#îlkBahar

249 34 42
                                    

Her hikayenin bir sonu vardır; Belkide Hazan ve Mert içinde bu hikayenin bir sonu var ama biz bilmiyoruz  Sonlu aşk diye birşey yoktur sonsuz aşk vardır.....

Havalar git gide sıcak bir hal almaya başlamıştı kavurucu sıcaklar başlamıştı artık Aylardan Nisan olmuştu ama Hazan  hala uyuyordu  tıpkı bir pamuk prenses gibi !  Ama  Mertin onu her öpüşünde ne bir kıpırtama ne bir hareketlilik vardı!

Mert Her sabah hazanı ziyaret ediyor onu öpüyor saçlarının kokusunu içine çekiyor otelde kaldıkları gece hazanın kahkaha atarak okuduğu kitabı  parlayan yeşil gözleri ve kırmızı dudakları arasında tebessüm ederek o kadar güzel okuyordu ki !

Mert elindeki kitabı bırakarak beyaz t -shirt ve siyah pantolonu ile asil bir beyefendi  gibi cama yaklaştığında Mert derin bir nefes vererek başını  yasladıgında

"Bak Hazan yaz geliyor kuşlar sanki yazın gelmesini bekliyorlarmış o kadar güzel ses çıkarıyorlar ki biliyor musun  ilk kez dondurma yedim  kakaolu en sevdiğim kızma bana sensiz yediğim için olsun hazanım  sen  uyanınca biz birlikte o kadar çok  dondurma yiyecegiz piknik yaparız  sen bana beni çok sevdiğini söylediğin zaman ben senin kızaran yanaklarını ve mahçup halini izlemekten alamam kendimi bu arada bir küçük  kızımız oldu pamuk adı kedimiz o kadar tatlı ki "

Mert önüne gelen saçlarını ittirerek öylece hareketsiz bir şekilde uyuyan hazana baktığında içi parçalanıyor sevdiği kadın için için kendini suçlu hissediyordu ..

Mert aralanan kapı sesi ile göz yaşlarını silerek gülümseyerek gelen Aliye  bakarak

"Ona iyi bak " diyerek

Odadan çıktığında  Mert artık dayanacak gücü kalmamıştı katlanamıyordu sevdiği kadını böyle görmeye :

Mert şirkete geldiğinde  Hazanın boş olan masası gözüne ilişmîşti yanağına süzülen göz yaşları ile Mert masasına yaslanarak elleri ile sanki masadan güç almak istersecesine yaslandıgında

Mert ofisdeki işlerini hallederek hastaneye geldiğinde hazanın odasının kapısının önüne geldiğinde bir an duraksama ile sadece derin bir nefes vermek ile yetinmişti Mert kapının kolunu çevirerek odaya girdiğinde

"Hazan bak ben geldim "

Mert odaya baktığında boş olan yatak ile karşılaşmıştı şaşırmıştı Mert bir an kalbi duracakmış gibi  kalbi sıkışıyor nefes alamıyordu sanki !

Odadan hızla çıktığında karşısından gelen hemşireye doğru ilerlediginde titrek sesi ve titreyen elleri ile

"Ha-hazan nerede onu nereye götürdünüz "

Kadın karşısında çaresiz bir şekilde duran adama bakarak

"Bey efendi sakin olun hazan hanımı tekkikler için götürdüler şimdi getirirler "

Mert derin bir nefes vererek hastanenin koltuklarına oturduğunda allahım sana şükürler olsun "

Mert sadece gelen geçeni izliyor hazanın gelmesini bekliyordu.

Mert ellerini saçlarında gezdirirken telefona baktığında internet sitesinde gördüğü satılık ev ilgisini çekmişti

Gülümsediginde Mertin sadece o evde hazan ile olan anıları canlamıştı bir an bir irkilme ile Mert karşında duran aliye baktığında

"Ali hazan nasıl iyi mi ben onu odasında göremeyince o kadar merak ettim ki nasıl sonuçlar iyi değil mi hazan uyanacak değil mi? "

Mert aliye yaklaştığında parlayan yeşil gözleri ile aliye evi gösterdiğinde

"Bak burası hazanla bizim yaşayacağımız ev hazan uyansın onu herşeyden herkesden uzak tutacağım "

