Jungkook un yiyecekmiş gibi bakması cidden garip. Onu ilk defa böyle görüyorum. Ama çok tatlı yaaa. Tamam sakin Asya tamam sadece dünyadaki tüm erkeklerin tatlılığını almış biri fazla bir şey yok.
Jaebum;
--Ne oldu hayallere mi daldın ? dedi bana bir gülücük göndererek.--Ne..hiçbir şey ya uzak diyarlara gidip geldim sadece Jaejae.
--Hemen lakap tak hemen.
--Tamam Jaejae.
--Tamam Mrs. Uyku.
--Ne o ne? Yaa!!!
Bu ara Jungkook bize korkutucu şekilde bakarken Taehyung Arya ile konuşan garip çocuğu dövecek gibiydi. Onlara baktığımı gören Jaejae bana onları tanıttı. O garip kişi Bambam adındaki kişiymiş. Cemro ile ise Jackson konuşuyordu. Namjoon a ne oluyorsa Jackson denen çocuğu bir dövmediği kaldı.
Namjoon;
--Ya bir git ben oraya oturacağım.
Jackson;
--Ama ben onla konuşuyorum ve burada ben oturuyorum.
Namjoon;
--Artık oturmuyorsun diyerek onu Jin ile oturduğu yere oturttu kendi ise Cemreyle oturdu. O ölümcül bakışlardan kaçmak için servis gelir gelmez kendimi servisten dışarı attım. Zil çalmış mal oğlu mal servisçi bizi geç getirmiş piss yılan. Hepimiz teker teker girdik tam ben girecekken biri kolumdan hızla tutup çekti kim olduğunu farketmediğimden tam hırkamın cebindeki bıçağı çıkarıp koluna geçirecektim ki Jungkook olduğunu anladım. Beni arka bahçeye götürdü bende Jungkook olduğundan zorluk çıkarmadım zaten bu ders Biyoloji kendisini hiç sevmem 😑. En sonunda durduğumuzda benim yüzüme kızgınlık ile baktı.
--Jungkook noldu ne yapıyorsun?
--Ne yapabilirim?! O kim ne diye konuşuyorsun?!!!
--Sakin ol sadece eski bir arkadaşım.
--Nereden?
--Uff Jungkook
--Söylesene!!
--MAFYA OLDU MU HA MAFYA!!
--Neden bu kadar yakınsınız?
--Adı üstünde 'ARKADAŞ' arkadaşlar yakın olur.
--O zaman sınıftaki herkeste arkadaş değil mi onlarla da yakın ol.
--BENİM SINIFTAKİ SİZDEN BAŞKA ARKADAŞIM YOK ONLARIN HEPSİ YA KAŞAR YA BEYİNSİZ!!
--Tamam bağırma üzgünüm fazla üstüne geldim sadece seni çok seviyorum.
--Ben seni sanki sevmiyorum bende seni deli gibi seviyorum.
--Tamam hadi içeri girelim ama sen yinede fazla yakın olma onlarla.
--Tamam Jungkook tamam Kıskanç.
--Ben kıskanç değilim.
--Pardon yanlış söyledim..ultra kıskanç.
--Ya!!! dedi dudak büzerek.
--Tamam tamam yapma hadi içeri girelim diye yürürken beni durdurdu. Ne oldu dercesine kafamı salladım.
--İçeri girersek niye geç geldiniz diye öğretmen kızmaz mı?
--Bana kızamaz.
--Bana kızar.
--Ben varken ona ne oluyor sana laf atanı parça pinçik ederim dedim. O da güldü içeri girmek için yürümeye başladık. Kapıyı 'ilk defa' çalarak girdim. Tabi her zamanki gibi 'GİR!!!' kelimesini duymadan girdim.
Jungkook;
--Özür dileriz geç kaldık.
Öğretmen tam kafasını kaldırırken bağıracaktı ki beni görünce sadece 'Sorun değil girin ' demekle yetindi. Jungkook da biz yerlerimize geçerken kulağıma 'Vayy seninde burada iyi değerin var bundan sonra senle hep geç geleceğim' dedi tabi bende kıkırdayarak 'Ne olacak sandın oğlum' dedim. Eşyaları koyup kitap ve defterlerimizi çıkardık. Ben bunları yaparken Jungkook un sinirlenmiş gibi nefesini dışarı verdiğinde ona baktım Bambam Jackson Mark Tuan bu sınıfta daha yeni farkettim Jungkook ise Aryayı izleyen Bambam ı sinirle izleyen Taehyunga bakıyordu. Ya bunların hepsi kıskanç sülalesinden gelme. Jungkook u tahtaya bakması için dürttüm o da bana bakınca tahtayı gösterdim. İçimden lan soru lan Taehyung ile Bambam da mı soru yazıyor demek geçiyordu ama bugün saygı power oldu nedensizce. Tam tahtaya dönmüştüm ki bu Jaejae in arkadaşlarının tarafından bir bana doğru uçtu ve kafama geldi. İçini açıp baktım.
