Ben yerde yaralılara bakarken Jungkook zincirli olan arkadaşlarımı kurtarmaya gitmişti. Bir anda bir hırlama sesi duydum. Kafamı kaldırdığımda Jungkook un Joon Seo yu çözmüş olduğunu ve Joon Seo nun ona saldırmaya çalıştığını gördüm.
--Joon Seo! LANET OLSUN BAŞIMA BİR DE SEN ÇIKMA!
Joon Seo;
--Ölmesi gerekiyor! Yaşama hakkı yok! SENİN SEVGİLİN OLAMAZ!
Ben hızla Joon Seo ya koşarak ittim. Pençelerimi çıkarttım onu sıkıca bileklerinden tuttum. O ise sırıtıyordu sonra gözüme dişlerindeki kan takıldı. Joon Seo yu tuttup fırlattım. Jungkook un yanına koştum.
--Jungkook! İyi misin ?! JUNGKOOK!
Jungkook;
--Bi..bileğim acıyor.
Bileğine baktım ısırık izi vardı ama pek derin değildi. Gözlerimi kapatıp hissettiğimde koyu kırmızı sıvı damarlarına nüfuz etmişti. Bileğinden tuttum ve onun iyileştiğini düşünmeye başladım. Kitsuneler iyileştirebilir ama ben daha ilk kez deniyorum. 5 dakika sonra gözlerimi açınca iyileşmediğini gördüm bende bir vampir olarak acısını aldım ama bu tam iyileştirmez.
--İyisin değil mi ?
Jungkook;
--Evet ben onları çözeyim.
Bende koşup Joon Seo yu tekrar zincirledim. Sonrada yaralılara gittim. İlk Masaldan başlayacağım boynunda diş izleri ve kolunda pençe izleri vardı. Boynuna ıslak bezi koydum kolundaki kanı durdurmak için pamuk kullandım sonrada boynunu ve kolunu sardım. Neşeye döndüm karnında pençe izleri vardı yırtılan t-shirtü yaranın geldiği tarafa kadar sıyırdım pamukla temizledim sonra da karnını sardım. Kolunda diz izleri vardı kolunu sardım.
Jimine döndüm yüzünde pençe izi vardı boynundan karnına kadarda pençe izi vardı. Bileğinde diş izi vardı. Derin bir yaraydı. --JUNGKOOK! BANA YENİ BEZ GETİRMEN GEREK! PAMUK VE SUDA LAZIM!
Jungkook;
--Tamam onları çözdüm zaten.
1-2 dakikaya geldi elinde bir sürü bez bir kova su ve bir sürü pamuk ile.
--Jungkook zincirlenen kişilere pansuman yap! Benim iki kişim kaldı zaten geliyorum canavar olanlara dokunma!
Jungkook;
--Neden?
--ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN ? Ben ölmeni istemiyorum hadi git ve dediğimi yap.
Jungkook;
--Tamam.
Mutfaktan eline bir kova daha su pamuklar ve bez ile geri döndü zincirlenen kişilere yöneldi. Bende bezi suya soktum. Ve bileğine pansuman yapmaya başladım. En ağır yarası olan kişi Jimindi. Eğer o uyanırsa herkes uyanır.
--Jimin. Jimin beni duyuyor musun ? Ölme lütfen ölme. Beni sinir etsende seni seviyorum diğer herkes gibi uyan. Bir şey söyle!
Bileğini sardım. Sonra yüzündekine pansuman yapmaya başlayınca irkildi çünkü daha derin bir yaraydı.
Jimin;
--A..acıyor.
--Biliyorum kendini bırakma. Rüyalara dalayım deme sakın.
O arada elimi hızlı tutuyordum bu iş çabuk bitmeli.
Jimin;
--Yapamıyorum. Çok..çok uykum var.
--Konuş benimle. Seni dinliyorum.
O konuşmaya başladı ben ise yüzünü bitirdim boynuna pansuman yapıyordum.
Jimin:
--Biliyor musun...seni bir kere ağlarken gördüm bağıra bağıra ağlıyordun. Yanına gitmedim çünkü Jungkook seni seviyordu ve kıskanacaktı seni teselli etmesi için onu çağırdım. Seni çok seviyordu hemde çok beni ve diğer arkadaşlarından vazgeçecek kadar seviyordu.
Pansumanı bitirmeme az kaldı.
--Bende onu çok seviyorum. Biliyor musun bazen sizden bile kıskanıyorum.
Jimin;
--Hiç belli etmiyorsun bazen Jungkook bize sanki beni tam sevmiyormuş gibi diyor ben çok üzülüyorum lütfen Suga gibi yapma. En azından ona sıcakkanlı ol.