Mert konuşmaya devam ederken

Ali elini mertin omzuna koyarak

"Mert hazan uyandı kardeşim ama bir sorun var  "

Mertin elindeki telefon bir an  yere düştüğünde

"Nasıl bir sorun var hazanım uyanmış bundan dah iyi ne olabilir "

"Mert lütfen odaya gel "

Mertin ayakları geri geri gitsede hazanı göreceği için seviniyordu bir yandan kalbi acıyordu Ne ile karşılacagını bilmiyordu

Odaya girdiginde Mert bomboş gözlerle Odaya bakan hazanı gördüğünde nefesi daralıyordu

Ali hazan yaklaşarak serumunu kontrol ederken Mert hazan yaklaşarak gülümsediginde hazan solgun teni ve siyah gözleri ile sadece gülümsemiş yaralı eli ile saçlarını düzeltecegi sırada sadece karşısında kendisini hayranlıkla izleyen adama bakıyordu

"Siz kimsiniz " dediğinde

Mert Karabey beyninden vurulmuşa benziyordu sevdiği kadın  hatırlamıyordu  yüzündeki  gülümseme  bir  anda solmuştu Aliye baktığında derin bir nefes verdiğinde Ali odadan çıktığında Mert arkasında ilerlerken kapıyı kapattığında

Ali duvara yaslanarak elini doktor önlügünün cebine sokarak gelip geçen hastalara bakıyor karşısında hıçkırıklarla ağlamak isteyen Merte baktığında

"Her şey yoluna girecek Mert sadece biraz zamana ihtiyacımız var evet hazan hatırlamıyor olabilir ama bu hiç bir zaman hatırlamayacagı anlamına gelmez sadece en son yaşadığı olaylar onda kötü bir etki bıraktığı için beyin bu anıları silmek istemiş o gece hazan kaza yaptığı sırada sanki onu birisi bilerek öldürmek istemiş gibi o kadar karışık bir olay ki "

Mertin sinirden gözü dönmüştü elini duvara vurduğunda

"Herşey benim yüzümden o lanet herifi ittirmeseydim bütün bunlar olmayacaktı "

Ali Mertin kolundan tuttuğunda

"Sakin ol Hazan içeride "

Mert önüne gelen saçları ittirdiginde

Ali derin bir nefes vererek

"Sadece hazana güzel anılarından bahset onu nasıl sevdiğini söyle buradan uzaklaştır Mert hazanı Istanbul ona iyi gelmez kardeşim sadece biraz sabır "

Mert aliye baktığında sadece ona başını sallamakla yetinmişti

Mert odaya girdiğinde Hazana baktığında sadece yanına oturmak ile yetinmiş onun o masum yüzünü inceliyor doyasıya bakıyordu sevdiği kadının gözlerine

"Ben senin yani sen benim en degerlimsin hazan benim sevgilimsin "

Mert hazanın yumuşak ellerini tuttuğunda hazan utancından kızaran yanakları ile

"Benim adım hazan değil mi ?"

Mert gülümseyerek

"Evet " dediğinde sadece hazanın gülüşünü kazıyordu hafızasına sanki ilk günkü gibi tanıştıkları zaman gibi

Mert sulanan gözleri ile ayağa kalktığında

"Hava çok güzel biliyor musun?ilkbahar geliyor ağaçlar çiçek açıyor kış da güzeldi hatta biliyor musun seninle kayak merkezine gitmiştik sen çok güzel bir kitap okuyordun gülümseyerek bende çok merak etmiştim ne okuduğunu yanına gelip sorduğumda kız kayak yapmayı bilmiyor adam ona öğretiyor demiştin bende sana sen biliyor musun diye sorduğumda hayır demiştin sonra ise ikimiz kayak yapmak için çıktığımızda kitaptaki karakterler gibi ikimizde yere düşmüştük işte hazan orada sana aşık olduğumu bir kez daha anlamış oldum "

Mert  arkasını döndüğünde sadece yorgunluktan uyuyan hazan ile karşılaşmıştı gülümseyerek üzerine örrtügünde üzerindeki çeketi çıkartarak hazanın yanına sokulmuştu kokusunu içine çekiyor elini hazanın beline dolayarak kendine çektiğinde sevdiği kadını kollarının arasında sarıp sarmalıyordu Mert Karabey...

Asi Patron (Aşk Hayal Gerçek Sensin)Yaghaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin