Asi Patron (Aşk Hayal Gerçek Sensin)Yaghaz

#Kahramanım

Ellerini saçlarına daldırırcasına geri çekti Ailevi dostları "Bekir Aksoy 'un oğlu Tolga Aksoy'du hazanın yanında yer alıyordu . Bu şaşırtıcı bir durum olsada onun için : Şirket için degil çünkü oda bu şirketin ortagı olarak biliniyordu..

Derin bir nefes alarak sakin olmaya çalışsada yapamıyordu Mert Karabeyin siniri bütün sinirlere beterdi. Arkasını dönüp gidecegi sırada adını duyması ile sinirleri daha da hızlanmıştı "Mert"dedi kalın birazda etkileyici ses tonu ile : Suratına hafif bir tebessüm katmaya çalışsada yapamıyordu. "Selam nasılsın " bu cevap içten ve samimi degildi tolgaya karşı ;

Tolga hafif bir tebessüm ederek yanlarından geçen bütün masumluğu ile gözleri üzerlerine çeken hazana gözü takıldı "bu kız yeni mi?" dedi ellerini siyah saçlarına daldırıraram sanki bir best modelmiş gibi ;

Mert sakinlini korumaya çalışarak cevap vermeden "odaya geçelim mi?"dedi kaşlarını kaldırırarak ciddi bir ses tonu ile : Tolga gözlerini hazandan alarak mertin arkasından ilerledi . Mert rahat koltugunda yerini alarak mürekkep kalemle uğraşmaya başladı . Tolga bütün rahatlıgı ile rahat koltuga yayılırcasına kevşekligini bir kez daha ortaya koymuştu . Mert bunun farkındaydı tek bir neden vardı oda ortak olmaları şuan onu yumruklayarak o koltuga gömebilirdi ..

Gözlerini tolga'nın üzerinden çekerek ayağa kalktı İstanbul manzarasına bakması biarazda olsa sakinleşmesine neden olmuştu elini cebine daldırırak karizmasını bir kez daha ortaya koymuştu.

Derin bir nefes alıp vererek etkileyici gözlerini İstanbul 'un o eşsiz bogaz manzarası ile buluşturduğunda bir tsunami çıkarcasına gözlerini almadan manzarayı izliyordu "aslında ikimizin ortak bir iş benim için iyi bir yükseliş olacak tabiki senin içinde " tolga ciddibir ses tonu ile konuştuğunda ;

Mert elini daldırdıgı cebinden ayırarak gözlerini tolgaya dikti "Umarım ikimiz içinde ortak bir yükseliş olur" elini uzatarak yeşil gözkerini tolganın siyah gözlerine dikti .Çekişmeli bir konuşma olsada yada tehlikeli rüzgarlarda gezinen tolga için söylenebilir ..

Tolga hafif bir tebessüm ile mert'in elini sıktı "bunu kutlamalıyız bu akşam"dedi Mertin hiç hoşuna gitmeyen aktivitelerden bir tanesi partiler ve kutlamalar ama sonuçta bu bir iş kutlaması ne bir aksiyon olabilirdi ki!!!!!

Başını salladı elini çekerek koltuga geçti mürekkep kalemi elinde bir dönme dolap gibi döndürürcesine tolganın odasından ayrılmasını büyük bir zevkle izledi ..

Elini şirket telefonuna götürdü "buraya gel" dedi sert konuşması ile kapı açıldıgında sag eli mürekkepli kalemle oynamaya devam ediyordu; Sanki bütün sinirini ondan çıkarırcasına başını kaldırmadan eli ile işaret ettiginde kalem bir saniye bile sürmeden yer çekimine karşı koyamadan elinden düştü .

Büyük bir sinirle homurdanarak yere egildiginde siyah gözleri ile sanki ateş edercesine Mert karbeyi sınıyordu bu kız ; ""kaleminiz "dedi eline büyük bir ahenkle iletirken :

Mert kalemi almadan ayağa kalktı koltuğun arkasına yasladıgı  çeketini üzerine geçirerek yüzüne bile bakmadan odadan ayrıldı ..

Bu olay hazanı daha da tedirginleştirmeye yetiyordu ; O kahve getirmekten başka birşey yapmamıştı  peki suçu neydi ? ?

Kalemi eline alarak masaya bıraktı. Gözleri bir an İstanbul Manzarasına kaymıştı  hiç görmemişti İstanbulun  bu kadar güzel ve şehvetli  oldugunu . Kapı açılma sesi büyüsü bozuldu kimdi bu münasebetsiz şimdi!!!

Hazanı  bu kadar korkutacak kadar kapıyı çat diye açan kişi ...

Siyah gözlerini kapıya diktiginde "Tolga Aksoy " rahat yürümesi ile Mert in odasından  gevşekligini sürdürmeye  devam ediyordu. . İki dudağının arasında "sen burada mıydın? mert Nerede? "dedi Masaya yaklaşarak elleri ile masayı  taciz edercesine dokunuyordu.  "Mert bey çıktı efendim  " dedi Hazan ince ses tonu ile ""Anladım bu arada senin adın ne?"dedi meraklı gözlerini hazana çevirdi