Sır

195 12 2
                                    

     Flashback
--Benim dayım ile annen bir zamanlar evliymiş. Annen çocuk istemiyormuş...dayımda bunun için onu öldürmüş. Halamda onları durdurmaya çalışırken onuda öldürmüş.
--Üzülme...Asya senin suçun değil..hepsi o şerefsizin suçu.
Flashback sonu
Masal devam ediyor
Cemre;
Asya senin suçun değil.
Gözlerim doldu ağlama isteğimi durduramadım Asya ile Arya birbirlerine sarılırken bende ikisine birden sarıldım.
--Biz beraberiz..bi..birbirimizi asla bırakmayız. Sizi seviyorum kızlar dedim.
Arya;
--Bende seni seviyorum Asya.
Asya;
--Sonsuzluğa beraber gidelim.
30 dakika sonra
Hepimiz bir güzel giyindik arabaya bindik ve şimdi yurdun önündeyiz. Halen kalbimizde o sözlerin kırıklığı bulunuyordu ama belli etmemeye çalışıyorduk. Artık hobimiz bu olmuştu duyguları örtbas etmek. Yurda girdik burası çok büyük galiba onlar zengin çünkü göz gezdirdiğimde burası bir ev gibiydi sanki sadece onlar kalıyormuş gibi. Biz zile bastık onlarda açtı bu yüzden hepsi yanımıza geldi galiba yani bir kişi yok sanki ha evet Suga yok herhalde her zamanki gibi uyuyordur.
Jimin;
--Merhaba kızlar sizi bir üzgün gördüm gibi bir sorun mu var?
Arya;
--Özel.
Taehyung;
--Anlatırsanız rahatlarsınız.
Asya;
--Sizi ilgilendireceğini sanmıyorum.
Namjoon;
--Bize güvenmiyor musun?
Asya;
--Hayır ben kimseye güvenmiyorum. Bir hata hayatı bitirebilir. Bu yanlışı tekrar yapmam. Yaptırmam.
Bir hayli donuk soğuk ve ciddi bir ifadesi var Asya'nın şuan.
Jungkook;
--Yayında mutluydun..cidden bir sorun var gibi bu..bunu anlatmalısın zorlamak istemem ama üzgün gibisiniz hepiniz.
Hobie;
--Evet o mutlu kızlar nerede? Neşe bile mutsuz.
Jin;
--Evet yoksa onları yediniz mi?
Ceren;
--Ne? Of neyse ya hadi bize gezdirin burayı.
Onları susturan bu söz oldu. Gezinmeye başladık sürekli Asya ve Arya yı kontrol ediyorum. Hepsi etrafa bakıyor ama düşünceleri farklı dünyalarda seyahat ediyor gibi. Yüzlerinin düşmesi içimi acıtıyor. Bu uzun sessizliği Asya'nın telefon zili bozdu.
We Dont Talk Anymore
We Dont Talk Anymore
Uhh..We Dont Talk Anymore
Like We used to do.
Asya;
-Hemen geliyorum diyerek uzaklaştı.
Asya nın ağzından
Ben düşüncelere dalmışken beni dünyaya döndüren telefon zilim oldu. Kim arıyor diye baktım.
Anne arıyor..
--Hemen geliyorum diyerek uzaklaştım. Bahçeye çıktım telefonu açtım.
--Alo anne.
--Galiba siz kızısınız. Anneniz Rose Hastanesi'nde kan kaybından dolayı bayılmış.(Tamamen hastane adını atan ben karşınızda😊)
--Ne?! Kim yapmış ne olmuş nasıl olur?
--Sakin olun. Hastaneye Emir Savaşçı getirmiş getirtiğinden heryeri kan içindeydi. Ve sürekli 'O bir şerefsiz ona güvenmemeliydik.' dedi.
--A..annem iyi mi?
--İyi ama daha uyuyor.
--Acaba bana konum atar mısınız hemen geleyim.
--Tabiki.
