" Sadece benim ol "

18 8 0
                                    

"Olurum " dedim sadece ve güldüm.  O da güldü.  Ne kadar da tatlı gülüyordu öyle. Yerim. Ve ;

"Seni hiç bırakmayacağım "

dedi. Işte o an ... O an gözlerim doldu. Ve yine sarıldım. Sonra elini tutup annemin mezarının başına gittim. Ve anneme " Bak anne bu Barış. Benim Barış'ım " dedim ve güldüm.

Barış

Deniz artık benimdi. Onu seviyordum. Ve onun da beni sevdiğini biliyordum. Ona da dediğim gibi onu asla bırakmayacağım. Ne olursa olsun. Asla ...

Deniz

Barış'ı annemle tanıştırdığım için mutluydum. Ve Barış'a dönüp " Hadi gidelim " dedim. O da ,
" olur " dedi. El ele yürüyorduk. Ve bir anda bana dönüp " Ne yapmak istersin ? " dedi. Bende " yurda gideceğim " dedim. Üzülmüştü. Ve " ilk günümüzde eğlenelim. Lütfen ..." dedi.  Ben de " Ne yapacağız ki ? " seni gece kulübüne götüreceğim " dedi. Daha önce hiç gitmemiştim.  Bi an da ağzımdan " olur " kelimesi geçti.  Ama anında pişman olmuştum. Ne gidecektim ? Barış " o zaman ben seni alırım.  Bu arada bana telefon numaranı verir misin ? " dedi. Bende "05..." dedim. O da telefonunu çıkarmış rehbere kaydediyordu. Hangi isimle kaydettiğine yan gözle baktım 'Deniz gözlüm ' diye kaybetmişti.  Ya yerim ben bunu ama... Barış'ı bırakıp yurda gittim. Hemen Banu'nun yanına gidip tüm olanları anlattım. Şaşırmıştı. Ama mutluydu bana sarılıp " sen mutlu olmayı hak ediyorsun kızım ya " dedi.  Ben de " sen de " dedim.  Hemen duygusal anı yok edip " Ne giyeceğim ? " dedim. O da " onu mu düşünüyorsun. Seni süper yapacağım. Barış'ın ağzı açık kalacak. Hemen kaldığımız odaya gittik. Banu dolabını açtı 5 tane elbise yi bana verdi. Bayaca bir çantayı da ve topuklu ayakkabılarını da verdi. Aynanın karşısına koydum hepsini. Banu , elinde biraz daha ayakkabıyla geliyordu. 5 elbiseyi de denedim.  Ama hepsi çok açık geldi. Elbise giymeye çok da alışık değildim çünkü. En sonunda Banu'nun zoruyla dizimin üstüne gelen kırmızı dar, hafif göğüs dekolteli elbiseyi giydim. Altına siyah topuklu tek bant ayakkabıları da giydim. Banu beni bi sandalyeye oturttu. Ve ilk önce makyajımı yaptı. Yaparken " bak çok ağır makyaj olmasın " dedim. O da , "sen bana bırak çok güzel olacaksın " dedi. Makyajımı bitirince uzun ve siyah saçlarıma maşa yaptı. En son ayna da kendime baktım. Bu ben miydim ? Çok güzel olmuştum. Ama topuklu ayakkabıları ilk defa girdiğim için zar zor yürüyordum. Odanın için de baya gidip geldikten sonra az çok alınmıştım.  Herşey bittiğinde Banu'ya sarılıp " çok teşekkür ederim canım. Bunu asla unutmayacağım " dedim. Banu " dur bekle geleceğim " dedi ve bir yere gitti. Geldiğinde elinde 400 tl vardı ve bana uzatıp " al lazım olur yanında bulunsun " dedi. Banu'nun ailesi zengindi. Banu'ya her ar büyük miktarda para gönderirlerdi.  O yüzden Banu burdaki özel koleje gidiyordu.  Ailesinden uzaklaşmak için. Ailesi maddi olarak yanlarındaydılar ama Banu manevi olarak yanın da olmalarını istiyordu. Ama yine de " olmaz , o senin. Kabul edemem Banu kusura bakma " dedim ve tam gidicekken kolumdan tuttu ve " alsana şunu kızım. Benim ihtiyacım yok al şunu. Valla küserim " dedi.  Küserdi gerçekten.  O yüzden " alıyorum ama geri vermek üzere " dedim o da " hı hı ha hadi " dedi. Ve telefonum çaldı. Bilinmedik bi numara. Kesin Barış'tı. Açtım hemen

" efendim "

" aşağıdayım bekliyorum "

" tamam hemen geliyorum "

Çantamı elime aldım ve merdivenlerden aşağı inmeye başladım...

Barış

Deniz'i bekliyordum. En sonunda aradım. Telefonu kapattıp cebime koydum. Ve Deniz geldi. O kadar güzel olmuştu ki. Elbisesi , saçı , makyajı , herşeyi mükemmeldi.  Adeta tutulmuştum. Yanıma gelip " Hadi gidelim " dedi. Ben konuşamıyordum. Hayla Deniz'e bakıyordum. O kadar güzeldi ki. Daha sonra Deniz ;

Karanlık Aşk ( Yazılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin