Eve vardık üstümüzü değiştirdik ve salona oturduk. Herkes bana bakıyordu cevap beklermiş gibi. Ha doğru ben bunlara..vampir olduğumu söyleyecektim.
--Arkadaşlar! Size bir şey söyleyeceğim ama bu sözün sizinle ilgili ilişkilerimizi etkilemesin olur mu ?
Herkes;
--TAMAM!
*Emire anlattığı gibi onlarada herşeyi anlatır*
Jungkook;
--Bu..bu vampirlerin gerçek olduğu anlamına geliyor.
Arya;
--Ne güzel vampir olmak isterdim.
Kendisi küçükken bile vampir olma hayalleri kurardı.
Masal;
--He he sen ol. Azıcık ciddiyet ya azıcık.
Jaejae;
--Vampirler varsa diğer türlerde vardır değil mi ?
--Hiçbir fikrim yok. Yarın okula gitmem lazım ve ne halt yiyeceğim bilmiyorum.
Hüzünle etrafa bakarken telefonumun sesi duyuldu.
Bilinmeyen Numara arıyor..
Hızla açtım.
--Alo kimsin ?
--Alo Asya.
Garip bir aksan ile Korece konuşuyordu adam.
--Sen kimsin sesin tanıdık değil.
--Biliyorum sana tanıdık değilim ama annene tanıdık bir kişiydim.
--Annem mi annem mi *gözünden bir damla yaş süzülür* onu nereden tanıyorsun sen..sen..KİMSİN?!!
--Asya annen artık yaşanıyor değil mi ?
--E.. evet ama sen nereden BİLİYORSUN?! KİMSİN ?!!
--Sakin ol. Melisa (Asya'nın annesinin adı) bana bir mektup bırakmış. Sana fotoğrafını yollayacağım bu şekilde anlarsın.
--Hemen yolla! diyerek telefonu yüzüne kapattım.
Jungkook;
--Aşkım ne oluyor diyerek Jungkook yanıma geldi.
--Bekle biraz sonra göstereceğim.
Telefonuma bildirim gelir gelmez açtım. Fotoğraftaki yazı cidden anneme aitti. Çünkü onun yazısı cidden muhteşemdir ve taklit edilmesi zordur.
--Beni dinleyin size bir şey okuyacağım.
Herkes tüm dikkatini bana verdi.
-- Sevgili Edward;
Bu yazıyı okuduğun zaman belki hayatta olmayabilirim. Sen benim dönüm noktamdın. Eğer vampir olduğumu öğrendiğimde sen yanımda olmasaydın bir cesetten ibaret olacaktım. Bana yardım ettin bana sevgini verdin şimdi sana bütün yüzsüzlüğüm ile bir ricada bulunacağım. Beni kızım sana bahsettim milyon kere biliyorsun yani. O şerefsiz zorla evlendiğim mafya babası Asya'yı Kore'ye gönderdi. Bende Koredeyim zaten ve Asya'nın arkadaşları ile Emir de orada. Biliyorsun Emir ile Asya birer mutasyon. Asya ben öldüğümde vampirliği tetiklenirse mutasyon olacak bu konuyu hallettim ama sana ricam Asya'yı eğit. O soğukkanlı bir mafya şimdi ise soğukkanlı bir vampir olmasına izin veremem o katil olmamalı. Bir kere taze kan içerse onu bir daha durduramazsın. Buna izin vermek aptallık ötesi bir mevki. Ona yardım et ve eğer Emire de olursa aynı durum lütfen yardım et. Onu beni eğittiğin yere götür ve bu eğitime hemen başla lütfen. Çünkü o insan olan 6 kız ile kalıyor Emirde onla olacak ve de bazen evine arkadaşları geliyor 7 si genel olarak geliyor ve diğer 7 si ise ara ara. Onlara zarar vermesin. Ne olursa olsun o bir katil olmasın onu durdur gerçek bir mutasyon olmasın o şeytan vampir olabilir izin verme buna. Tek bir damla bir kan bile onu şeytan vampir olmasını tetikleyebilir. Lütfen...
Seni seviyorum
Melisa ' dan
Bunları duymak yıkılmama neden oldu hemen Edward denen adamı aradım.
Çalıyor çalıyor ve sonunda
-- Alo Asya.
--Alo sana inanıyorum ne yapılması gerekirse yapacağım. Yeter ki insan gibi yaşayabileyim.
Edward Ajhussi;
--Tamam doğru kararlar veriyorsun. Yarın saat sabah 11 de okulunun önüne geleceğim. Sana olacak ve yapman gereken herşeyi anlatacağım.
--Okay yarın okulun önünde bekleyeceğim dedim ve kapattım.
