Yes I Doesn't

3.5K 211 139
                                    

Ablanız BlackBear hayranı~~

Birde:

Aç bu çocuk ldldjfşdkdkkf

___________

Kaldırımın birine oturmuş yola bakıyordum. Jungkook ise uzağıma oturmuş, bana bakıyordu. Ayaklarımı öne uzatmış, postallarımı birbirine vurup duruyordum. Arada bana bakan Jungkook'a dönüyordum. Bakışlarına uyuz olunca el hareketi çekip tekrar önüme dönüyordum. Hiçbir şey yapmayışı sinir bozucuydu. O şuan aşırı sinir bozucuydu.

  - Bir küçücüüük, tavşancık varmııış~ Ormanda zıp zıııp zıplarmış~ Bir tane deeee avcıcık varmııış~ Tavşanın tüyünü yol yol yolarmıııış~

Kafayı çeksem daha mantıklı davranabilirdim. Bu yaşadığım durum bana yabancıydı. Ne yapıyorum Tanrı aşkına?!

  - Şuan evde pijamalarımla pizza yiyor ve babamla ps atıyor olmam gerekirdi. Sonra ise sabahlayıp, tüm gün uyumam ve kalkınca da Paper ile oynamam lazımdı. Peki ben ne yapıyorum?

Başımı ona çevirdim. Tekrar dolan gözlerim sayesinde buğulu görüyordum onu.

  - Siktiğimin üveyi için ağlıyorum. On dört yaşımdayken yokuş aşağı kaykaydan düşmüştüm. Canım çok yanmıştı ama o zaman bile ağlamamıştım. Annemden sonra daha ne yaşayabilirim ki diye düşünmeye kalmadan sen ve annen çıktı karşıma.

Tekrar önüme dönüp ellerimi saçlarıma geçirdim.

  - SİZİN SİKİK VARLIĞINIZI HAK ETMEK İÇİN NE YAPTIM?!

Bir dönem ağır depresyon ilaçları kullanırdım. Şuan onlardan birine ihtiyacım vardı. Hemde çok.

Hemen yanıma gelip kollarıyla beni sardığında baştan aşağıya titredim.

  - Yalvarırım yapma. Özür dilerim. Yeon Do kendine zarar verme lütfen.

Ondan başka sığınacak kimsem yoktu şuan. Yine de kolunun altına girmeyi reddediyordum. Onu hızlıca itip ayağa kalktım ve bileğimdeki toka ile saçlarımı toplayıp derin nefesler aldım.

"Ben güçsüz değilim.

Böyle saçma bir olay yüzünden kendimi harab edemem.

Üzülmesi gereken kişi o.

Bu benim sorunum değil.

Kendi bilir.

O kendi bilir..."

  - Senden ayrılıyorum bitti.

  - NE?!

Tüm sokağı ayağa kaldıracak şekilde bağırdığında, kulağımın kanadığını hissettim. Cidden... Böyle ciğerlerle profesyonel dalgıç olabilirdi.

  - Yeon Do saçmalama! Bak şuan sinirlisin biliyorum ama sonradan pişman olacağın şeyler yapma.

  - Biliyor musun Jungkook... Zerre pişman değilim. Aksine gözümü açtığın için sana teşekkür etmeliyim. Orjinali yüz vermeyince bir benzeri ile idare etmek fazla alçakça. Kusura bakma ama ben, o kadar aşağıda değilim.

  - Do ağır konuşuyorsun.

Sinirlerime hakim olamayıp dibine kadar girdim ve yakasına yapışıp kendime çektim. Farklı bir zamanda olsak, hiç düşünmeden dudaklarına yapışırdım. Ama dediğim gibi, farklı zaman olsaydı...

  - Bak bakalım umurumda mı? Seni üzmem umurumda mı? Gözlerimde birşey görüyor musun?

Sert bakışları yumuşadığında ve ardını hayal kırıklığına bıraktığında, bende onun yakasını bıraktım.

I don't want a bunny! °•°JJK°•°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin