Siyah tabılası gözlerini gözlerinden çekti "ne istiyorsun?" dedi sesi bu sefer ne içine kaçmıştı nede ürkekti kendinden emin bir ses ile sormuştu..
Yeşil gözlerini asyanın göz hizasına dikti "benim asistanım olmanı istiyorum" gözlerini bir saniye bile ayırmadan baştan aşağı kızı süzüyordu ; Sanki birşey ararcasına yada ayırmak istemediği için...
"Eger bu teklifi kabul edersem elime bir miktar para geçer" diye düşündü biran aklından ellerini uzun eteginin önünde birleştirdi gözlerini bir saniye bile gözlerine dikmeden " kabul ediyorum " dedi sakin bir ses tonu ile...
Kolyeyi tekrar sallarcasına önüne bir adım atarak. Çamurlu ayakları ile evi kirletmişti. O kadar yakındı ki yüzünün her ayrıntısını inceliyordu.. Birazda olsa hazanın gözlerine bakmaması hoşuna gitmişti. Hiç bir kız bu kadar yakışıklı bir erkeğin yanında veya yakınında olurken gözlerine bakmaması sadece birşeyi açıklar : Belkide o özeldir !!
Kolyeyi sallayarak elini elinin hizasına getirdi sanki bir pamuk kadar yumuşak elini hazanın eline tuttururcasına büyük bir ahenkle baktı "geliyor musun?" dedi ciddi ve bir o kadar ' da sakindi ..
Gözlerini yeşil gözlere dikti : İki farklı kalbin bir arada olması bir elektrik akımını hissettirmişti. "Evet " dedi iki dudağının arasında
Çamurla ayakları ile geri çekilerek gözlerin onun üzerinde olması ilgisini çekmişti , arabasının olduğu yöne baktığında çocuklar sanki bir süper kahraman görmüşcesine arabayı incelemeleri merti baya şaşırtmıştı.. Şasırması normaldi ; Çünkü o bunların içinde büyümüştü oyuncakları dışında gerçekleri ile..
İnce hırkasını üzerine geçirerek sade siyah çantasını omzuna geçirerek evden çıktı. Merti takip ederek arkasından ilerledi. Başını hiç kaldırmadan arabaya geldiğinde ,çocukların geri çekilmesi ile mert arabanın kapısını açarak rahat koltuğa kendini attı. Arabanın yanında bir ruh kadar şaşırmışcasına bakan hazana gözlerini dikti otomatik düğmeye camı aşağıya indirdi "ne bekliyorsun?" dedi az önce kendinden gecen adam ,yerine asi hali yerini bulmuştu..
Biraz daha kızdırmamak için kapıyı açarak rahat koltuga oturdu. Onun kadar 'da rahat olmasada kendini bırakmıştı. Kolyeyi boynuna geçirmeye çalıştıgında mert arabayı ilerlettiginde kolye bir an elinden sarsıntı ile yere düşmüştü. Elleri titerercesine başını eğdiginde almak için elini uzattıgında ondan önce davranan mert'in eli eline değdiğinde gözleri ile ilk defa bu kadar yakındı. Hiç bir erkeğe bu kadar yakın olmamıştı!!!
Hazanın almasına izin vermeden arabayı ani fren yaparak uzattı "kolyene sahip çıksan iyi edersin " dedi egosunu tatmin edercesine konuştu "bu sizi ilgilendirmez" dedi mertin elinden kolyesini koparırcasına alarak . Şaşırtmıştı hiç bir kimse mert karabey ile böyle konuşmaya cürret etmezdi, cürrette edemezdi . Hiç birşey söylemeden arabayı ilerleterek gözlerini yola dikti..
Kolyeyi boynuna geçirerek yüzünde gülümsemesini belirtti bu onun için büyük bir mutluluktu. Şirkete geldiklerinde mert arabanın anahtarını valeye teslim ederek güneş gözlüğünü gözüne geçirerek dönen kapıdan ilerlediginde biran durakasayarak arkasını döndü. Hazanın arkasında olması içini rahatlamıştı. Dönen kapıdan geçtiğinde gözlerin onda olmasına alışmıştı artık bu defa başka yöne bakıyorlardı. Mert Karabey'in arabasından inen bir çalışan neden bu kadar şaşırttıcı olsun ki!!!!
Ama onlar için şaşırtıcı bir durum hiç bie çalışan mert karabey'in arabasından inmemişti bu güne kadar.. Bir ilk yaşanmıştı bu Hazana nasip olmuştu peki o mu? bunu istemişti tabikide hayır!!!Kötü konuşmalar kulaklarını doldururken bunlara aldırmadan mert'in arkasından asansöre yöneltiginde asansörün kapıları açıldığında mert önce hareket ederek içeride yerini aldığında elini kumral saçlarına daldırdığında asnasörde yer alan uzun aynaya baktı. Saçları ile degil hazanın aynada yansıyan bir nar kadar kırmızı olan dudakları ile karşılaşmıştı. Gözlerini devirirek derin bir nefes aldı..
Asansör kapıları açıldığında daralarcasına kravatını bir oyana bir bu yana çektirdi. Büyük bir hızla odasının kapısını ittirirek içeride yerini aldı. Üzerine fazla gelen ağır bir yük olarak gelen çeketini çıkardı. Koltuğun arkasına geçirdi , bu birazda olsa içini rahatlatmıştı...
Arkasını döndüğünde kalın bir dosya ile karşısında dikilen hazan ile karşılaşmıştı. Bu onun rahatlamasına bir süre ara vermesini sağlamıştı "getir " dedi rahat koltuğuna kendini bırakarak..
Hazan titrek elleri ile değil bu sefer kendinden emin dosyayı masaya bırakarak arkasını dönerek gideceği sırada "bana şekersiz bir kahve getir" dedi emir verircesine. Aslında bu bir emirdi ama hazan onun bir askeri degil oda bir komutan değildi , sadece bir asistanıydı "peki " diyerek odadan çıktı ; Ne cevap verebilirdi ki!!!
Şirket lobisinde yer alan kahve makinesinin altına kupa bardağı bıraktı. Doldurduğunda ince parmağı ile kupanın tutma yerinden tutarak bir okadar da dikkatle odaya girdi. Masaya doğru ilerlediginde dosyalara dalmış mert geldigini fark etmemişti bile ;konu iş olunca dünya Mert karabey için durmuş demekti ...
"Efendim kahveniz" dedi elleri titerercesine Mert gözlerini dosyalardan bir saniyeligine ayırarak hazan 'a ve elindeki kahve kupasına baktı. Yeşil gözlerini belirginleştirirek kaşlarını çattı. Elleri masaya dayanarak koltuğu ittirdi "bu ne?" dedi büyük bir sinirle "bu istediğiniz kahveniz efendim " yutkundu. Hızlı adımlarla hazana yaklaştı.
Korkarcasına ellerini kupaya iyice bastırdı bu tepkiyi beklemiyordu.
Hızla elinden alarak kolunu kaldırdı. Su ile karışmış kahve bir şelala gibi akıyordu "kahve öyle mi?" dedi hala dökmeye devam ederken öfkeden gözleri kararmıştı..Gözlerini hazana dikti önüne bir adım atarak kupayı vuduna vurarcasına bastırdı. "Şimdi git bana ait olan kupayı getir böyle sıradan iş kupaları değil k harfi yazan "dedi dişlerini sıkarak konuşmuştu..
Büyük bir hızla odadan hışımla çıkan hazan ağlamamak için kendini zor tutuyordu. İlgi çekmemek için lavaboya girdi . Elinde hissettigi acı ile aynanın karşısında avcunu açarak baktı. Kızarmış ve kabarcıklar oluşturmuştu avcunun içi o an bunu hissetmemiş olsada şuan acısını o kadar sert hissediyordu ki!!
Dökülen kahve ile yapış yapış olan oda daha doğrusu bilerek dökülen kahve ile yapış yapış olmuştu..
Sinirden gözü kararmıştı bu belliydi ; Koltuğun arkasına geçirdiği çeketini çektirircesine alarak odadan çıktı "Hazan nerede? dedi sesi bütün ofiste yankılanmıştı . Sarışın kız kırmızı rujunun arasında botoks dudaklarını aralayarak konuştu "Lavabota" dedi yan gülümsemesi ile bu durumdan o kadar memnun olarak görünüyordu ki!!!
Hızlı adımlarla lavaboya doğru ilerledi açık olan lavabo kapısına geldiğinde gözleri fal taşı gibi açılmıştı yeşil gözlerinin yerini sinirden kırmızıya dönebilirdi . Hazanın yanında olan bu adam' da kimdi ? Gördüğü manzara karşısında şaşkına dönmüştü .....
Merhabalar Yağhaz'cılar....
Dün ders yoğunluğundan yeni bölümü atamadım. Ama emin olun bende yeni bölümü atmak için büyük bir heyecanla derslerimi çalıştım.
Hikayeme olan ilginiz için çok teşekkürler. Böyle bir ilgi beklemiyordum. Hepinizi cok seviyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.
Hazan ve Mert Karabey hakkında ne düşünüyorsunuz ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Patron (Aşk Hayal Gerçek Sensin)Yaghaz
Fanfiction"Bilmiyordu Genç adam aşkı hayatında ilk defa bu kadar güzel ,saf masum bir yüze aşık olacağını zannedemiyordu ki!!! Onunda diğer kızlar gibi para avcısı , zengin koca avcısı olduğunu ona göre hangisiydi peki ? Hazan .. Aşık olduğu kadın mı? Yok...