Jungkook;
--Edward kim ? Tanıyor musun ?
--Tanımıyorum annem tanıyormuş.
Ceren;
--Gidecek misin peki yarın oraya ?
--Evet neyse hadi uyuyalım sizde evinize gidin rahatça uyuyun.
Emir dışında tüm erkekler gitti. Emirede salonda koltuğu açtık orada uyuyor.
Ertesi gün
Hazırlandık. Okula gidiyoruz ben kendi kendime kan dışında başka şeyler düşünmeye çalışırken kızlar sohbet ediyordu. Sınıfa varınca sırama hızla çantamı koydum tabi fırlattımda denebilir. Hızla sınıftan çıktım. Kızlar tuvaletine ilerlemeye başladım. Etraftaki sesler beynimde yankılanıyor,insanların damarlarını görebiliyorum kanın hareketlenmesini atışını herşey dönüyor birbirlerine giriyor her görüntü. Tuvalete girdim ve suyu yüzüme çarptım ki zaten de makyaj dahi yapmamıştım sadece bir nemlendirici vardı. Aynaya baktım. Tuvaletten çıkmaya çalıştığımda etraf döndü. Kendime geldiğimde çatıya çıktım nefes almak için. Yere oturdum ve havaya bakmaya başladım. Kapının açıldığını farkedince arkama baktım. Arya gelmiş. Yanıma oturdu.
Arya;
--Sorun ne ? İyi değil misin ?
--Ne..iyiyim.
Arya;
--Emin misin ?
--Emin olmaya çalışıyorum.
Arya;
--Derse gitmemiz gerekiyor hadi gel geç kalmış bile olabiliriz.
--Uff tamam geliyorum.
Aşağı bıkkınlık ile aşağı indik kapıyı çalıp girdik. Biyoloji işleniyordu.
Öğretmen;
--Neden geç kaldınız ?
Arya;
--Hocam başı dönüyormuş ve de ağrıyormuş onun için geç kaldık.
Öğretmen;
--Tamam yerinize geçin.
Duygusuz bir ifade ile yerime geçtim kitap defter çıkarttım. Yazı yazarken defterimin üstüne yapıştırılan notu farkettim.
Asya nereye gittin ? N'oldu?
Jungkookie
Not kağıdı aldım ve yazdım.
Nefes almaya ihtiyacım vardı. İyiyim merak etme şimdi.
Hızla okudu ve turbo şekilde yazdı. Ben o ara daha 1 kelime bile yazmadım öyle düşünün.
Tamam ama seni merak etmeden duramam biliyorsun. Sen ne zaman gideceksin Edward denen kişinin yanına ?
Notu aldım. Okudum ve cevabı yazdım.
11'de daha saatler var gitmeme. Okul çıkışı gelirim beni bekleyin. Olmadı halen gelmezsen bizim eve gelirsiniz.
Jungkook okuduktan sonra bana bakarak dudak büzdü ve yazmaya başladı. Yazar yazmaz defterimin üzerine yapıştırdı.
Uff ya seni saatler boyunca göremeyeceğim. Üzüldüm. Seni bekleyeceğim. Umarım soğuktan donmam 😁. Eğer donarsam beni öp o zaman buzlarım çözülür.
Bak beyefendiye ya bende gülerek yazdım.
Ne çıktın Jungkook sende ? Donma ihtimalin düşük aynı seni öpme ihtimalim ve senin çözülme ihtimalin gibi.
Jungkook okuyunca dudak büzdü her zaman ki gibi. Sonra notu yazdı.
Üzdün be güzellik. Tamam tamam ya kızma iyice çapkın erkek modeline dönmeyeceğim 😁.
Okuyunca başta kızdım ama sonra gülümsedim.
Aferin aferin uslu çocuk uslu çocuk. Benim tatlı köpek yavrum.
Jungkook not kağıdına bir şeyler çizdi ve verdi.
*Köpek patisi resmi*
Övdün mü sövdün mü belli değil. Hem köpek dedi hem tatlı dedi. Ama olsun Asya~~
Ben notunu okuduktan sonra zil çaldı. Hocaya saygı şeklinden eğildikten sonra Jungkook ile sohbete başladık.
Jungkook bana dönüp köpek taklidi yapmaya başladı.
--Ne yapıyorsun Jungkook ?
Jungkook;
--Hav hav!
--Delirdi bu kez harbi kayış koptu.
Arkadan Suga;
--Zaten kopuktu iyice yandı yazık oldu çocuğa.
Sonradan anladım tabi ben. Jungkook'a köpek yavrusu dedim diye şuan bunları yapıyor. İlk ders olunca bende de devreler yanmış oluyor. Bende kafasını sevdim ona ayak uydurmak için.
