I don't want a bunny! °•°JJK°•°

LeBron James Yesin Seni!

Ben medyayı ilk gördüğümde nefes alamadım.

Sizde alamayın çıldırın delirin kudurun köpekler!!!!!

Ay ama çok seviyorum sizi~😇

Namjoon hyung, daha özlem gidermesi gereken kişiler olduğunu söylemişti ve yemekten sonra evden ayrılmıştı. Gece döneceğini söylemişti. Babam salonda telefonu ile oynuyordu ve üvey cadıda kitap okuyordu.

Benimde canım sıkılınca, aşağıya inip Ps'yi açtım. Basketbolla alakalı bir oyunun açılmasını beklemeye başladım.

- Tekil oyuncu mu oynayacaksın?

- Evet. Sende oynasana baba?

- İstemiyorum.

- Hıı(!) Gaza gelip iddiaya giriyorsun, kaybedince de çamura yatıyorsun. Bir git yav!
(Yn: Bakınız benim babam kdkdkd)

- Hah! Ne zaman kaybetmişim?

- Ps'yi ilk alıp, ilk açtığımız oyunda. Sonra hırsını alamayıp ertesi günü Pes'te. Üç hafta sonra da "iki katı yada hiç seni sıçan" diye bağırınca, birde-

- Şu fil hafızanı derslerde de kullansan, en azından bir teşekkür getirsen şu eve. Bende çerçeveletip duvara assam.

- Konuyu değiştirme. Kaybediyorsun işte!

- Oyunun açıldı oyunun. Önüne bak. Bu elektrik faturalarını ve ödüyorum!

Göz devirip önümdeki konsolun tekini aldım.

- Anne!

Jungkook mutfaktan çıkıp salona geldiğinde bana kısa bir bakış attı. Sonra da annesine döndü.

- Dolapta sütü bulamadım.

- Bitmiştir annecim. Canın çektiyse markete gidip al.

Üşendiğini tahmin ettiğim beden, kendini babamın yanındaki koltuğa atınca, tümü ile dikkatini bana verdi.

- Ne oynuyorsun?

- Basketbol...

- Hmm...

Bir süre boyunca oynarken beni izlediğinde, büyük bir artistlik ile yanıma oturdu ve diğer konsolu eline aldı.

- İkili açta, abi kardeş kapışalım bir.

Ona bakıp "ciddi misin sen" temalı bakışlarımı attım. Ve birkez daha onun "çok ciddiyim" bakışları ve gereksiz kuru inadı... LeBron James yesin seni Jungkook!

- İyi, oynayalım bakalım...

Şimdiki oynadığım oyundan çıkıp tekrar başlattım. Bu sefer ikili takım olduğumuzda, babam konuşmadan edememişti.

- Kook, bence bu pekde iyi bir fikir değil. Bu Ps burda süs olsun diye durmuyor. Yeon Do bunlarla bir yazını çürüttü. Sana tavsiyem... Oynama. Erkeklik gururun bunu kaldırmaz.

- Merak etme baba. Gerçekte de iyi basket oynarım. Sanal alem bana vız gelir.

- Diyosun...

~~~🐰

- RÖVANŞ İSTİYORUM!

Gözlerimi devirip Kook'a baktım. O yedi defa kaybettikten sonra saymayı bırakmıştım. Şimdide elindeki konsolu ısırıyordu.