I don't want a bunny! °•°JJK°•°

Jetonum Altıgen

Teyzem tedavi görüyor. Geçmiş olsunlarınız için çok teşekkür ederim, sizleri seviyorum. Ve burada sizi eğlendirmek yerine canınızı sıktığım içinde kusura bakmayın. Sadece neden yazmadığımı bilin istedim.

Bu arada 21k olduğumuzu görünce sevinçten koltuk tepelerinde gezinmeye başladım. Sonra ayağım kaydı ölüyordum ama ölmedim. Yaşıyorum hala...

Neyse iyi okumalar!

*Elimdeki bıçak ile ağır adımlarla karanlık koridorda ilerliyordum. Yüzümdeki psikopat gülümseme onu görmemle daha da genişlemişti. Benden köşe bucak kaçan Seokjin'in üzerine yürümeye devam ediyordum. Paper ise dev gövdesi ile ona doğru koşturuyordu. Yakalarsa parçalayacaktı...

Köşeye sıkıştığında kahkaha atmaya başladım. Bıçağı kaldırıp ona doğru hızla koştum.

- Hayır! Acı bana lütfen!!

- Gebeeeer!

- AAAAA-*

- AAAAH AMA YETER ARTIK! Geç kalacaz mahkemeye. Ya! Kime diyorum?!

Yüzümü buruşturup elimi hızlıca havaya kaldırdım. Sert bir şeye çarpınca nedense memnun oluverdim. Eheh~

- Gözüm! Hay ananı- bir dakika, senin anan benim anam. Aaaa, çok mantıklı. Bir saniye...

Kısa süreli bir sessizlik sonunda yanağımda bir ıslaklık hissettim. Yalnızca o tavşan kılıklının yanağımı yalamak gibi iğrenç birşey yapmamasını umuyordum. Gözlerimi zoraki açtığımda Paper'ın burnu ile göz göze geldim. Adeta bir bias görmüş A.R.M.Y. gibi çığlık attım.

  - Aşkım gelmiş hoşgelmiş!

Kollarımı açıp yanıma yatmasını bekledim. Bu beklentim iki saniye içinde gerçekleşince Paper'a sarılıp kaldığım yerden uyuklamaya devam ettim. Tabi ki Paper'da uyuyordu.

"Sahibine bak, köpeğini al."

  - Yo hayır! Bir köpeği kıskanmıycam.

  - Sen hala burada mısın? Gider misin romantik anımızı bozuyorsun. Sap seni!

  - Paper erkek miydi kız mıydı?

  - Erkek. Neden?

  - Anlaşıldı neden seni çok sevdiği... Kalk hadi mahkemeye geç kalacaz.

  - Aha- evet...

  - Anlayıp anlamadığını çok merak ediyorum.

  - Heee... Anladım say. Ne dediysen o.

"..."

Ancak ayağa fırlayıp, bacağıma dolanan pike ile dolabıma koşturmam çok uzun sürmemişti. Jetonum altıgen anca düşüyor.

- SALAK NEDEN DALGA GEÇİYORSUN?! GEÇ KALACAM SENİN YÜZÜNDEN! SAAT KAÇ?! BİR İŞE YARA!

Kahkaha atmasını duymamaya çalışıyordum. Bir: Oturup gülüşünü izlersem çok geç kalırız. İki: Şuan benimle dalga geçiyor ve buda bende o tavşan dişlerini sökme isteği uyandırıyor.