I don't want a bunny! °•°JJK°•°

"Benim Yüzümden Mi?"

Medyayla aşk yaşıyorum.

Ciddiyim.

Netim.

Hayır.

Sinirlerim bozulmadı.

Okuyun.

___________

Jungkook ile sarmaş dolaş iki saat boyunca oturmuştuk. Sonra da babamlar gelmiş ve üvey cadı sinirlerimi zıplatmıştı. Bende "zıbaracağım" deyip odama çekilmiştim. Yalnızca sabırla beklemeliydim yarını. Ondan sonra ne olacaksa olurdu.

~~~🐰

  - Yeon Do! Do, kalk hadi!

Kaşlarımı çatıp daha çok pikenin içine gömüldüm. Bu ses sabah sabah benden ne istiyor yah?!

  - Lan kalksana sevgilim.

  - Jug git başımdan... Uyuyy...

  - Jug ne be?! Kalksana ya! Annemler kontrole gittiler. Çok gerginim moral ver bana.

  - Gerginsen yat yatağa, zıbar uyu hayatını yaşa...

  - Aşkım, seni seviyorum bunu biliyorsun. Ama şuan sana sempati besleyemiyorum!

  - Ama yataaak~

  - Ah, cidden... Kıyamıyorum ki.

Yanağıma bir öpücük kondurup arkadan bana sarıldı. Aslında, nasıl bir durumun içinde olduğumuzun farkındaydım ama şimdilik görmezden gelmek istiyordum. Bende bu olaydan sonra en çok kafa yoracağım şeye odaklandım. "Lotus'a Paper'ı fişnekleme sorunsalı..."

  - Cenguki?

  - Hm?

  - Ben torun istiyorum.

  - Torun değil de çocuk istesen hiç fena olmaz Do.

(Esvilko1 rldksjcldk)

  - Edepsiz...

Kıkırdayıp boynumu öptüğünde arkamı dönmüş ve gözlerimi aralamıştım. "Sabah sabah bu ne tip ya? Ben cidden nasıl sevgili olabildim bununla?" "Sen saf, Jungkook senden saf. Ne güzel idare ediyorsunuz birbirinizi." "Eh, hayatımın kara lekesi... Sana da günaydın!"

  - Bundan sonra kafana Bim poşeti geçirmeden bir yere gitmiyorsun.

  - O niye?

  - Çok yakışıklı gözüküyorsun. Kimse baksın istemiyorum.

  - Tanrım... F-fazla açık sözlü olacağın zaman haber ver bana.

  - Peki o halde dikkat.

  - N-

  - Çok yakışıklısın be adam. Seni yerim. Jungkook... Ay anam dur.

Sırt üstü yatıp elimi kalbime koydum. Lan ne diye şimdi gözümde parlıyor bu çocuk?

  - Bebeğim sen iyi misin?

  - Bana bebeğim mi dedin sen?

  - Evet? Iııı, ilk kez demiyorum?