Ertesi gün
Sabah uyandığımda yerde koltukta uyuya kaldığımı anladım. Sırtım ağrıyor be. Etrafıma baktığımda dün bu evde oyun oynadığımız herkes salonda uyuya kalmış. Jaejae ve arkadaşları Jungkook ve arkadaşları ve bizim kızlar hepsi bir yerlerde uyuyor. Saate baktım saat 12:03. Ne ne okul var kahretsin. AA pardon bugün Cumartesi en sevdiğim gün. Kalkmaları için ne yüksek bir sesle ne de kısık bir sesle konuştum.
--Hey uyanın sabah oldu.
Baktım kimse uyanmadı bende bir bağırayım dedim.
--HEY UYANIN!! OKUL VAR!!
Herkes yerinden hızla kalktı. Hepsi 'Okul mu olamaz geç kaldık' demeye başladı. Bende bari şakayı uzatmayayım diye düşündüm.
--Okul yok sakin olun...ama yinede KALKIN!! Burası yurt değil.
Hadi hadi bakalım kızlar yemek yapacağız. Sizde kahvaltıya kalacaksanız YARDIM EDİN!!
Jaejae;
--Tamam kızma güzel kankam yardım ederiz.
Bende ona gülümseyince Jungkook Jaejae in kafasına yastık fırlattı.
--O benim Jaebum BENİM!! Gülme dişlerini koparırım.
İkimizde kıkırdayınca bir tane daha attı.
--Yaa!! Gülme!!
--Hey Kookie çocuk gerizekalı olacak ne diye atıyorsun?
Jungkook;
--Zaten gerizakalı atsam neye yarayacak? diye bir tane daha attı.
Suga gülerek;
--Benim laflarım işe yarıyor bir de yaramaz diyordunuz. Bu da benim lafım işte.
Hep beraber mutfağa gidip yemek yapmaya başladık. Yemekleri yaptıktan sonra masaya oturup yemeye başladık.
Yugyeom;
--Biz çok sıkılıyoruz cumartesi pazar. Bir kaç aktivite yapalım mı?
Jin;
--Sen olmazsan olur.
Ceren;
--Hey neden öyle diyorsun ?
--Sen sus Ceren!!
Bambam;
--Hey kıza bağırmasana!!
Taehyung;
--Aa beyefendi Arya ya sulanmaktan başka şeylerde yapıyormuş.
Arya;
--Tae!
--Ne?
--Sus!
--Niye?
--Sus!
--İyi.
Ya daha dün iyilerdi hemen kavga hemen kavga böyle bir şey yok abi ya.
--Ya hemen kavga edin zaten. Bıktım ya yeter dedim onlara dönerek.
Mark Tuan;
--Başını şişirdiysek özür dileriz Asya dedi dün bana o dün sorduğu mafyalıktaki felsefen ne sorusundan ortaya çıkan 'Öz anne' konusu yüzünden halen üzgün olduğu belli.
--Halen o konuda mısın Mark? Sorun yok sadece bir soru sana kırılmadım merak etme relax ol.
Jackson;
--Mark bak sana küsmemiş tamam mı üzülme dedi onun omzuna teselli edercesine dokundu.
Jinyoung;
--Ne yapalım lunapark?
Ece;
--Olabilir ya da....ya da dışarda biraz dolaşalım eğlenceli bir şeyler.
Jinyoung;
--Evet.
Bambam;
--EVET!!
Jhope;
--EVET!!
Youngjae;
--Evet!!
Jhope;
--Sen evet deme!
Neşe;
--Jhope!! Tamam ya yapmayın cidden sinir bozucu hadi kalkın şuraları toplayıp gidelim.
Cemre;
--Nereye gideceğiz peki?
--Dolaşalım dedim olur mu dercesine herkese bakarak.
Suga;
--Tamam hadi gidelim.
Etrafı toparlayıp dışarda dolaşmaya başladık. Bir gözlük satan bir yer gördü Arya. Hemen bakmaya başladı. Diğerleride komik gözlükler takıp gülüşüyor bense onlara gülerek bakıyorum ve ilk defa mal mısın bakışı olmadan. Galiba Guinness rekorlar kitabı girdim şuan. Sonra lunaparka doğru yol almaya başladık ben arkadan onlar önden yürüyor. Etrafa bakarak yürürken Jaejae yanıma gelip konuşmaya başladı.