--Pati ver pati dedim el uzatarak. Pati verdi bende kafasını okşadım "uslu köpek" diyerek. Sonra birden ciddileşti ciddileşti dediğim köpek taklidini bıraktı o genel olarak ciddi değil 😁.
Jungkook;
--Hem ben seni neden öpemiyorum ?
--Neyden bahsediyorsun ?
Allah'a şükür sınıfta sadece bizimkiler var.
Jungkook;
--Öyle yazmışsın kağıda. "Donma ihtimalin düşük aynı seni öpme ihtimalin ve senin çözülme ihtimalin gibi" yazmışsın.
Jimin;
--Kim donuyor ya ?
Lisa;
--Bilmiyorum vallahi.
--Jungkook saçmalama.
Jungkook:
--Ama öyle yazdın 😰.
--Çünkü ÖYLE!
Jungkook;
--Ben kötü müyüm neden beni öpmek istemiyorsun ?
--Off!
Jungkook;
--Tamam bende seni öperim o zaman dedi ve yaklaştı. Tabi bende ayaklandım hemen.
--ÖLMEK İSTEMİYORSAN ÖPME BENİ!
Koşarak oradan ayrıldım.
Saat 11:08
Ders başlamak üzere ben koşarak çantam ile bahçeye indim. Edward Ajhussi ile annemin eski evine gittik. Rahatça oturduk.
Edward Ajhussi;
--Asya senin eğitimin için ormanlara gitmemiz gerekiyor.
--Ne zaman başlıyor peki eğitim ?
Edward Ajhussi;
--Hemen bu gece.
--Ama nasıl olacak okulum var arkadaşlarım var ve sevdiklerim var burada. Bu orman ne kadar uzak buraya ?
Edward Ajhussi;
--Buradan km'lerce uzak. Ve sen eğitim bitene kadar orada kalacaksın kendini kontrol edebildiğinde buraya döneceksin.
--Ya hiç kontrol edemezsem.
Edward Ajhussi;
--Sonsuza kadar orada kalırsın ve...bu ihtimal maalesef yüksek.
--NE?! NEDEN?
Edward Ajhussi;
--Sen ilk mutasyonsun. İlk mutasyonun şeytan vampir olacağına rivayet edilir. Çünkü vampirlerin çocukları olmaz. Sevdiklerinle vedalaşman gerekiyor.
Yarım saat sonra oradan hüzün ile ayrıldım. Şimdi eve geldik. Jungkook dışında herkese olan biteni anlattım ona ayrı anlatmam gerekiyor. Bizim evden dışarı çıktık.
Jungkook;
--Ne söylemen gerek ?
--Jungkook ben.. benim gitmem gerek..ormana eğitim için gideceğim.
--Tamam ne zaman dönersin?
--Bilmiyorum belki günler belki aylar..belki yıllar...belki de hiç.
Jungkook;
--NE?! Nasıl?! Olamaz!!
--Biliyorum olamaz evet. Ama bak oldu gitmem gerekiyor.
Jungkook;
--Ya..ya *ağlamaya başlar* ya hiç dönmezsen ?
Ona sarıldım hiç olabilecekleri umursamadan. Ve kulağına fısıldadım.
--O zaman..eğer o zaman gelirse..beni unut..beni unut Jeon Jungkook.
Bunu söylemem ile ağlaması ve beni kendine daha çok çekip sarılması bir oldu. O ağlıyordu ben ağlıyordum. Sanki biri kalbime bıçağı sokmuş ve çeviriyor gibi içim acıyor. Onu bırakmak zorunda olmak içimdeki aşkın içimdeki iyi çocuğu yakması gibi bana gitmememi ve şeytan vampire razı olmamı söylüyor ama diğer tarafım ormanı gidip sağ salim dönmemi söylüyor. Gitmem gerekiyor sonsuza kadar unutmam gerekse bile gitmem gerekiyor içimdeki bir parçayı geride bırakmam gerekiyorsa bile yapmalıyım eğer yapmazsam ruhumu şeytana satmış olurum.
Yazamıyorum çünkü sınavlar ve bazı sorunlar baskı yapıyor. Hayatımda eskiden değerli olan ama beni bırakıp giden bir grup arkadaş geri döndü hepsinin nedenleri vardı ama yinede içim acıyor. Yazmaya çalışacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True self -BTS
FanfictionBenliğini tamamen saklamış 7 kız normal bir öğrenciymiş gibi yeni bir okula gelir. Güney Kore'de ki bir okula. Dikkat çekmemek için herşeyi yapan bu 7 kız yinede 7 popüler kişinin BTS nin dikkatini çeker. Onlar okulun en popüler öğrencileridir bakal...