Jackson Wang;
Bugün sınıflar arası maç yapacağız gelir misin Asya?
Mark Tuan;
Gelmeni isteriz.
Bir notu iki kişi yazmış bunu nasıl beyin Yarabbi. Ne maçı lan harbi? Ben niye bilmiyorum. Bir kağıt kopardım yazmaya başladım.
Ne maçı niye benim haberim yok turnuva falan değilse bana uyar. Nasıl bir şey anlatın bana merak ettim. Hemde kağıttan uçağın gözümü çıkardı ne yapıyorsun sinir etmeyin beni!! yazıp bana attığını düşündüğüm Jackson ın kafasına attım. Mark Tuan sakin sessiz gibi bunu yapacağını sanmam. Gülüşmeler sonrasında yine bir not geldi tabi Jungkook da dikkatle bize bakıyor ve kağıdı okumaya çalışıyor. Bende ona ne yapıyorsun o nasıl bakış öldürdün be dermiş gibi şaşkınlıkla bakıyorum. Notu açtım ve okumaya başladım.
Jackson Wang;
Ha tamam pardon ben atmıştım. Spor öğretmeni eşli basketbol ve bu hani denge oyunudur esneklik oyunudur onları yapacaklarmış. Duyduğuma göre iyi oynamana rağmen hep oturuyormuşsun. Hadi sende oynasana zevkli olacak galiba sizde ilk defa ounuyorsunuz zaten.
Mark Tuan;
Evet bende oturmayı severim ama hadi biraz spor yapalım. Hem sen bizim arkadaşımız JB nin arkadaşısın seni merak ediyoruz seni ve arkadaşlarını onları da çağır.
Bende onlara doğru 'Tamam' işareti yaptım. 3. ve 4. dersimiz spor. Bir ders var yani. Ben spor da ya kendi kendine basket oynar yada otururum tabi oturmak sadece hocanın bize bir şeyler yaptırmadığı zaman oluyor. Bir kaç dakika sonra zilin o iğrenç sesi duyuldu. Bende uyumak için kafamı sırayı kırarcasına geçirdim...
Cemre nin ağzından
Bugün Namjoon a farklı bir şey oldu. Ne biliyim hep bu Jackson Wang a kötü davranıyor ve sürekli abimmiş gibi beni koruyor. Cereno ve Neşecik ile dışarı çıktık. Ben herkesin bir adına her daim ek getiren biriyimdir. Mesela bazen Namjoon a Namjoonie diyorum 😂. Asya'ya Asyao Asya'mm diyorum. Arya'ya Aryacım diyorum 😂 ama bunu sadece kızlarlayken yaparım çünkü diğerlerinin yanında yapınca mal mısın bakışına maruz kalıyorum gerçi Asya'mm da bu bakışı atar. Bir banka oturduk konuşmaya başladık.
Neşecik;
--Bana şu Youngjae spor dersinde değişik bir etkinlik yapacağız sizde orada olun dedi size de dediler mi?
Cereno;
--Bana da Yugyeom dedi uff Jin çocuğu dövüyordu Masal tuttu.
--Bunlar cidden kıskanç dedim bıkkınlık gelmiş bir ifadeyle. Yanımıza uçarak gelen bir Ececikim geldi. Normalde havalı gezen Ececikim teneffüste bir Neşecik oluyor. Bu arada yanlış yazmadım evet o bir Ececikim.
Ececikim;
--Kanka yaaa ders ne? diyerek yanımıza oturdu daha doğrusu zıpladı.
Cereno;
--Neydi ya..AP Biyoloji.
Neşecik;
--O ne?
Cereno;
--AP yani Advanced Plane ileri düzey biyoloji demek. Hani seçmeli ders var ya biz ona gireceğiz hepimiz gireceğiz.
Uff ya bide ileri düzey ya uff. Zil çaldı ben içeri girerken yanıma Jackson geldi.
Jackson;
--Geliyor musunuz yoksa dediklerine göre her zaman ki gibi sınıfta mı oturacaksınız?