--Bu arada siz kimsiniz? Hemşire falan mı?
--Ben mi ben doktorunuz Maia Peterson.
--Hemen geliyorum.
--Konum atıyorum.
Zaten parça pinçik olan kalbim daha çok parçaya ayrıldı. Neden bu ailedim? Hepsi deli bunların kendi karısını öldürenden tut kardeşini öldürene kadar var. Koşarak Masalın yanına gittim ona arabanın anahtarını vermiştim malum kaybetme olasılığım %99,9 olduğundan.
--Masal..!!! Araba.. anahtar..hemen ver onu bana.
Etrafı gezinmeye bırakıp odaya geçeceklerken benim sesim ile durakladı.
Masal;
--Noldu neden telaşlısın?
--Anahtar diyerek ona elimi uzattım.
--Bu telaşla kaza yaparsın ne oldu anlat!
--Versene ya!!!
Arya;
--Noldu anlat hadi!!
--Annem..hastanede. Şimdi o lanet anahtarı bana ver Masal.
Cemre;
--Hastane mi? 😮
Jungkook;
--Bu halde araba süremezsin taksiye bin.
--SEN KARIŞMA!! UFF TAMAM diye kükredikten sonra taksi durağına doğru koşmaya başladım. İlk bulduğum taksiye atladım adresi söyledim ve hızlı sürmesini istedim. Arkadan kızların arabayla geldiğini gördüm 5 dakika sonra vardık parayı uzatıp koşar adımlarla hastaneye girdim. Annemin nerede olduğunu öğrendikten sonra koşarak odaya gittim hızlıca içeri girdim. Anneme en yakın koltukta Emir oturuyordu. Koşarak annemin başucuna geldim.
--Anne..bunu kim yaptı sana? Kim..kim buna cüret edebilir?
Arkamdan gelen ayak sesleri ile arkamı döndüm. Kızlar erkekler ve Maia Peterson adlı doktor geldi. Ayağa kalktım ve doktorun yanına gittim.
--O ne zaman uyanacak?
--Bilemeyiz.
--Sen doktor değil misin ?
--Doktorum tabikide.
--O zaman uyandır onu.
--Kendi uyanması gerek.
--Onu uyandır yoksa ÖLÜMÜN ELİMDEN OLUR!! diyerek yakalarından tutup duvara yapıştırdım.
Ece;
--Sakin ol sakin ol diye bizi ayırdı.
Şuan hiçbir şey umrumda değil o doktor elimden ölse o şerefsiz babamı polise şikayet etmem sonucunda mafyalık zımbırtısı ortaya çıksa bile umrumda olmaz. Arkama dönüp kardeşime baktığımda dizlerini kendini çekip bir şeyler mırıldanıyordu o daha önce birinin birini döverek bayılttığına hiç şahit olmadığından şoka girmiş olmalı.
--Emir..Emir hiçbir şey olmayacak.
Emir;
--Abla..
Şiş gözlerini bana çevirdi.
--Abla..annem iyi olacak mı?
--Olacak anne olmazsa herkes sonucuna katlanacak. Şimdi bana bunu kim yaptığını söyle..o şerefsiz yaptı değil mi?
--Dayım ile babam yaptı..onları durduramadım özür dilerim abla.
Biz Türkçe konuştuğumuzdan bizi anlayan 7 kişi bulunuyordu şuan odada sadece.
--Ağlama Emir ağlama sorun yok. Dayan onlar cezalarını alacak. Neden yaptılar biliyor musun?
--Babam delirmiş bir şekilde eve geldi. Anneme 'Ablama senin yüzünden öldü senin o kardeşin olmasaydı ve sende o salak kardeşine engel olsaydın bunlar olmayacaktı.' dedi. Galiba yarın halamın ölüm yıl dönümüymüş. Ona vurdu eline geçen herşey ile engel olmaya çalıştım beni odaya kitledi çıkmamla heryer kandı. Odadayken dayım sesini duydum 'O salak ablan engel olmasaydı bana şuan ölü olmazdı. Ayrıca evet senin suçun abla senin yüzünden hapse girdim beni ihbar ettin' dedi sonra kırılma ve annemin çığlıklarını duydum bu..bu çok kötü ve iğrençti.
