Karanlık Aşk ( Yazılıyor)

Doğru kişi

                         ~Doğru kişi~
                      ~ bölüm müzikleri;~
              ~Nesrin kopuz-Korkarum~
         ~Can yücel-bağlanmayacaksın~
~Feride H. akın-gözlerimi kapatsam~
~Harun kolçak-gitme seviyorum~
             ~Ece seçkin - Olsun~
    ~Işın karaca-sevmekten anladığım~
~ALEDON-Nigar muharrem-ona göre~
          ~Ali Baran-Yazuktur~
          ~Seksendort-yorma~
         ~Sufle-içinde aşk var~
       ~Sagopa Kajmer -366. Gün ~
             ~Yalın-Herşey sensin~
           ~Ezhel-şehrimin tadı ~
             ~Taladro-Ankara ~
               ~sancak- cennet ~
                  ~Canfeza-gel~
                    ~Nayino~

Sarılmamız bitince Barış ;

" Hiç bir insanın normal bişeyi yaparken bile, sarılırken bile kalbi bu kadar hızlı atabilir mi? "

" Sarılmak normal bişey değil ki... Herkese sarılmak istemezsin mesela. Genellikle sevdiğin kişiye sarılmak istersin. O na sarıldığın da kalbin hızlı atarsa aşıksındır. Hatta bir ara nefes almayı bırakırsın. Bazende kokusu senin oksijenin olur. Yani sarılmak normal bişey değil "

"Haklısın. Sana sarılınca oksijene ihtiyacım olmuyor. Zaten saçlarının kokusu ciğerlerimin eksik kalan oksijenini tamamlıyor."

"Seni seviyorum "

"Bende seni seviyorum. Bir çiçek nasıl suyu seviyorsa öyle seviyorum. Sensiz yapamam "

"Bende seni bir balık denize ne kadar bağlıysa o kadar seviyorum "

Kapıdan anahtar çevrilme sesi gelince ikimiz de kapıya doğru baktık. Kapıdan,  yeni kapattığı ama ıslak olduğu belli olan şemsiyesiyle Melek geldi. Bizi görünce ;

"rahatsız etmiyorum değil mi ? "

" Yok hayır. Gelsene "

Diye cevap verdim. Botlarını ve montunu çıkartıp yanımıza geldi. 

"Meraba Barış. Hoşgeldin "

"hoşbulduk "

Diye karşılık verdi Barış.

"neyse ben odama çıkıyorum. Size iyi eğlenceler."

Melek merdivenler çıkıp odasına gitti.
Barış bana dönerek ;

"Sana bişey söylemek istiyorum."

"tabi "

" seninle istanbul'a gidelim mi? "

"ne? "

Şaşırmıştım.

"yaz tatiline girdik zaten biraz orada duralım mı? "

" Peki neden?Burada da geçirebiliriz"

" İstanbul da gezmek için büssürü tarihi mekan var. Ve ben seninle gitmek istiyorum. Seninle görmek istiyorum."

"olabir aslında. Ben de istanbul'u görmeyi çok istiyordum. Belki de seninle gitmek nasip olur "

"O zaman ben biletleri alıyorum. Sen de hazırlanmaya başla "

"tamam "

Heyecanlamıştım. Yani daha önce hiç o kadar büyük bir şehre gitmemiştim. İstanbul'daki boğaz manzarası, kız kulesi, surlar bunlar çok güzel yerlerdi. Ve bu güzel yerlere sevdiğim kişi ile gitmek daha bir mükemmel olacaktı...

Barış ayağa kalkıp ;

" ben artık gideyim "

Dedi. Onu yolcu ettikten sonra melek'in odasına çıktım. Telefonla uğraşan Melek telefonunu kapatıp bana döndü. Bende ;