I don't want a bunny! °•°JJK°•°

Baba?! Jungkook Bozuldu!

Gece yarısı uyandım. İlk kez gece vakti uyanıyordum. Nedenini tahmin etmek çokda zor olamazdı. Jungkook uyuyor sonuçta üzerime atlayacak hali yok ya? Diğer tarafıma dönüp yerde uyuyan Jungkook'a baktım. Cidden uyurken çok masum duruyordu.

Dudakları hafif aralıktı ve tavşan dişleri görünüyordu. Saçları bağımsızlık ilan etmiş, kabarıp karışmıştı. Onu uzun süre inceledim. Onunla önceden tanışıyor olsam bile o çok değişmişti. O tatlıydı, suskundu ve en önemlisi sapık değildi. Neden değişmişti? Benim yüzümden miydi?

Düşünceleri kovaladığımda bana bakan Jungkook'u gördüm. Ne ara uyandı bu? Evrensel yollarla beni mi hissediyor bu?

- Ne?

Dedim fısıltı ile.

- Asıl sana "ne". Neden bakıyorsun bana?

- İster bakarım ister bakmam.

- Yok ya? Ben bakınca sapık oluyorum ama?

- Sapıksın da ondan. Yontulmamış camış.

Ona götümü dönüp sinirle gözlerimi kapattım. O sırada bişey gözümü aldı. Hava aydınlanıyordu...

İlk kez güneşin doğuşunu görmüyordum tabi. Yinede onu görmek amacı ile yatağımdan kalktım ve "nereye" Diyen Jungkook'u umursamadım. Kenardaki ceketimi alıp odadan çıktım. Evin çıkışına yöneldim ve dışarı çıktım. Hava hala serindi. Yinede umursamadan yürüdüm. Böyle zamanları çok seviyordum.

- Beni bekle!

Arkama bakınca koşturan Jungkook'u gördüm.

- Ne istiyorsun?

- Seninle gelicem.

- Nereye?

- Bilmem sen nereye?

Göz devirip yürümeye devam ettim. Birlikte sahile doğru yürüdük. Aptalca muhabbetlerimiz oldu...

- Sung Yeol ile benim inadıma çıkıyorsun değil mi?

- Hayır.

- Ne yani? Cidden seviyor musun?

- Sevemez miyim?

- Tipin değil bir kere.

- Neymiş tipim?

- Hımm, mesela? Tavşan dişli, efsane yakışıklı, tatlılık abidesi, kaslı ve adı Jungkook olanlar daha çok senin tipin gibi.

Alaycı bir şekilde sırıtıp içimi yiyip bitiren soruyu sordum.

- Niye ben?

- Ha?

- Benimle birlikte olmak sana ne kazandırıcak? Asıl sen gerçekten beni seviyor musun?

Suratı ciddi bir hal aldığında kendimi her türlü cevaba hazırladım.

- Seni seviyorum. Ötesi yok.

Ayaklarımın yavaşça durduğunu fark ettim. Can sıkıcı. Neden dediği her şeyde takılıp kalıyorum?

- Bişey söylemek istemez misin? Mesela "hadi evlenelim Jungkook. Gaçır beni!"

Omzuna sağlam bir tane geçirdim.

- Yasal olarak kardeşiz ilerizekalı! Ayrıca sana hayatta "gaçır beni" Bilmem ne demem!

~~~🐰

Kumlara oturmuş yavaşça aydınlanan havaya bakıyorum.

- Cevabını tam veremedim sana.

- Hı?