı ! Hemen Barış'ı kaldırdım. O gidince bende yatağın Barış'ın parfümü kokan yere sokuldum ve biraz daha uyudum.

Barış

Deniz beni kaldırınca aşağı indim. Bekçi yine önde beklediği için arka taraftan çıktım. Arabamın içine girdim ama arabanın içindeki sıcaklık , ve de benim
5'te uyanıp kalkmam
Bana bir ağırlık vermişti.
Arabanın içinde uyuya kalmışım.

Deniz

Sabah her zaman ki gibi saatimde kalktım ve hazırlandım. Kahvaltımı yapınca çıktım. O Barış'ın arabası değil mi ? Acaba müdüre hanım odasına mı çekti ? (!) Arabanın yanına gittim. Düşündüğüm gibi olmamıştı. Barış arabada uyuyordu. Cama bir kaç kez tıkladım. En sonunda gözlerini araladı ve beni görünce kapıyı açıp indi. Ben de ;

"Niye gitmedin ? "

"Uyuya kalmışım Deniz'im "

"Tamam hadi git "

Biraz gerildi ve ;

"Hazır ben burdayken ve arabamda varken birlikte gidelim bence "

"Birlikte ? "

"Aynı arabada , yan yana. Hani iki kişi yan yana bi yere der falan ya "

"Off ben onumu diyorum... neyse hadi gidelim yoksa geç kalacağız"

"Tamam. Hadi bin "

Arabaya bindik ve okula gittik. Herkez bize bakıyordu. Kesin yanaklarım kırmızı olmuştur bile. Barış herkezin bize baktığını görünce elimi sımsıkı tuttu. Her ne kadar da utanıp çekmeye çalışsamda o daha da sıkı tutuyordu. Tam merdivenleri çıkacaktık ki ben Barış'a ;

"Ben kahvaltı yaptım ama sen yapmadın. Gel bişeyler ye "

"Haklısın "

Birlikte kantine gittik. Barış iki simit iki de çay aldı. Bir parça kopardı ve  zorla ağzıma tıktı resmen. Bir simidi böyle yedirdi. İkinci simidi yedirecekken ;

"Ben kahvaltı yaptım. Sen ye. "

"İçim rahat etmedi napıyım "

"Cidden kahvaltı yaptım Barış "

Elinde ki simidi aldım ve bende ona zorla yedirdim! Ama yedirdim ! Kahvaltı bitince sınıfa çıktık. Her zaman ki gibi okul bitince Barış'la el ele aşağı indik ve Barış ;

"Hadi biyerlere gidelim "

"O da nerden çıktı ? "

"Hadi gidelim aşkım ya. Hazır araba varken "

"Yaa aşkım biliyosun sınav haftasına giriyoruz. Sonra projeler. En azından bu haftalık çok gezmessek iyi olur "

"Haklısın bitanem. Peki... sen bilirsin "

Arabaya bindik. Barış beni yurdun önüne bıraktı. Arabadan indim . Ben içeri girmeden Barış gitmişti. Tam içeri gerecekken arkamdan bir ses duydum ;

"DENİZ ! "

Arkamı dönüp sesin geldiği yöne baktım. Ne göreyim ! Babam ! Ne yapacağım şimdi ? (!) Barış da yok ! Yurda girmek için bir adım atmıştım ki arkamdan koştu ve ;

"SEN BENİMLE GELİYORSUN ! "

"BIRAK !... BIRAK BENİ DEDİM ! "

"SEN ÇOK OLUYORSUN ! BUNU SEN İSTEDİN ! "

Cebinden bi bez parçası çıkardı. İlaçlı olmalıydı. Burnuma tuttu ! Nefes almamaya çalıştım ama dayanamadım ! ... Ve her yer şimdi karanlıktı ...

Biraz kısa oldu evet ama sizleri bekletmek istemedim... Uzun süre olmuş gibi hissettim o yüzden elimden geldiğince yazabildim ama diğer bölümü uzun tutacağım ( Uzun olacağı için biraz zaman alabilir ) . Yorum ve voteleriniz benim için değerlidir :) :*