--Olacağım Jimin. Pansuman bitti uyuma sakın Taehyunga bakacağım.
Jimin;
--Tamam.
Taehyunga döndüm. Boynunda derin diş izi ve karnında pençe izi vardı. Nefesi düzensiz olduğundan onun kanını durdurmak konusunda fazlaca hızlı oldum. Onun ardından Hobieye baktım yüzünde kollarında pençe izleri vardı boynunda diş izleri vardı. Pansuman yaptım. Ve ardından Jungkook un yanına koştum.
--İşim bitti ne yaptın ?
Jungkook;
--Arya ve Suga baktırmıyor ikisi de canının çok acıdığını söylüyor. Canavarlarla birlikte 6 kişi kaldı.
--Tamam ben ilk Aryaya bakıyorum.
Yanına gittim.
--Arya sakin ol geçecek bitiyor.
Arya;
--OLMAZ PANSUMAN İSTEMİYORUM!
--LANET OLASI ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN ÖL O ZAMAN UMRUMDA DEĞİL ÖL CENAZENE BİLE GELMEM ŞUNDAN SONRA!
Karnında pençe ve boynunda diş izi vardı ama derin değildi bir de sorun çıkarıyor gerzek. Tam kalkıp gidecekken kolumdan tuttu.
Arya;
--Tamam susuyorum yap hadi.
Eğildim pansumanı yaptım her yaraya değdiğimde bağırıyordu ben de "SUS" diye bağırıyordum ama bitti şükür. Sugaya geçtim.
--Suga sakin olmaya çalış derin nefes al. Sorun yok.
Suga:
--Canım çok acıyor..ölecek gibi hissediyorum.
--Biliyorum bu zehrin etkisi olabilir hiçbir şey olmayacak. Jungkook ile sizi özel bir ilaç ile iyileştireceğiz ama önce pansuman lazım.
Suga;
--Lütfen yavaş ol.
--Tamam.
Bileğinde diş izi ve kolunda pençe izleri vardı. İlk bileğine sonra koluna pansuman yaptım. Sonra Nam-Kyu ya sonra Tyler'a sonra da Jung-Hwa ya sonra da Joon Seo ya yaptım pansuman. Joon Seo sonra milyon kere özür diledi Jungkook'a saldırdığı için. Sonra ben Jungkook ile birlikte doğa perilerinin oraya gittik. Baya bir yürüdük. Onların kanatları vardır ve kanatlarında önemli bir toz yer alır yaraları iyileştiren ve dinç tutan bir toz. Bu sayede perilerin kanatlarına zarar gelmez. Periler bizi görünce yuvalarına evlerine kaçmaya başladı. Onlar sandığınız gibi küçük değiller büyükler ama onlara vampir zehri zarar verir bu yüzden kaçıyorlar.
--DURUN! ZARAR VERMEK İÇİN BURADA DEĞİLİM! Zarar vermeyeceğim.
Periler yerlerinden çıktılar. Perilerin lideri Angel en öne geldi.
Angel:
--O zaman ne istiyorsunuz ?..AA o bir insan! *Jungkook u gösterir* ama yaralı sorun ne ?
--İnsanlar arkadaşlarım ve diğer yaratık arkadaşlarım hepsi yaralandı. Tozunuza ihtiyacımız var insanların ölmesini istemezsiniz siz biliyorum ama ölebilirler bize yardım edin.
Angel;
--Rose bize bir kutu kanat tozu getirsene. Noona bu tozu bir canlıya enjekte etmek zordur iğne ile yapmak tehlikeli.
--O zaman ne yapacağız ?
Angel;
--Aslında bu yöntem daha kötüdür ama en azından yaşama ihtimali daha yüksek olur.
--ANLAT ŞUNU!
Angel;
--*korkar ve bir adım geri gider* S..sakin ol..n..noona sen insan arkadaşların olduğunu söyledin insanlara iğne ile geçmez. Yaratıklara geçer ama. İnsanlara bir yaratık yoluyla geçebilir o yaratığa tozu enjekte edersin ve o yaratıkta insanı ısırır işte o zaman toz enjekte olur o insan iyileşir.
--Zehir..zehir ne olacak ?
Angel;
--Bu aralarındaki bağa bağlıdır biz doğa perileriyiz bağ herşeyi yönetir doğa ile biz bağlantılıyız aynı iki insanın bağı gibi kural bu aralarında bağ varsa zehir kendini yok eder.
Rose denen kız elinde bir kutu toz ile geldi. Kutuyu elinden kapıp koşmaya başlayacaktım ki duraksadım.
--E..eğer bağları yoksa..
Angel;
--Eğer yoksa yine iyileşir ama artık bir insan olmaz.
--Tamam.
Jungkook un elinden tuttup eve doğru koştuk. Varır varmaz içeri hızla daldık.
--Jungkook yaratıklara onlara bunu enjekte et ama...ama Joon Seo dan uzak dur. Bir daha sana zarar gelmesine göz yummak istemiyorum.
Jungkook;
--Seni seviyorum.
--Bende seni. Hadi yapalım şu işi.
Jungkook a iğne verdim bodruma indik. Nam-Kyu Tyler Jung-Hwa yı Jungkook halledecek. En kötü durumda olan Taehyung ve Jimin bu yüzden ilk onlara doğru gittim. İkisinin de nabzına baktım Jimin'inki çok düşüktü. İğne ile tozu kendime enjekte ettim. Tozun kanıma nüfuz ettiğini hissedince Jimini tuttum bileğini tuttum ve ısırdım. Vücuduma taze kan girdikçe mutlu oluyordum ve daha çok istiyordum. Zamanı geldiğinde zor olsada durdurdum. Ağzımı bezle sildim. Bir kaç saniye sonra Jimin uyandı. Kolundaki yaraya baktı diş izleri çoğalmıştı ama yavaşça geçmeye başladı sonra.
Jimin;
--B...ben iyileştim mi ?
--Evet yani sanırım.
Ondan sonra Taehyung un yanına gittim boynunda diş izleri olduğundan boynuna yöneldim Jimin bana dikkatlice bakıyordu ama umrumda değildi. Onu ısırdım ve sonra zamanı gelince bıraktım. Jimin benim sivri dişlerime bakıyordu. Taehyung dan sonra Jungkooka yöneldim. O uyanıktı ama onun benim gibi olmasını istemiyordum.
Jungkook;
--Yap canım acımayacak.
--Acıyacak ama yapmam gerekiyor.
Sargıyı açtım içimden lütfen kendimi durdurabileyim dedim ve o kusursuz derisine dişlerimi geçirdim. O an gelince bırakmak istemedim ama onun ölmesini istemiyorum. Bileğini ısırmayı kestim. Hepsini iyileştirdik.
Suga;
--Çok garip hissediyorum. Neden böyle ?
--Sizi ısırdım sebebi bu.
Suga;
--Hayır farklı bir şey bu.
Bileğinden tuttum hissetmek için.
--Bu...bu kurt zehri. Nasıl olur da geçmez ?
Jungkook;
--O kız geçecek demişti. Senin ve Suga nın arasında bir bağ olduğuna eminim nasıl olur ?
--Rose..Rose denen kız o bize yanlış tozu verdi.
Joon Seo;
--Bilerek vermiş olabilir.
Jung-Hwa;
--Ama neden yapsın ki ?
Nam-Kyu;
--Onlar vampirlerden nefret eder. Korkarlar.
--Eğer böyle bir durum varsa daha fazla yaşamayacak.
Geç geldiği üzgünüm. Jonghyun abiyi asla unutmayacağım. Gökyüzündeki yıldızlar onu kıskanıyor çünkü daha önce onun kadar parlak bir yıldız görmediler. Bize ağlamayın sadece benim iyi çalıştığımı söyleyin dedi ama biz başaramadık ama o bize kıyamaz kıy desek bile. İyi uyu Jonghyun abi. Sesin herşeyin bana ilham olan adam iyi uykular. 6 ay önce "6 ay sonra daha mutlu olacağım şimdi mutsuzum" dedin Yıllar önce 2017 de ne yapmak istiyorsun dendiğinde Aralık ayının sonunda dinleneceğim dedin gerçekten bunu mu ima ediyordun abi ? Ağlıyor herkes ağlıyor sana bir ton laf söyleyenler üzülüyor ama çok geç zaten tek yapabildiğimiz ağlamak. Seni çok ama çok seveceğim. Ruhun bedenini terk etti diye seni sevmeyi bırakmayacağım. Kardeşlerin üzülüyor belki de kendilerini suçluyorlar herkes gibi senin için ağlıyorlar keşke hiç idol olmasaydın belki hiç böyle olmazdı belki hiç seni tanımıyor olacaktık ama olsundu be. Bütün suç idol olup bu iğrenç sektörün acısını çekmekti. İyi uykular abi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True self -BTS
FanfictionBenliğini tamamen saklamış 7 kız normal bir öğrenciymiş gibi yeni bir okula gelir. Güney Kore'de ki bir okula. Dikkat çekmemek için herşeyi yapan bu 7 kız yinede 7 popüler kişinin BTS nin dikkatini çeker. Onlar okulun en popüler öğrencileridir bakal...