--Neden arkadasın?
--Canım öyle istedi.
--Hadi sende bizle yürü hadi.
--Hayır ben böyle iyiyim.
--Uff tamam ama ben çok sıkılıyorum.
--Biraz sonra lunaparkta oluruz.
--Tamam.
Lunaparka vardığımızda Bambam dan doğru bir çığlık ile yerimden zıpladım.
Bambam;
--AAA!! BURASI ÇOK GÜZEL!! diye bağırdı çünkü.
Tae;
--Kulağım patladı galiba.
Arya;
--Patlamaz patlamaz dedi sinir olsun diye ve karşılık olarak Tae den ölümcül bakışlar aldı. İlk önce çarpışan arabalara bindik. Ben yanımda Arya,Masal Cemre, Ceren Ece, Neşe, Namjoon Jackson,Jin Yugyeom,Jhope Youngjae,Suga Jinyoung, Jungkook Jaejae, Taehyung Bambam,Jimin Mark Tuan. Bugün biri ölmezse iyidir de neyse. Hep beraber yerleştik. Sürmeye başladım.
Arya;
--Aa bak bak şunlar bize vuracak yana kır şunlara vur.
Dediğini yapınca Bambam ile Tae bize vuramadı biz Namjoon ile Jacksona vurduk. İkiside sarsıldı tabi bizde sarsıldık özellikle Arya.
Namjoon;
--Arabanın önü göçtü galiba.
Tam o bunu derken arkadan Masal ile Cemre arkadan onlara vurdular adeta girdilerde denebilir. Jackson ile Namjoon öne uçuyordu. Namjoon arkasına bakmadan konuştu.
--Arkada gitti muhteşem.
Arkasını dönüp Cemreyi görünce;
--Senden beklemezdim demesiyle bir kahkaha tufanı oldu. Ben geri geri giderken arkadan biri bize vurdu. Ben tam saydırarak kim diye bakmaya dönecektim ki Jungkookie yi görünce sustum.
Ya böyle vurulur mu ama arabanın önünden fırlıyordum.
Arya;
--Biraz daha hızlı vursaydın uçacaktık.
--Uçuyordum havada kuş misali süzülerek yere çakılan ilk kişi olan Guiness rekorları kitabına girebilirdik.
Jungkook;
--Pardon Asya seni görmedim.
Arya;
--Yani beni gördün de vurdun öyle mi pes pes cidden pes
Jungkook;
--Aa pardon Arya öyle demedim ki ben.
Çarpışan arabalar cidden eğlenceli geçti. Oyun bitince çıktık herkes kavga ediyordu herkes dediğim erkeklerde herkes.
Jimin;
--Mark niye biraz daha hızlı sürmüyorsun kaplumbağa gibiydik.
Mark Tuan;
--Ben yavaş kullanırım.
Jimin;
--İyi halt ediyorsun.
Gibi gibi kavgalar ediyorlar. Bu sadece tek bir örnek. Tam buradan çıktık korku treni için bilet alma sırası beklerken tanıdık bir sima gördüm. Nedense içimden bir an ona doğru gitme isteği geldi onu takip ettim. Etrafı takmadan dümdüz yürüyordum. Sonra sırtıma giren bir ağrı ile yere kapaklandım. Sırtıma dokunduğumda kan ile karşılaştım. Ben kendimi karanlığa teslim ederken etrafta çığlıklar duydum zaten en son duyduğumda buydu.
Asya Asya iyi misin?
Asya uyan!!
Asya..beni bırakma.
Kısa oldu hayatımda yazdığım en kısa bölüm herhalde bu. Neyse ödevim var bu yüzden kısa oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True self -BTS
FanfictionBenliğini tamamen saklamış 7 kız normal bir öğrenciymiş gibi yeni bir okula gelir. Güney Kore'de ki bir okula. Dikkat çekmemek için herşeyi yapan bu 7 kız yinede 7 popüler kişinin BTS nin dikkatini çeker. Onlar okulun en popüler öğrencileridir bakal...