Arya;
--Evet doğru söylüyorsun yarın halanın ve..annemin ölüm yıldönümü.
Asya;
--O alçak ikiliyi öldüreceğim.
Ben hızlı adımlarla odadan çıkacakken Emir kolumdan tuttu.
--Abla..onlar gibi olma.. cezasını ver ama öldürme sen olmazsan tek kalırız.
--Tamam ablacım sen şimdi git beni takip etme.
Koşarak hastaneden çıktım odadan çıkarken Cemrenin bizim konuştuklarımızı erkeklere çeviriyordu. Dışarıya çıkınca telefonumdan şerefsizi aradım.
Şerefsiz aranıyor...
Açtı.
--Alo
--Alo bir şey mi oldu kızım?
--Bana kızım deme alçak şerefsiz!! SEN GELİP KENDİ SUÇUNU NE HALT YEMEYE BENİM ANNEME ATARSIN?! VE YİNE NE HALT YEMEYE ANNEMİ DÖVERSİN?
Arkamda kızlar ve erkekler olduğunu anladım ama pekte tınmayarak tüm hararetle konuşmaya devam ettim.
--HA CEVAP VERSENE YOKSA CEVAP VERMEYE YÜZÜN MÜ YOK?! VE SON OLARAK O ŞEREFSİZ DAYI OLACAK ADAMI NEDEN DURDURAMADIN?
--Ö..özür dilerim Asya.
İlk defa onun sesini bu kadar cılız duydum ama yılacak değilim.
--KAPA ÇENENİ PİSLİK!! SUS VE YAPTIĞIN HALTIN ACISINI ÇEK OLMADI BEN ÇEKTİRİRİM. NEREDESİN LAN?!
--B..ben Güney Kore'de ....... Oteldeyim. Özür dilerim kızım.
--O MALIDA ÇAĞIR ORAYA TEK BİR ŞEYİ SÖYLE YEMİN EDERİM Kİ AĞZINA ISLAK KÜREKLE VURURUM SAYKO ADAMM!!
--T...tamam.
--Pislik yalancı şerefsiz herif diyerek telefonu kapattım. Arkamı dönüp onlara baktığımda benden korkan erkeklerle karşılaştım.
Neşe;
--Unnie mafya olayını öğrendiler maalesef anlatmak durumda kaldık ama kimseye söylemeyecekler söylerlerse olacakları artık biliyorlar.
--İyi halt etmişsiniz diye mırıldandım kendi kendime.
Neşe;
--Efendim unnie?
--Hiçbir şey.
Artık herkes nasıl bir canavar olduğumuzu biliyor. Ne kadar vahşi olduğumuzu ve kalbimizde tek damla sevginin zor bulunabildiğini. Tek damla gözyaşının bile hüzün yerine bizde intikam içerdiğini her bize yapılan yanlışın kötü sonlarını olacağını ve en kötüsü ise milyon kişiyi sevdiğin kendi canından kendi kanından olan kişiyi bile tek celsede öldürebilecek vahşi bir canavar olduğumuzu. Artık bizden korkmayan kalmadı herkes bize temkinli her adımları yanlış yapmamak üzere. Ben hayatım boyunca öldürmek üzere yönlendiren biri oldum nefret ve intikam isteyen biri olmam söylendi dünya sana acımaz sende ona acıma dendi ve sonuç bu korkulan sevilmesi bile silah zoruyla olan biri. Benim tek istediğim bütün herşeye rağmen beni seven ve kalbimdeki o buz gibi demirden duvarın altındaki o kişiyi görecek biri. Ama henüz öyle biri yok. İşte bu bana acı veren etken oldu şu acımasız dünyada..
Vote isterim vote 😂

True self -BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin