Ece nin ağzından
Ellerim kan içinde ruhum ise adeta bir cam gibi paramparça. Gözümün önünde vuruldu engel olmak zorundaydım ama ben ise bir salak gibi durdum sanki kaslarım hareket etmeme izin vermiyor gibi. Eğer onun önüne atlasaydım paramparça ruhum benimle olmayacaktı. Suga kolundan iki kere bacağından ise bir kere vuruldu. O eğer ameliyathaneden çıkmazsa kendimi asla affetmem. O..o benim arkadaşım değil evet onu bir türlü arkadaş olarak göremiyorum ama farklı bir şey olarak...sevgili olarakta görmeyi kabullenemiyorum. Nedeni ise ben acınası biriyim ailem ile büyük bir kavga sonucu ayrılmış bir kız. Daha doğrusu ayrılmadım.. kovuldum beni sokağa attılar. Sokağa atılmış eğer arkadaşları olmasa çöp kovasından bile değersiz bir kız. O ise kötü şeyler yaşamış olabilir ama..benim kadar acınası değil ben..onu hak etmiyorum. İnsanlara hak etmediklerini verirsen kendilerini değerli sanarlar. Duvarın oraya çökmüş bacaklarını kendine çekmiş kafasını yere doğru eğmiş ağlıyorum. Keşkeler beynimde yankılanıyor.
Keşke ben olsaydım.
Keşke ben ameliyathanede olsaydım
Keşke o sağ olsa.
Keşke onlarla hiç tanışmamış olsaydık
Keşke hiç Güney Kore'ye gelmemiş olsaydık
Keşke çöplükte ölüp gitseydim
Keşke..hiç doğmamış olsaydım.
Keşke..bu evrende var olmasaydım
Ben keşkeler ile kendimi boğarken dürtüldüm. Korkak küçük bir çocuk misali koluma gömdüğüm kafamı yavaşça kaldırdım.
Cemre;
--İyi misin sorun yok o..olmayacak onlara bir şey olmayacak derken gözleri doluyor ve yaşlar süzülüyor. Diğer kızlara baktığımda hepsi panik ve hüzünle iç içeler. Ceren o hastanelerde bulunan oturaklardan birine oturmuş eliyle yüzünü saklayarak ağlıyor, Neşe bağıra bağıra ağlıyor,Masal fazla sesli olmayan bir şekilde nadiren iç çekerek kafasını duvara yaslamış ağlıyor,Arya iç çekerek ağlıyor. Son umut olan Asya'ya döndüm o en soğukkanlımız ve bizi üzmek istemez. Ona baktığımda ise iç çekerek ağlıyor sessiz ağlamaya çalışsada her bunu denediğinde durduramadığı bir şekilde bağırarak ağlıyordu. Son umutta kaybolup gidince Cemreye dönüp konuştum.
--Nasıl yapayım.. Asya bile ağlarken ben nasıl yapayım?..Yapamam *iç çekiş* onu bu hale getiren benim bir put misali bakakalan salak benim.
Cemre;
--Nolur yapma Ece
Bir kaç dakika bana umutla baktı benden bir sonuç alamayınca oturağa oturdu. O oturduktan bir kaç dakika sonra ameliyathanenin kapısı açıldı. Onun açılması ile hepimiz ayaklandık. Erkek bir doktor çıktı maskesini indirip konuştu.
--Siz yakınsınız galiba onların ameliyat güzel geçti. 1 hafta sonra taburcu olabilirsiniz onları kontrol altında tutmak zorundayız.
Masal;
--O..onları ne zaman görebiliriz?
Doktor;
--Şimdi görebilirsiniz hemşireye sorun odaları söylesin.
Masal hızla koşup sordu hemen geldi ilerlemeye başlayınca bizde onu takip etmeye başladık. Ona Suga nın kaldığı odayı sordum 501 dedi. Oraya ilerledim kapının önünde durdum. Derin bir nefes alıp verdim ve içeri girdim. Uyuyor yanındaki sandalyeye oturdum.
--Suga..ben Ece. Şuan sana bakıyorum tenin normaldeki soluk tenin daha da soluk olmuş. Seni terslediğim her güne lanet olsun. Sen vurulurken..put gibi kalmama lanet girsin *bir damla yaş düşer* Özür dilerim senin bana iyi davrandığın zaman sana iğrenç davrandığım için üzgünüm. Senin için üzülüyorum kendimi mahcup ve üzgün hissediyorum. Ben..ben Ece acınası kız hatalar yapan ve sonuçlarına her daim katlanmak zorunda kalan ben ve asla hata yapmadan duramayan ben. Buraya gelip sizle tanışmamız bile bir hata bizim iğrenç hayatımıza sizde dahil oldunuz ve bu da bunun ilk göstergesi. Ben acınası Ece kendime acırım ama kimsenin bana acımasından nefret ederim. İşte bu kötü kız senin ona acımana izin veriyor. Bana istediğini yap ben artık umursamıyorum..çünkü galiba ben sana..aşık oldum.
Son cümleyi söylemem ile Suga nın uyanması bir oldu.
Suga;
--Ne?..ciddi misin?...AA cidden mi?..bende sana..bende seni seviyorum. AA cidden inanamıyorum.
Tabi ben bir noluyor la olmadım değil. Harbi noluyor la? What?
--Sen uyumuyor muydun?
--Hmm bilmem dedi gülerek.
Bende ya uf diyerek yanaklarımı sakladım. Off yanaklar eğer kızarırsanız sizi döverim. Aishh cidden utandım.
Suga;
--Utanma..sevgilimm.
--Ağahh..yeni Jungkook geldi.
--Sevgilim oldun artık sen benimsin dedi o tatlı gülümsemesi ile off ne diyorum ya ben?
--Suga ancak 1 hafta sonra buradan çıkabiliyormuşsunuz.
--Aa iyi iyi ne güzel yatarım işte bana rahat.
--Uff şimdi git rapor al bildir falanda filan çok iş ya.
--Onu Asya yapmıyor mu sizden genel olarak? dedi bana halen yüzündeki gülümseme ile.
--Şimdi bizi de çağırırsa. AA birde şu Jaebum arkadaşları birde şu Ejder midir her kimse o kaldı yemekhanede onlara bakmamız lazım ben gidiyorum hemen geleceğim deyip giderken kolumdan tuttu noldu anlamında baktım.
--Sen dur onlar erkek başka biri gitsin Asya gitsin yok o olmaz Jungkook var Cemre gitsin. Olmadı Ceren gider.
--Ama..
--Sus otur bak kızarım 😁.
Bende uslu köpek misali oturup kaldım.
2 hafta sonra
Asya devam ediyor
Jungkook ve arkadaşları hastaneden çıkalı 1 hafta oldu çıktıktan sonra bizde kaldılar onları okula göndermedik bizden 2 kişi onlara bakmak için evde kaldı birde Jaejae lerden 2 kişi kaldı. Şimdi iyiler yarın 2 haftadan sonra okula yeniden gitmeye başlayacaklar. Bu arada da Miss. Cover kanalımı büyüttüm. Dans cover yapmaya başladık. Saat 20:45 oldu şimdi her zamanki gibi canlı yayın açacağız. Bu kez kızlarda olacak okay now dance time 😂.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True self -BTS
FanfictionBenliğini tamamen saklamış 7 kız normal bir öğrenciymiş gibi yeni bir okula gelir. Güney Kore'de ki bir okula. Dikkat çekmemek için herşeyi yapan bu 7 kız yinede 7 popüler kişinin BTS nin dikkatini çeker. Onlar okulun en popüler öğrencileridir bakal...