--Yok bu kez spor dersine gireceğiz. İlk defa dedim ilk defayı bastırarak o da koluma hafifçe vurarak güldü. Ama dikkat ettim bu bilerek yapmadı Mark Tuan denen kişiyle de konuşurken aynı şekilde gülüyordu. Tabi o dokununca bize doğru yumruğu ile Namjoon uçtu tam gözüne yumruk yiyordu ki Jimin ile Taehyung hızlıca onu tuttu. Ohh yine kurtuldu sadece yere düştü bundan da bir şey olmaz. Onu kaldırdım yine bize sinirle baktığını görünce onu kolundan tutup çektim. Herkesten uzaklaşınca konuşmaya başladım.
Namjoon;
--Noldu?!
--Ne diye yumruk atmaya çalışıyorsun?
Namjoon;
--Sinir çocuk ne yapacaksın gelip seninle konuşuyor sana dokunuyor.
--Sana ne ya sen kimsin sen kimsin?!
Namjoon;
--Ben..ben..senin..
--Sus ya ben gidiyorum diye oradan uzaklaştım. İnsanların benim hayatımda hiçbir rolü yokken karışması sinir edici.Öbür ders
Asya devam ediyor..
Üstümüze spor kıyafetler giymek için soyunma odasına geçtik. Bizim soyunma odaları erkeklerle baya yakın tek birbirinden ayrılmasını sağlayan bir kapı zaten onunda üstü açık yukardan benim deyimim ile onların ergen kokusu geliyor. Giyinmeye o arada da sohbete başladık. Sonra birden bir çığlık duydum bizim sınıftan olan Hyun-Jae den geliyor ona bakan herkes gülünce bende bir bakayım dedim kafasında bir köy tabiriyle 'DON' vardı erkek donu lan bu oha çüş ayılar.
Hyun-Jae;
--AA!! ALIN ŞUNU AA!! diye bağırırken. Herkes iğrendiğinden almıyordu bende bir hero olarak kafasından o siyah donu aldım.
Hyun-Jae;
--Aa teşekkürler ayy pislendim AA!! yine bağırmaya başlayınca bende dayanamayıp bağırdım.
--Yaa!! Bir sus boğazına mikrofon kaçmış kişilik!!!
Erkekler soyunma odasının kapısını çaldım gülmekten ölmek üzere olan Tae açtı. Beni görünce daha da gülmeye başladı.
--Ya bir sus al şu donu deyip kapıyı kapattım.
2 dakika sonra
Ben oturmuş soyunma odasında kızları bekliyorum cidden gına geldi. Tam uyuyacakken kafama bir şey düştü herkes yerlere yatarak gülmeye başladı. Kafamdan o şeyi aldığımda 'yine' don olduğunu anladım. Elimdeki don ile kapıyı çaldım daha doğrusu kırmak üzereydim. Suga açtı. Erkeklere doğru bağırdım.
--YAA!! ÖZÜRLÜLER HANGİ BEYİNSİZİN DONU BU? KAFAM BUHARLAŞACAK BU NE YA? HANGİ BEYİNSİZ ATTI BUNU?
Jimin;
--Ben attım pardon pardon ama iyiye denk gelmiş başkasına denk gelse ölmüştü dedi gülerek.
--Kimin peki?
--Jungkook un dedi gülerek.
--Sizin sülalenizi..tövbe tövbe diyerek donu fırlatıp kapıyı kapattım. Hemen giyinip çıktık hoca sıra yaptı oyunu anlatmaya başladı. Söylediğine göre ilk oyun futbolmuş. Bütün kızlar uff derken benden tepki çıkmadı oyunun tek farkı eşli olacakmış neden dediğimizde arkadaşlık bağları içinmiş ben o bağın..
Birbirimize bileklerimizden bağlanacağız. Hoca kendi eşlerimizi seçti. Ben Jaejae ileyim ,Arya Bambam, Masal Jimin,Cemre Jackson, Ceren Yugyeom, Neşe Youngjae Suga Ece, Jin Hyun-Jae, Namjoon Min Jae, Taehyung Young-Soo, Jungkook Min-Hee, Jhope Mariana.
Min Hee ile Min Jae ikiz onlar okulun klasik her okulda olan sürtük kaşarları diğer Hyun-Jae Mariana ve Young-Soo da onlardan. Ben bu olaydan dolayı Min Hee yi dövmek istercesine bakarken diğerleride benden farksız. Ne olacak cidden merak ediyorum kim ölü kim sağ olacak 😃😑
Bugün biraz daha iyiyim geç gelmesinin nedeni ise dışarda olmam 😁.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True self -BTS
FanfictionBenliğini tamamen saklamış 7 kız normal bir öğrenciymiş gibi yeni bir okula gelir. Güney Kore'de ki bir okula. Dikkat çekmemek için herşeyi yapan bu 7 kız yinede 7 popüler kişinin BTS nin dikkatini çeker. Onlar okulun en popüler öğrencileridir bakal...